Sahrap Soysal

Körili Hint pilavı

29 Kasım 2013
Taze ya da dondurulmuş bezelye kaynayan suda en az 15 dakika haşlanıp süzülür.

Konserve bezelye kullanılacaksa sadece suyunun süzülmesi yeterli olacaktır. Havuç soyulup rendelenir.
Biberler sapları kesilip tohumları ayıklandıktan sonra tavla zarı formunda küp küp doğranır. Soğan yemeklik, sarmısaklar pirinç tanesi büyüklüğünde dilimlenir. Pirinç kaynar tuzlu suda 40 dakika kadar bekletilir.
Diğer taraftan zeytinyağı geniş bir pilav tenceresine koyulup orta ısılı ateşte kızdırılır. Sarmısaklar ve soğanlar eklenip 3-4 dakika kadar kavrulur. Havuç ve biberler ilave edilip tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılarak 3-4 dakika daha kavrulur.
Zerdeçal ya da köri 2 yemek kaşığı kaynar suda karıştırılarak eritildikten sonra tencereye aktarılır. Üzerine hemen sıcak et ya da tavuk suyu aktarılır. (Et suyu ölçüsü pirincin tam iki katı olmalı. Yani 2 su bardağı pirince 4 su bardağı et suyu kullanılmalı.)
Toz zencefil, kimyon ve yenibahar da serpiştirilip suyu süzülüp yıkanmış pirinç ve bezelye ilave edildikten sonra karıştırılır. Tencerenin kapağı kapatılıp orta ısılı ateşte, pilav suyunu tamamen çekip göz göz oluncaya kadar pişirildikten sonra ocağın altı iyice kısılır.
Pilav çok kısık ateşte, 2-3 dakika daha pişirilip ocaktan alınır. Tencerenin kapağı açılıp kağıt havlu örtülür ve tekrar kapatılıp en az 20 dakika dinlendirilir. Dinlenen pilav karıştırılıp servis tabağına aktarılır. İnce kıyılmış maydanozla ya da Hintlilerin yaptığı gibi taze kişnişle süslenip ikram edilir.

Malzeme listesi

-2 su bardağı lüks baldo pirinç

Yazının Devamını Oku

Buğdaylı kış çorbası

28 Kasım 2013
Buğday derin bir kaba alınır ve akşamdan bol suyla ıslatılır.

Ertesi gün yıkanıp süzülür ve üzerine 5 santim kadar çıkacak suyla sık sık karıştırılarak haşlanır, yumuşadıktan sonra ocaktan alınır. Patates, kabaklar ve havuç soyulup yıkanır. Sebzeler ayrı kaplara tavla zarı formunda doğranır.
Brokoli yıkanıp kalın sapları kesilir. Çok küçük çiçek demetleri halinde kesilir. Taze soğan ayıklanıp 1 santim kalınlığında doğranır. Zeytinyağı büyük bir tencereye aktarılıp üzerine yeşil soğan ve havuç eklenir ve orta ısılı ateşte, sürekli karıştırılarak 2 dakika kadar kavrulur. Üzerine salça ilave edilip 1 dakika daha kavrulduktan sonra sıcak et ya da tavuk suyu aktarılır. Tuz ve karabiber de serpildikten sonra kaynamaya bırakılır.
Çorba kaynamaya başlayınca buğday, kabak, brokoli ve patates eklenip sık sık karıştırılarak sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Limon suyu (nar ekşisi de kullanılabilir) ve dövülmüş sarmısaklar da katılır. Servise sunulurken, her tabağa 1 yemek kaşığı çırpılmış yoğurt koyulur ve çorba sıcak sıcak servise sunulur.

Malzeme listesi

-300-400 gr brokoli
-1 su bardağı aşurelik buğday
-4 yemek kaşığı zeytinyağı

Yazının Devamını Oku

Etli kereviz çorbası

27 Kasım 2013
Tavla zarı formunda doğranmış kuşbaşı et ve zeytinyağı orta boy bir tencereye koyulur.

Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 3-4 dakika kadar kavrulur. Üzerine incecik doğranmış soğanlar ve 4 su bardağı sıcak su ilave edilip tuz ve karabiber serpiştirilir.
Önce orta ateşte, kaynamaya başlayınca kadar pişirilip ocak kısılır. Kısık ateşte etler iyice yumuşayıncaya kadar pişirilir. Rendelenmiş kerevizler katılıp 8 su bardağı sıcak su eklendikten sonra arada sırada karıştırılarak kaynayıncaya kadar pişirilir.
Diğer taraftan, meyanesinin hazırlanması için; yoğurt, yumurta ve un bir kaseye aktarılıp çatalla ya da tel çırpıcıyla iyice çırpılır. Karışım, kaynamakta olan çorbaya, sürekli karıştırılarak azar azar aktarılır. Sürekli karıştırılarak kaynayıncaya kadar pişirilir.
Kaynayan çorbanın altı kısılıp 5-7 dakika daha pişirildikten sonra ocaktan alınır. İncecik kıyılmış dereotuyla ve kırmızı pulbiberle süslenip servise sunulur.

