Haydi sofra başına

Çevreme baktığımda çok iyi eğitim almış, işlerinde başarılı güzel genç kızlar ve yakışıklı erkekler görüyorum. Ama bana öyle geliyor ki hayattan ve kendilerinden çekiniyorlar.

Aslında hepsi görülmek, fark edilmek, beğenilmek, dikkat çekmek, arzulanmak, özenilmek hatta kıskanılmak istiyorlar. Ancak çevrelerinde olan biteni görmek, fark etmek, çok iyi dinlemek gibi duyguları taşısalar bile ya ifade etmiyorlar ya da önemsemiyorlar.

Sanki dışı güzel muntazam ama içi hafifletilmiş 21. yüzyıl insanları gibiler...

Evet gençlikten ümitliyiz, elimizden gelen her tür desteği ve imkanı sunuyoruz. Çocuklarımızı çok da seviyoruz ancak bizim beklediğimiz ya da olmasını arzu ettiğimiz değer yargıları var mı acaba?

Gördüğünüz gibi, yeni yetişen gençlere ilişkin bazı kaygılarım var. Nesiller arasında her zaman görüş farklılıkları olduğu kesin. Sonuçta gençlere ilişkin tek bir dileğim var. Bizler anne ve babalarımızın bizimle ilgili endişelerini ne kadar ve ne oranda olumlu bir platforma taşıyabildiysek, inşallah bizim çocuklarımız da en az bizim kadar gayretli olurlar!

Neden bu konulara değiniyorum biliyor musunuz? Gün içinde erkenden çocuklar okula, biz de işlerimize dağılırken ancak akşam yemeğinde tüm aile birlikte olabiliyoruz.

İşte o zaman gündelik faaliyetlerimizi konuşup tartışırken, bizler de anne-baba olarak "değer yargılarıyla" ilgili görüş ve tecrübelerimizi onlara aktarmaya çalışıyoruz. Ailelerin, temiz ve tertipli hazırlanmış bir yemek sofrasında bir araya gelebilmesi, konuşup paylaşması bence eşi bulunmaz güzellikte ve oranda faydalı bir birliktelik. Bizlerin bu güzel geleneksel adetimizi hep devam ettirilebilmesinden yanayım. Ama sofrada onların da damak tadına hitap eden çeşnilere de yer vermeliyiz.

Gençler ekstradan bir tabak patates kızartması, salata için değişik bir sos, belki bir makarna, yoksa bir hazır yufka böreği gibi görünce bile gözlerini parlatacak sürprizlere bayılırlar. Bu tür lezzetler eşliğinde onlarla daha güçlü iletişim kurup, onları yumuşatıp şu değer yargılarına ilişkin çok daha rahatlıkla konuşup tartışabiliriz.

Hadi bu akşam güzel bir sofra kurup, aileyi de başına toplayalım.

Piliçli kabak yemeği

6 kişilik

Hazırlama süresi 15 dakika

Pişirme süresi

25 dakika


Malzeme listesi

1 adet tavuk göğüs eti

3 adet büyük boy kabak

2 yemek kaşığı sıvıyağ

1 çay kaşığı tuz, karabiber

Sosu için;

2 su bardağı süt

2 tatlı kaşığı tereyağı

1 yemek kaşığı un

4 yemek kaşığı rendelenmiş taze kaşar

1 demet dereotu

Kabakların üzerlerini kazıyıp yıkayın. Tam ortalarından boylamasına ikiye bölün. Diğer taraftan, geniş bir tencereye 8 su bardağı su ve bir tatlı kaşığı tuz koyup kaynamasını bekleyin. Kabakları tuzlu kaynar suda, renkleri dönünceye kadar 7-8 dakika haşlayıp çıkardıktan sonra soğumaya bırakın. Kabakların çekirdekli kısımlarını kaşık yardımıyla oyarak çıkarın.

Tavuk göğüs etini kuşbaşı formunda küçük küçük doğrayıp sıvıyağ koyduğunuz tencereye aktarın.

Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak, etler suyunu bırakıp çekinceye kadar, 5 dakika kavurun. Tuz ve karabiberi de ekleyip ocaktan alın. Sosu hazırlamak için; süt, un ve tereyağını küçük bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte sürekli karıştırarak pişirin.

Katılaşıp kaynamaya başlayınca ocaktan alıp sıcakken tavuklarla karıştırın. Kabakları fırın tepsisine dizip oyuk kısımlarına soslu tavuk etlerini yerleştirin. Üzerlerine rendelenmiş kaşar peynirini paylaştırın. Bir su bardağı sıcak suyu da tepsiye aktardıktan sonra, 5 dakika önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında, üzerlerindeki peynir eriyinceye kadar, yaklaşık 15-20 dakika pişirip çıkarın. İncecik kıydığınız dereotuyla süsleyerek servise sunun.

Yoğurtlu gece çorbası

6 kişilik

Hazırlama süresi 15 dakika

Pişirme süresi

25 dakika


Malzeme listesi

2 yemek kaşığı un

4 su bardağı süt

1 su bardağı yoğurt

1 su bardağı su

2 tatlı kaşığı tereyağı

1 çay kaşığı tuz

Sos için;

2 diş sarmısak

1 yemek kaşığı sirke

1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber

Un, süt, yoğurt ve suyu orta boy bir tencereye aktarıp pürüzsüz kıvama gelinceye kadar çırpın. Üzerine tereyağı ve tuzu da ekleyerek orta ısılı ateşin üzerine oturtun. Tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak, katılaşıp muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin.

Kaynamaya başlayınca karıştırmayı bırakıp 3 dakika daha pişirdikten sonra ocaktan alın. Diğer taraftan, dövülmüş sarmısak, sirke ve kırmızı pul biberi derin bir kapta; çatalla çırpın. Çorbayı tabaklara paylaştırıp sirkeli sosu üzerinde gezdirdikten sonra sıcak sıcak servise sunun.
Yazarın Tüm Yazıları