Kabartma tozu gibi, küçük paketlerde satılan, hamura anında karışan ve kullanımı çok pratik olan “instant” maya eklenip tekrar karıştırılır. (Yaş maya kullanılacaksa parçalanması gerekir.)
Toz şeker de katıldıktan sonra 2 su bardağı ayran azar azar ilave edilir ve yoğrulmaya başlanır. Hamur iyice yoğrulduktan sonra oda sıcaklığında iyice yumuşamış olan margarin ilave edilir. Yoğrulmaya devam edilerek yağ hamura iyice yedirilir.
Ele hafifçe yapışan yumuşak bir hamur elde edilinceye kadar yoğrulup toplanır. Üzerine hafif nemli mutfak peçetesiyle örtülerek oda sıcaklığında en az 40 dakika bekletilir.
Dinlenen ve mayalanan hamur kabaracaktır.
Hamur, iki eşit parçaya ayrılır. Parçalar neredeyse dosya kağıdı büyüklüğünde ve dikdörtgen şeklinde açılır.
Üzerlerine dörder yemek kaşığı kadar zeytin ezmesi sürülür ve uzun kenarlarından başlanarak rulo yapılır.
Üzerlerine çırpılmış yumurta sarısı sürülüp çörekotu serpiştirilir.
Bazen kabak çok sulu çıkar ve yapacağınız mezenin kıvamını bozar. Rendelediğiniz kabağın suyunu avuçlarınız arasında sıkarak süzebilirsiniz. Unutmamanız gereken başka bir nokta da rendelenen kabağın çok çabuk sulandığıdır, bu yüzden rendelediğiniz kabağı hemen kullanmanız gerekir.
Sıvıyağı orta boy bir tavada kızdırıp üzerine rendelenmiş kabak ve isterseniz kerevizi ilave edin. Yüksek ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 5-6 dakika kadar kavurup ocaktan alın. Tuzu ekleyip karıştırın ve soğumasını bekleyin.
Sosu için; yoğurdu derin bir kaba aktarıp üzerine dövülmüş sarmısakları ilave edin. Mayonezi ve ince çekilmiş cevizleri de ekleyin. İncecik kıydığınız dereotunu da serpiştirin. Hazırladığınız bu sosu çatalla karıştırıp kenarda bekleyen ılık kabakların üzerine gezdirin. Tekrar karıştırdıktan sonra servis tabağına aktarın. Üzerini kırmızı pul biber ve cevizle süsleyip servise sunun.
Malzeme listesi
-6 adet orta boy yeşil dolmalık kabak
-1 adet orta boy kereviz (isteğe bağlı)
-4 yemek kaşığı sıvıyağ
Bir de bakmışsınız, Melek’le program yapmanın avantajlarından yararlanıp dizi oyuncusu oluvermişim!
Biliyorsunuz yeni yayın döneminde Star TV’nin sabah kuşağında yayınlanan “Melek” programındayım.
Melek beni oyunculuğa alıştırıyor. Sürekli stüdyo dışında farklı mekânlarda VTR çekimlerimiz oluyor. Kâh Büyükdere Balıkçısı’ndan palamut alıp bir balıkçı teknesinde kızartıyoruz, kâh Raco Kaptan’ın Garipçe’deki teknesinde asma yaprağına sardalye sarıp ızgara yapıyoruz.
Bu gidişle bir ıhlamur ağacının tepesine çıkıp ıhlamur yaprağına dolma sararım gibime geliyor! Bakalım beni daha ne maceralar bekliyor...
Bir de bakmışsınız, Melek Baykal’la program yapmanın avantajlarından yararlanıp dizi oyuncusu oluvermişim!
Ev sahibi, aşçısına yaptırdığı baklavayı ortaya getirtiyor. Bu baklava, 50’si harcın altında, 50’si de üzerinde olmak üzere 100 yufkadan yapılmış.
Ev sahibi, elindeki altın lirayı yarım metre yukarıdan baklavanın üzerine bırakıyor. Baklava delinip de altın para tepsinin dibine ulaşırsa ne âlâ. Aşçı işinin hakkını vermiş sayılıyor ve altını almaya hak kazanıyor.