Malzeme listesi

250 gr kuşbaşı kuzu eti (tavla zarı formunda doğranmış olmalı)
2 adet orta boy kuru soğan

Yazının Devamını Oku

“Mur”dan gelen kahve

26 Kasım 2013
Doğu Anadolu’nun vazgeçilmez içeceğidir mırra.

Adını Arapça acı anlamına gelen “mur” sözcüğünden alan kahvenin müthiş bir ritüeli vardır. Mırra için özel bir kahve çekirdeği gerekmiyor ama çekirdeğin kaliteli bir kahveye ait olması şart. Yeşil kahve çekirdekleri kahve tavasında, uzun saplı özel bir kaşıkla ve hafif ateşte kavruluyor.
Sonra, sıra geliyor kahvenin dövülmesine. Bu iş için genellikle ağaçtan yapılan dibekler kullanılıyor. Türk kahvesinden biraz kalın dövülen kahvenin kaynatma işlemine geliyor sonra sıra. Birkaç kez köpürtülerek kaynatılan kahve telve haline geliyor, tekrar su ilave ediliyor ve elde edilen bu şerbet mırra için özel yapılmış güğüme konuyor. Üzerine iki-üç kilo kahve ilave edilen şerbet tekrar kaynatılıyor. Ateşten alınan kahvenin soğuması beklenip telvesiyle karışmamasına özen gösterilerek mutbak adı verilen başka bir güğüme aktarılıyor. Şerbet eklenerek bir kez daha kaynatılan mırranın soğuması bekleniyor. Cezveye doldurulan mırra küçük fincanlarda ikram ediliyor.

Mantarlı çoban kavurma

Kuzu eti ve zeytinyağı orta boy bir tencereye koyulup sürekli karıştırılarak 5-6 dakika kendi suyuyla kavrulduktan sonra suyunu çekinceye kadar pişirilir. Küp küp doğranmış soğan ve sarmısak etlerin üzerine ilave edilir.
Sürekli karıştırılarak 3-4 dakika daha kavrulur. Üzerine doğranmış yeşil biberler ve domates eklenip 3-4 dakika daha pişirilir. Ortadan ikiye bölünmüş mantarlar ve bezelye de ilave edilip 2 su bardağı sıcak su, tuz ve karabiber de katılır ve tencerenin kapağı kapatılır.
Kısık ateşte, etler iyice yumuşayıp suyunu çekinceye kadar pişirilir. Yanında pilavla servise sunulur.
NOT: İstenirse Ege bölgesinin bazı yörelerinde olduğu gibi üzerine yoğurt ilave edilebilir.

Sahrap Soysal'ın 

Yazının Devamını Oku

Patlıcan sever misiniz

25 Kasım 2013
Siz de benim gibi patlıcan severlerden misiniz?

Yani patlıcanın nesi olursa olsun bayıla bayıla yiyenlerden mi? Eğer öyleyseniz ve meyve ve sebzeleri de sadece mevsiminde tüketiyorsanız, o zaman patlıcanla vedalaşmaya hazır olun derim. Çünkü patlıcanın mevsimi bu ayın yani kasım ayının sonunda bitiyor.
Patlıcan bütün pişirme tekniklerine uyum sağlayan sebzelerden biridir. Ayrıca patlıcan deyip geçmemek lazım, çok sayıda türü vardır.
Koyu mor renkli ve 20-25 santim uzunluğunda olanlara “kemer”, mor renkli, tombul ve beyaz etli olanlara ise “bostan” patlıcanı adını veririz. Ayrıca iri armut biçiminde olan “Mustafa Kemal Paşa” türü ve tatlı bir mor renge bürünmüş, ufak top şeklinde “Adana patlıcanı” vardır.
Bir de ucu sivri, uzunca olan “Rodos” patlıcanı ülkemizde yetişen türler arasındadır. Ancak türü ne olursa olsun, patlıcanın yüzü parlak, kaygan, körpe ve çekirdeksiz olanı kıymetlidir.

Tavuklu kuskus pilavı

Haşlanmış tavuk eti elle küçük parçalar halinde didiklenir. İstenirse kesme tahtası üzerinde tavla zarı formunda doğranabilir de. Konserve nohut süzülür. Yağ orta boy bir tencerede kızdırılır. Kuskus tencereye aktarılıp kısık ateşte, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılarak 3-4 dakika kavrulur.
Hafifçe sararan kuskusun üzerine sıcak su (et ya da tavuk suyu) aktarılır. Tuz ve pulbiber serpilip didiklenmiş tavuk eti ve nohut da ilave edilir ve karıştırılır.

Yazının Devamını Oku

Sakızlı muhallebi

23 Kasım 2013
Orta boy bir tencerede yumurtaların sarıları ile toz şekeri atıp çırpma teli ile 2 dakika çırpın. Dövülmüş damla sakızını üzerine ilave edin.

