‘DUMANLI’ HAVA SAHASI

Son alınan normalleşme kararları sonrası açılan kafeterya ve restoranlar, “Aman müşteri rahatsız olmasın” anlayışıyla dumansız hava sahasını delmeyi uygun görmüşler.
*
Hangi mekâna gitsem veya önünden geçsem kapalı alanlarda sigara içiliyor. Denetim derseniz o iş pandemi ile birlikte askıya alınmış sanırım.
*
Davetli olduğum bir yemekte kapalı alanda sigara içildiğini görünce garsona bu duruma neden izin verdiklerini sordum.
*
Aldığım yanıt ikna ediciydi (!) :

“Zaten zor bir süreçten geçtik. Bir de müşteriye ‘Sigaranı çık dışarıda iç’ diyemiyoruz. Salgın bitsin yine yasağı uygularız. Şimdilik elleşmiyoruz.”
*
Bence de elleşmeyin kardeşim! Siz elleşmeyin kimse de denetlemesin! Böyle gelmiş böyle gitsin. Her kuralsızlığı salgına bağlayalım sonra da bakalım keyfimize.
*
Hadi sigara içine elleşmiyorsunuz peki sigara içmeyene neden elleşiyorsunuz? Böyle mantık mı olur! Belli ki işletmeler sigara içen müşteri sayısının içmeyene oranla daha fazla olduğuna kanaat getirmiş ki ‘elleşmeyelim’ kuralını hayata geçirmiş. Hayırlı olsun!

ÖRNEKLERİ REFERANS ALALIM

Koronavirüs aşıları tam olan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü hastalığı 4 günde yendi ve hastaneden çıktı. Hakan bey toplum için önemli bir örnekti. Kendisinin bundan sonra anlatacakları da topluma yol gösterecek.
*
Sadece Hakan Bey de değil, kentin birçok önemli ismi aşı sayesinde koronavirüs illetinden kolayca kurtuldu, kurtuluyor. Geçen hafta yazdığım, “Keşke demeden aşı olalım” başlıklı köşe yazımdan sonra ANSİAD Başkanı Akın Akıncı mesaj attı. Şöyle diyordu mesajında: “Salim bey selamlar. Bugünkü aşı yazınızı memnuniyetle okudum. Şu an ben ve eşim pozitifiz ve karantinadayız. Her ikimizde aşılarımızı yaptırdığımız için bu süreci hafif atlatıyoruz.”
*
Bunun gibi onlarca örnek var. Demek ki kulaktan dolma bilgileri değil, gerçek örnekleri referans almalıyız. Eğer bunu yaparsak sadece kendimizi değil, toplumu da koruruz.

DOĞA UMUDUNU KAYBETMİYOR

Manavgat ve Muğla’daki orman yangınından sonra kül olmuş ağaçların arasında çıkan filizleri görünce insanın kalbine bir ışık doğuyor. Böyle bir felaketten sonra bile doğa kendini yenilemek için hiç zaman kaybetmiyor. İnsanoğlu da doğru yöntemlerle bu yenilenmeye destek olmalı. Umuyorum ki dev alevlere kurban verdiğimiz o topraklar yine yeşil renge bürünecek. İnsanların kalbindeki külleri ise sevgiyle temizleyeceğiz…