Geri ödeme zorluğu olan krediler

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Geri ödemesinde zorluklarla karşılaşılan krediler, Asya'daki finansal krizde önemli bir rol oynuyor.

Son günlerde konu içeride de kendinden söz ettirmeye başladı. Bazı sektörlerde aldıkları kredileri geri ödemede zorlanan şirketler olduğunu okuyoruz. Ortada bir sorun olduğu söyleniyor.

Niteliği nedir?

Hangi boyuttadır?

DIŞARISI

Asya bankaları Japon Yeni borçlanıp, bu kaynaklarla Güney Kore, Endonezya veya Tayland paraları cinsinden özel sektöre büyük miktarda kredi açmışlardı.

Güney Kore'de bu krediler sanayi sektörüne verildi ve genellikle de yatırıma dönüştü. Kredileri alanlar ağırlıklı olarak büyük Güney Kore holdingleri idi.

Endonezya ve özellikle Tayland'da krediler inşaat sektörüne, yani gayrimenkule gitti. Gayrimenkul fiyatları fazla arttı. Yeni lüks oteller, gökdelenler, iş hanları yapıldı.

Çeşitli nedenlerden bu yeni kapasite beklenen verimi vermeyince, alınan kredilerde sorun çıktı. Asya bankaları zor durumda kaldı. Bir yanda Japon Yeni cinsinden aldıkları borçları ödemek zorundaydılar, diğer yanda kendi verdikleri krediler de geri dönmüyordu.

Büyük bir likidite sorunu oluştu.

TÜRKİYE'DE DURUM

Türkiye'de de durum böyle mi? Gazetelerde zaman zaman tanık olduğumuz geri ödeme zorlukları Asya'daki boyutta mı?

Elbette bankaların bilançolarını bütün gerçekleri ve detayları ile görmemiz imkânsız. Ama bazı tahminler yapabiliriz.

Türkiye'de bankacılık sektörünün durumu Asya'dakinden epey farklı.

Türkiye bankaları kredilerini ağırlıklı olarak kamuya vermişler. Yani bono satın almışlar. Asya'da böyle bir olay yok.

Özel sektöre verilen bazı krediler, geri gelmeyebilir. Ama kamu, sonunda bir yolunu bulur, aldığı krediyi öder. Yani bankalar kamuya açtıkları kredilerden dolayı bir likidite sıkıntısı içine girmez.

Türkiye bankaları elbette özel sektöre açtıkları kredileri de son iki yıl içinde artırdılar. Ama bu krediler Tayland veya Endonezya'da olduğu gibi, gayrimenkule gitmedi. Daha çok sanayi yatırımlarına aktı. Örneğin tekstil sektöründe belli bir teknoloji yenilemesi yaşandı.

Özel sektöre giden kredilerin çoğu döviz cinsi verilmişti. Doların mark karşısında aniden değer kazanması, bu kredileri bazı ihracatçılar açısından daha pahalı hale getirdi.

Demek ki ortada bir sorun var. Ama Asya'dakinden farklı.

BOYUTU

Ayrıca sorunun boyutu da Asya'daki örneklerden daha küçük.

Güney Doğu Asya ülkelerinde, Tayland'da, Endonezya'da, Güney Kore'de özel kesime verilen krediler, Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 100'üne yakındı veya bunu aşıyordu. Türkiye'de ise aynı oran bizim kaba bir hesabımıza göre, Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 40'ını bile bulmuyor. (Bu muhafazakâr bir üst sınır.)

Özel kesim kredi almış. Ama çok değişik bir oranda borçlanmış.

Bu nedenle Türkiye'de sorun sektörel boyutta. Makro düzeyde değil.

Yani nispeten küçük.

SONUÇ

Ama bir noktayı da vurgulamadan geçmeyelim. Çiller döneminde alınan bazı kararların bankacılık sektörü bilançosundaki riskleri artıracağı uzmanlar ve bürokrasi tarafından defalarca vurgulanmıştı.

Geri ödeme zorluğu olan krediler sorunu kısmen de buradan kaynaklanıyor olabilir.

Okurlara ve piyasa profesyonellerine iyi bir yıl dileğiyle.

Yazarın Tüm Yazıları