Un ve mısır nişastasını ekleyerek çırpın, sütü yavaş yavaş ekleyerek pütürsüz kıvama gelene kadar çırpmaya devam edin.
Ocağın altını yakın muhallebiyi tahta kaşıkla devamlı karıştırın. Muhallebi koyulaşmaya başlayınca bir emek kaşığı hindistan cevizini atıp karıştırıp ocağın altını kapatın.
Muhallebi mikserle soğuyana kadar 4-5 dakika çırpıp ayaklı muhallebi bardaklarına paylaştırın. Üzeri için jöleyi hazırlayana kadar muhallebileri buzdolabında bekletin.
Diğer taraftan, Küçük bir tencereye jöleyi boşaltın, üzerine iki su bardağı sıcak su koyup jöle eriyene kadar karıştırın. Erimiş jölenin üzerine 1 su bardağı çok soğuk su döküp karıştırın.
Jöleniz ılıyınca kaşık kaşık muhallebilerin üzerine döküp paylaştırın.
Jöleli muhallebileri buzdolabında iki saat beklettikten sonra üzerlerine hindistan cevizi serpiştirip soğuk soğuk servis yapın.

Malzeme listesi

- 1 paket vişne jölesi

Yazının Devamını Oku

Mutlaka çekirdekli

22 Kasım 2013
Son zamanlarda çok duyuyorum, gencecik insanların bile her gün avuç dolusu vitamin hapı içtiklerini.

Oysa, doktor tavsiyesi hariç, ilaç almak pek de hoş bir şey değil. Doğanın sunduklarını gerektiği gibi kullanmak ve vitaminleri mümkün olduğu kadar yediğimiz meyve ve sebzelerden almaksa, sağlıklı kalmanın en emniyetli yöntemi...
Üzüm de doğanın bize sunduğu mucizevi meyvelerden biri. Yararları saymakla bitmez üzümün. Biz bu yazıda yalnızca çekirdeğinden bahsetmekle yetinelim isterseniz. Ne yazık ki pek çoğumuzun kullandığı alkol ve sigaranın oluşturduğu serbest radikaller, hücrenin moleküler yapısına zarar verir. Bu zararı minimuma indirense antioksidan maddelerdir ve antioksidanlar üzüm çekirdeğinde bol miktarda bulunur.
Üzüm çekirdeğinde bulunan antioksidan miktarı azımsanmayacak kadar çoktur. Hatta yapılan araştırmalar üzüm çekirdeğindeki antioksidan miktarının C vitamininden 20, E vitaminindense 50 kat fazla olduğunu ortaya koymuştur. Bu yüzden de uzmanlar özellikle alkol ve sigara kullananların her gün mutlaka çekirdekli üzüm yemelerini tavsiye ediyorlar. Hem öyle mevsimini de beklemeniz gerekmiyor üzüm yemek için. Kuru çekirdekli üzüm de tazesinin yaptığı işi yapabilecek kadar becerikli.

Zeytinyağlı ıspanak kökü

Ispanağın yapraklarını ayırın ve başka bir yemek ya da börek için kullanmak üzere buzdolabına kaldırın. Kök kısmından çok az keserek ayıklayın ve saplarını 10 santimlik parçalar halinde doğrayıp yıkadıktan sonra süzün.
Kuru soğanları ayıklayıp yarım santim kalınlığında halkalar oluşturacak şekilde doğrayın. Kabukları soyulmuş domatesleri de iri halkalar halinde doğrayın. Sarmısakları bütün halde bırakın.
Soğan halkalarını geniş bir çelik tencerenin dibine yerleştirin. Üzerine sarmısakları domates dilimlerini yerleştirip ıspanak köklerini koyun.

Yazının Devamını Oku

Ekonomik ayçöreği

21 Kasım 2013
Oda sıcaklığında yumuşamış margarin derin bir kaba aktarılıp üzerine yumurta sarısı eklenir.

Süt ilave edilip un da azar azar katıldıktan sonra yaklaşık 5-6 dakika, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilinceye kadar yoğrulur. Bu işlemden sonra hamur ele yapışıyorsa birkaç yemek kaşığı daha un eklenebilir.
Hamur oda sıcaklığında 30 dakika kadar dinlendirilir. Diğer taraftan iç harcının hazırlanması için; tozşeker, tarçın ve yenibahar derin bir kaba koyulup üzerine çekirdeksiz kuru üzüm ve çekilmiş ceviz içi eklenir.
Üzerine ufalanmış ekmek içi ilave edilip süt katılarak yoğrulmaya başlanır. Hafif katı ve parça parça olan iç harcı bir kenarda bekletilir.
Dinlenen hamur 20 eşit parçaya ayrılır. Parçalar elle ya da merdaneyle çay tabağı büyüklüğünde (10 santim çapında) açılır.
Yuvarlak hamurların kenarlarına, hazırlanan harçtan birer tatlı kaşığı kadar koyulup rulo yapıldıktan sonra iki ucu birbirine yaklaştırılıp ay şekli verilir.
Ayçöreklerinin üzerine fırça yardımıyla çırpılmış yumurta sarısı sürülür ve yağlanmış ya da fırın kağıdı serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizilir.
Çörekler, yaklaşık 5 dakika önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında 35 dakika, üzerleri altın sarısı oluncaya kadar pişirilip çıkarılır. Soğumaları beklenip servise sunulur.

Yazının Devamını Oku