16 Ocak 2021: Çay köpürdü balıklar öldü
*
18 Ocak 2021: Zehir akmış
*
19 Ocak 2021: Hem ceza hem mühür
*
21 Ocak 2021: Düden nasıl kurtulacak
Dün 20 milyon turist hedefi koyan Antalya, bugün 7 milyonuncu turisti havai fişeklerle karşılıyor.
*
Ekonomiyi, sektörleri yönetenler de bu durum karşısında gardını almaya çalışıyor.
*
Peki, çözüm ne? Çözüm dönüşüm. Kolay mı? Hayır, çok zor…
*
Ekonomik dönüşümler bilgi birikimi, planlama ve doğru yönetim ister.
Ancak pandemiden önce fuarcılık sektöründe yakaladığımız hareketi tamamen yok saymak, “Fuarcılık kim biz kim” demek de yanlış.
*
Elbette Berlin, Dubai, Londra’da yapılan fuarcılıkla kıyaslama yapacak değilim. Böyle bir kıyaslama zaten gerçekçi olmaz.
*
Ancak diğer taraftan da bu sektör içinden çıkan markalarımıza sahip çıkalım. Mesela o markalardan biri Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX).
*
Bu yıl 20-24 Ekim tarihleri arasında 11’inci kez kapılarını açacak. Pandemi dönemi haricinde hiç hız kesmeden, her fuarda da çıtayı yükselterek ilerleyebilmek gerçekten zor iş. Bu başarının tek yolu var inanmak ve çalışmak.
Ne olacak bu proje içeriğinde?
*
Cumhuriyetin 100’üncü yılı simge bir eserle taçlandırılacak. Bu eserin içinde hem cumhuriyet hem Antalya olacak.
*
Simge deyince çoğumuzun aklına heykel geldi. Ama bu çalışma öyle dar kapsamlı değil. Zaten başvuru sürecindeki esneklik de herkesin bu projeye fikir sunması için hazırlanmış.
*
Kısacası ATSO şunu diyor: “Cumhuriyet hepimizin. Yaş sınırı yok, meslek sınırı yok. Statü ayrımı yok. Hayal edin, fikrinizi gönderin Antalya dinamikleri de hayata geçirsin.
10 gün süren yangında yüzlerce fotoğraf önümden geçti. Dehşeti, afeti en iyi anlatan fotoğrafları seçip bazılarını 9 sütuna açarak gazete sayfalarına bastık. Ancak birçok kaliteli fotoğraf o sayfalara giremedi. Sadece zihnimizde kaldı.
*
Ben böyle düşünürken telefonum çaldı. Arayan uzun yıllar birlikte mesai harcadığım Demirören Haber Ajansı (DHA) Bölge Müdürü Salih Uçar’dı, “Manavgat’ta çekilen fotoğrafları sergi haline getiriyoruz” dedi. Birden gözlerim parladı. Çünkü gelecekte hepimize ibret olacak o fotoğraflar bu sergi sayesinde sadece zihnimizde kalmayacaktı. Aslında bu kadar mutlu olmamın diğer bir nedeni de o yangında günlerce mesai harcayan arkadaşlarımın emeklerinin güzel bir proje ile tekrar hayat bulacak olmasıydı.
*
24 bin kare fotoğraf arasından seçilen 45 fotoğrafın yer aldığı sergi 17 Eylül Cuma günü Antalya Kent Müzesi Vatan Binası’nda açılacak ve 10 gün boyunca gezilebilecek. Aynı sergi, eş zamanlı olarak Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde de gerçekleşecek.
*
Aslında bu sergi öyle sıradan olmayacak. Ben çok fazla ayrıntı vermeyeceğim ama Hürriyet’in uzman foto muhabiri, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Başkanı Rıza Özel, yarınki köşe yazısında serginin tüm detaylarını sizlerle paylaşacak. Unutmadan; sergide, Hürriyet sayfalarında yer alan fotoğraflar da gazete kupürü olarak yer alacak…
KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİLMİŞ
Ne diyordu Semih Bey: “Kavşak düzenlemesi trafik yükünü azaltmak ve yaya, araç güvenliğini sağlamak için yapılmaz mı? Bu düzenlemeyi yapanlar acaba kendileri bu kavşağı kullanıyor mu?”
*
Köşenin yayınlandığı gün Antalya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürü Orhan Tezcan aradı. Kavşakta yaşanan yoğunluğun azaltılması için düzenleme yaptıklarını, düzenleme sürecinin de devam ettiğini söyledi.
*
Hatta sürücü ve yayaların tespitlerinin de dikkate alındığını, bu kapsamda yeni uygulamaların gündeme gelebileceğini vurguladı. Ben de bu konuşmadan orada sabit değil, dinamik bir çözüm planlandığını anladım.
*
Hatta UKOME yetkilisi ve Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nden Salim Nur ile kavşakta gözlem yapma fırsatı da buldum.
Aşı, maske, mesafe, hijyen… Korona ile savaşta vazgeçilmez hale gelen bu şartların okullarda ne ölçüde sağlanabileceği uzun uzun tartışılıyor.
*
Karamsar olan veli, özellikle sınıflarda mesafe kurallarının sağlanamayacağını düşünüyor. Diğer bir çekince ise aşı olmaktan kaçınan aileler.
*
Aslında sorun sadece öğrenci velileri de değil, aşı karşıtı öğretmenlerimizin olduğunu biliyoruz. Aşı olmayan öğretmen ve okul personeli haftada 2 gün PCR testi yaptırıp ilgili birimlere bu testleri teslim edecek.
*
Gelelim sınıftaki mesafe tedirginliğine. Birçok veli onlarca öğrencinin tek bir sınıfta bir arada eğitim görmesini sakıncalı buluyor. Hatta birçok arkadaşım çocuklarına ders boyunca maske ve siperlik takmasını öğütlüyor.
Son alınan normalleşme kararları sonrası açılan kafeterya ve restoranlar, “Aman müşteri rahatsız olmasın” anlayışıyla dumansız hava sahasını delmeyi uygun görmüşler.
*
Hangi mekâna gitsem veya önünden geçsem kapalı alanlarda sigara içiliyor. Denetim derseniz o iş pandemi ile birlikte askıya alınmış sanırım.
*
Davetli olduğum bir yemekte kapalı alanda sigara içildiğini görünce garsona bu duruma neden izin verdiklerini sordum.
*
Aldığım yanıt ikna ediciydi (!) :
“Zaten zor bir süreçten geçtik. Bir de müşteriye ‘Sigaranı çık dışarıda iç’ diyemiyoruz. Salgın bitsin yine yasağı uygularız. Şimdilik elleşmiyoruz.”