Baklava yapmak, daha doğrusu baklava hamuru açmak öyle “Ben güzel yemek yapıyorum” diyen herkesin becerebileceği bir iş değil.
Baklava; hamurunun açılışı, şerbetinin hazırlanması, dilimlere ayrılması ve hatta şerbetinin dökülüş zamanıyla tam bir ustalık gösterme tatlısıdır.
Bizdeki en yaygın baklava türleri kuruyemiş harcıyla, yani fındık, fıstık ya da cevizle yapılan baklavalardır. İçine meyve konulan baklava çeşitleri de yok değildir hani. Elmalı, ayvalı, portakallı ve hatta ananaslı baklavalar da tadına baktığım baklava çeşitleri arasında.
Ancak itiraf etmeliyim; bu saydıklarımın hiçbiri ilginç birer deneme olmaktan öteye geçemedi benim için. Benim favorim hâlâ cevizli ev baklavası.
CEVİZLİ ÇATAL KURABİYE
Yumuşamış yağı ve sıvıyağı derin bir kaba koyun. Yumurtayı kırıp pudraşekerini ilave edin. Ceviz içi, rendelenmiş limon kabuğu, nişasta ve kabartma tozunu da ekleyin.
Kaynamaya başlayınca ocağın altını kısın ve limon suyunu ilave edin. Şurubu kısık ateşte 5 dakika daha kaynatıp ocaktan alın ve ılık hale gelmesini bekleyin.
Yufkaların yarısını aralarına eritilmiş yağdan birer yemek kaşığı gezdirerek kat kat fırın tepsisine yerleştirin. Çekilmiş fıstık, ceviz ya da fındığı yufkaların tam ortasına serpiştirin. Kalan yufkaları da aralarına eritilmiş yağ gezdirerek tepsiye yerleştirin. Yufkaları keskin bir bıçakla baklava biçiminde kesin.
Baklavayı önceden ısıtıp 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırında üzeri sarı kahverengi oluncaya kadar pişirin.
Baklavayı fırından alın ve henüz sıcakken üzerine fırça yardımıyla sıcak yağı sürün. Ilık haldeki şurubu da hemen baklavanın üzerine gezdirin.
Baklavanın şurubu çekmesi için 30 dakika bekleyin. Bu baklavayı ılık olarak da servise sunabilirsiniz.
Malzeme listesi
- 500 gr hazır baklava yufkası
Peki bundan binlerce yıl önce, antikçağda yeme içme alışkanlıkları nasıldı acaba?
Antikçağ insanı yemeğe ne çorbayla, ne etle, ne de sebzeyle; meyveyle başlarmış. Her şeyden önce iştahı açmak için özel bir şarap türü olan mulsum içerler, ardından da ana malzemesi meyve olan bir yemek yerlermiş. En çok yedikleri meyve yemeklerinden biri ise kayısı ile yapılıyormuş. Kayısıyı şarap ve çok sayıda baharatla saatlerce pişirmek suretiyle çok özel bir yemek elde ediyorlar, peynir, un ve baharat karışımıyla yiyorlarmış.
Ana yemek genellikle kırmızı etten ya da balıktan yapılan bir yemekti. Gelelim antikçağ öğünlerinin vazgeçilmez şeyine. Tatlı o zamanlar her yemeğin olmazsa olmazıydı. Tatlıların vazgeçilmez malzemesiyse tahmin edileceği üzere meyveydi. Mevsime bağlı olarak meyveler, balla karıştırılarak pelte haline getiriliyor ve afiyetle yeniyordu. Yemeklerde olduğu gibi, baharatlar tatlıların da vazgeçilmeziydi. Meyve peltesi üzerine çeşitli baharat eklenerek yeniyordu.
Malzeme çeşitliliği açısından günümüz mutfakları daha zengindir ama antikçağ mutfağı az sayıdaki malzemeyle de gayet lezzetli yemekler yapılabildiğini ispatlar.
