O dönem henüz ortada transfer falan yok. Icardi’nin eşi ve aynı zamanda menajeri olarak Wanda Nara, Galatasaray tarafından İstanbul’da ağırlanıyor.
Ama ne ağırlama: Zamanın parasıyla geceliği 33 bin liralık odada konaklatmalar, Icardi teklifi kabul ederse Bebek’te ailece kalacakları villaları gezdirmeler falan...
Tam bir Kara Melek
Transfer bu kadının iki dudağı arasında, çünkü Icardi öz kız kardeşini bile bir kalemde silecek kadar karısının iki dudağına bakıyor. Wanda 37 yaşında (O zaman 35), tuttuğunu kopararak gelmiş, sunucu, oyuncu, iş kadını ve fenomen.
Futbol ikonu kocasının iki misli takipçisi var.
GS’li Icardi’nin ele avuca sığmaz eşi Wanda Nara ünlü golcüyü “kudurtmaya” devam ediyor.
Daha önce çok kez adının çıktığı Arjantinli rap’çi L-Gante ile bu kez öpüşerek yayın açtı.
Bu arada rap’çi L-Gante’yi de görseniz... Kavruk, dişsiz, sümsük bir Latin Amerika rap’çisi...
Icardi hop oturup hop kalktı, Wanda’yı ve birlikte paylaşımlarını sosyal medyadan sildi. Yüzüksüz çektirdiği pozları koydu yerine.
Cimbombomlular oyuncularına destek olmak için “yengeyi” topa tuttu: “Ayıp ettin, bu kadar da olmaz...”
Fakat yenge gemi azıya almış bir kere. Öpüşmenin üzerine L-Gante’nin küçük kızı Jamaica ile poz verdi. Bu sefer de Jamaica’nın gerçek annesi topa girdi:
Victoria’s Secret defilesinin 6 yıl sonra podyumlara dönmesiyle birlikte unutayazdığımız eski top modeller yine gündemde.
Örneğin Heidi Klum’un gün geçmiyor mi yeni bir demeci düşmesin.
“Daha önceki hayatlarımda erkektim” mesela.
Nasıl buram buram 90’lar kokuyor değil mi? Aşk, tutku, ihtiras, nefret... Ne ararsanız var mevzuda. Bir yanıyla da çok profesyonelce, tam manşete yönelik.
İkinci demeci de yine civcivli bir yerden, yine tıslayan bir ses tonuyla ve yine yatak odasından Klum’un...
Altı üstü de şu sorulmuş ha: “Formunuzu nasıl koruyorsunuz?”
Konuyu döndürüp dolaştırıp “
Tayland’daki Miss Grand International güzellik yarışmasında birinci olamayan Myanmar temsilcisi ortalığı birbirine kattı. 18 yaşındaki Thae Su Nyein sahnede ağlama krizine girince tacı alınarak sahneden indirildi ve “uygunsuz davranış ve eylemler” gerekçesiyle üçüncülük unvanı resmen iptal edildi.
Bundan sonra ülkesi Myanmar da bir daha yarışmalara katılamayacak.
Yarışmanın aldığı bu sert kararı ilk bakışta acımasız bulabilirsiniz.
Ama üçüncü güzelin sergilediği bu tavır, “hevesli bir genç kadının” üzüntüsünün, hayal kırıklığının çok ötesinde.
Çünkü orada sadece birinciler, ikinciler belirlenmiyor.
Atatürk’e benzerliğiyle tanınan Serdar Görel isimli vatandaş Cumhuriyet Bayramı’nda TikTok’ta açtığı canlı yayın yine binlerce insan tarafından takip edildi.
Bu tür yayınlar sırasında hesap sahibine maddi kazanç sağlayabilecek hediyeler göndermek mümkün.
Görel’in özel günlerde açtığı bu yayınlardan para kazanması tartışılıyor.
Peki bu olay karşısında nasıl tutum takınmalıyız?
Fiziksel görünümünün avantajını paraya çeviren bir “Atatürk istismarıyla” mı karşı karşıyayız?
Yalı Çapkını dizisinde İfakat karakterini oynayan oyuncu Gülçin Santırcıoğlu, hanım arkadaşlarıyla Harbiye Açıkhava’daki Sıla konserine gitmiş. Belli ki konserden önce de birkaç kadeh içmişler kız kıza... Halinde tavrında bir anormallik, bir taşkınlık, bir dengesizlik var mı? Yok.
Ama “keyfinin” çakır olduğu da ziyadesiyle belli.
Sadece kendisi değil, “ekip” olarak güzeller, çünkü bu yaşananlar olurken diğer iki kız da kıkır kıkır...
Paparazzilerden biri Gülçin Hanım’ı yakalamış, diziyle, karakteriyle ilgili sorular soruyor.
Santırcıoğlu da “Bana ne ağğbii” diyerek biraz yayvanlaştıra yayvanlaştıra cevap veriyor.
Oyuncu Macit Taştan, dijital platforma iş yapan bir yapım firmasının setinde oyuncular arasında ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla gündemde.
Kendilerine verilen börek ve meyve suyunun fotoğrafını paylaşan set emekçisi, ana kadrodaki oyunculara açık büfe kahvaltı verilmesini eleştirdi:
“Dijital platforma dizi yapıyorsun ama yardımcı oyuncu diye çağırdığın insanlara ayakta, soğumuş börek yedirip, ekibine açık büfe kahvaltı vererek ayrımcılık yapıyorsun. Ama sakın, ‘Hiçbir canlıya zarar verilmemiştir’ diye yazmayı unutmayın.”
Bütün oyuncuların şikâyet ettiği üzere dizi setleri zor yerler. Çok kısa zaman içinde uzun bölümler çekilmesi, onlarca, yüzlerce çalışanın ip gibi organize edilmesi, sete getirilip götürülmesi, yeri gelir soğukla, yeri gelir sıcakla mücadele edilmesi, herkesin yemesi, içmesi, dinlenmesi, tuvaleti...
Yerli ve yabancı birçok sette bunlara çok şahit oldum.
En son verdiği “tahliye partisi”nde kız kardeşi Sıla Doğu ile uzun uzun dudaktan öpüştüğü için hayasızca hareketten gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Sonrasında da açıklama yaptı:
“Dün kısmi felç geçirdim. Üç kere bayılmışım. Unutulmak istiyorum. Tek istediğim bu. Lütfen artık normal hayatımı yaşayabileyim...”
Dilan neresini anlamıyorsun?
Biz de seni unutmak istiyoruz ama bir türlü düşmüyorsun gündemimizden.