Ekmek helvası
Pekmez, su ve yağı orta boy bir tencereye koyup orta ısılı ateşin üzerine oturtun. Kaynamaya başlayınca, küçük küçük parçaladığınız (mutfak robotunda da çekebilirsiniz) ekmekleri tencereye aktarın.
Ocağın altını kısın ve kısık ateşte, sürekli karıştırarak en az 10-12 dakika kadar kavurun. İyice suyunu çekip helva kıvamına gelince cevizi ve tarçını ilave edip karıştırın. Ocaktan alıp servis tabağına aktarın. İsterseniz tekrar cevizle süsleyip ılık ya da sıcak olarak servise sunun.
Malzeme Listesi
Ağızda süt tadı bırakan, yumuşak, kolay parçalanan bir peynir türü olan dil peyniri, en çok Bursa’da üretiliyor ve şekli itibariyle dile benziyor.
Dil peyniri üretimi ta Osmanlılara kadar uzanıyor. Nereden mi biliyoruz bunu? İkinci Beyazıt döneminde yurdun birçok bölgesinden getirilen peynir isimlerinin yazılı olduğu kanunnamede dil peynirinin de adı geçiyor.
Peki bu peyniri yumuşacık yapan nedir? Yapımı itibariyle kaşar peynirine çok benzeyen dil peyniri, haşlama aşamasından sonra yoğrulurken içine tuz konulmadan hazırlanır. Dil peynirinin esnek olmasının nedeni de tuzunun az olmasıdır.
Tuzunun az olması ve yumuşak bir yapıya sahip olması yüzünden tatlılarda kullanılmaya da çok elverişlidir. Uzayıp sünmesi nedeniyle de pizzada çocukların bayıldığı bir lezzettir. Ayrıca sıcakken yumuşak olup soğuyunca sertleşen bazı peynirler gibi sizi mahcup da etmez.
Fırında kremalı somon
Fileto edilmiş, yani kemik ve kılçıkları çıkarılmış somon balığını 2-3 parmak eninde dilimleyin. Zeytinyağı, tuz, biber ve konserve domatesi bir kaseye koyup çatal yardımıyla çırpın. Hazırladığınız sosu fırça yardımıyla balık parçalarının her tarafına sürün. Üzerini kapatıp buzdolabında 30 dakika kadar bekletin. Yani balığı marine edin.
Diğer taraftan, büyük boy bir borcamı ya da fırın tepsisini hazırlayın. buzdolabından çıkardığınız balık parçalarını tepsiye yan yana dizin. Krema, süt, limon suyu ve varsa kapariyi bir kapta çatalla çırpın. Sosu balıkların üzerine gezdirip her tarafını kapatın.
Üzerine esmer şekeri ekleyip mikserin yüksek devriyle, şeker iyice eriyinceye kadar, 3-4 dakika çırpın. Üzerine oda sıcaklığında yumuşamış margarin ve vanilyayı da ilave edip 2-3 dakika daha çırpmaya devam edin.
Diğer taraftan, Hint safranı denilen toz zerdeçalı ılık sütün içine aktarıp kaşıkla karıştırın ve yumurtalı karışımın üzerine aktarın. Rendelenmiş limon kabuğu ve fındık içini de ilave edip tüm kek malzemelerini 2-3 dakika daha çırpmaya devam edin. Un ve kabartma tozunu başka bir derin kapta elinizle karıştırın. Bir tel süzgeç yardımıyla eleyerek kek hamuruna ekleyin.
Tahta bir kaşık ya da plastik spatula yardımıyla karıştırmaya devam ederek malzemelerin birbirine iyice karışmasını sağlayın.
Elde ettiğiniz koyu boza kıvamındaki hamuru, en az 30 santim çapında, kenarları yüksek bir kalıba ya da kelepçeli kek kalıbına aktarın.
Hazırladığınız keki, 5 dakika önceden ısıtıp 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırının orta rafında, iyice kabarıp üzeri altın sarısı oluncaya kadar, en az 45 dakika pişirin. Fırından çıkarıp soğumasını bekleyin.
Dilimleyerek servise sunun.
Malzeme listesi
- 3 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı)