Üzerine tuz ve toz şekeri ekleyip çatal yardımıyla 1 dakika kadar hızlı hızlı karıştırın.
Unu da yavaş yavaş ilave edip yoğurmaya başlayın ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. Hamurun dinlenip kabarması için 30 dakika kadar bekleyin.
Domates püresi, salça, zeytinyağı ve kekiği küçük bir kapta karıştırın. Dinlenen hamuru, her tarafı iyice yağlanmış iki ayrı fırın kabına, yarım parmak kalınlığında yayın. Üzerine salçalı sos gezdirin. Sosis, zeytin ve salamı pizzanın üzerine paylaştırın. En üste peynir serpiştirin. Pizzayı 10 dakika önceden ısıtıp 190 dereceye ayarladığınız fırında 25-30 dakika kadar pişirin.
Malzeme listesi
Hamuru için;
* 1 su bardağı ılık su
* 1 çay kaşığı tuz, toz şeker
İşte bu çekimler için geçen haftalarda Bursa’ya gittik. Bursa’ya gitmişken “kestane şekeri hakkında küçük bir video çekelim” dedik ve sıvadık kolları.
Bursa’da yeşillikler eşliğinde ilerledik ve Yaylacık Köyü’ne, Kardelen Kestane Şekeri Fabrikası’na gittik. 1991 yılında üretime başlamış olan fabrikada ilk dikkatimi çeken şey temizliğe verdikleri önemdi.
Meraklı bir yemekçi olarak, yapmak istediğim şey, fabrikanın üretim bölümüne girmekti. Ancak temizliğe verdikleri önem yüzünden bu hiç de kolay olmadı. Üzerimize hemen temiz önlükler giydirildi, başımıza boneler takıldı, ellerimizi özenle yıkamamız söylendi.
Nihayet üretim bölümüne girebildiğimizde bizi tertemiz, güler yüzlü kadın çalışanlar karşıladı. Bu emekçi kadınların çalışma temposuna şöyle bir göz atmam bile kestane şekeri yapmanın hiç de kolay bir iş olmadığını göstermeye yetti. Dilerseniz fabrikadaki gözlemlerimi paylaşmaya sonraki yazıda devam edelim.
Ispanaklı tavuk sote
Tavuk eti keskin bir bıçakla kuşbaşı et formunda doğranır. Üzerine tuz ve karabiber serpilip bir kenarda bekletilir. Soğanlar soyulup önce ikiye bölünür, sonra da incecik yarımaylar halinde doğranır. Yeşil soğan ve yeşil sivri biber yıkandıktan sonra incecik dilimlenir. Ispanağın yaprak kısımları da ince ince doğranır. Diğer taraftan, zeytinyağı geniş bir teflon tavaya ya da vok tavasına aktarılıp kızdırılır. Tavuk eti tavaya aktarılıp yüksek ısılı ateşte, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılarak 2-3 dakika kadar kavrulur. Un ve hardal katılıp karıştırılır.
Ocağın altı biraz kısılıp tuz ve karabiber ilave edildikten sonra sık sık karıştırılarak 2-3 dakika daha kavrulur. Üzerine soya sosu aktarılıp ocağın altı kısıldıktan sonra tavanın kapağı kapatılır ve 10 dakika, etler iyice yumuşayıncaya kadar pişirilir. Tavanın kapağı açılıp yeşil soğan, ıspanak ve yeşil sivri biber eklenir ve karıştırılarak 5 dakika daha pişirilir.
Üzerine klasik çay bardağıyla sıvıyağ eklenir. Aynı bardakla bir bardak da yoğurt ilave edilir. Tuz serpilip yumurtanın sarısı katılır. Bir taraftan karıştırılmaya devam edilirken bir taraftan da un yavaş yavaş eklenir.
Hamur, malzemeler birbiriyle iyice özleşinceye kadar yoğrulur. Kulak memesinden daha yumuşak olan ve ele yapışmayan hamurdan kabuklu ceviz büyüklüğünde parçalar koparılır. Parçalar avuçlar arasında yuvarlandıktan sonra 10 santim uzunluğunda şeritler haline getirilir. Şeritlerin uçları birleştirilip halka haline getirilir. Simitler sıvıyağla yağlanmış olan fırın tepsisine aralıklı olarak dizilir ya da fırın tepsisine fırın kağıdı yayılıp simitler tepsiye yerleştirilir.
Simitlerin üzerine fırça yardımıyla, hafifçe çırpılmış yumurta akı sürülüp susam serpiştirilir. Simitler 5 dakika önceden 175 dereceye ayarlanmış olan fırında üzerleri sararıncaya kadar, 25-30 dakika pişirilip çıkarılır. Soğuyunca servise sunulur.
Malzeme listesi
-1 paket hazır süt kreması (200 ml)
-1 çay bardağı sıvıyağ
-1 çay bardağı yoğurt
Bol suda tuz katmadan hafifçe yumuşayıncaya kadar haşlayın. Unutmayın, bir kez daha pişireceğiz. Süzüp bir kenarda bekletin.
Diğer taraftan zeytinyağını orta boy bir çelik tencereye aktarın. İncecik yemeklik doğradığınız soğanları ve ikiye böldüğünüz sarmısakları ekleyin.
Orta ısılı ateşte, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak 5 dakika kadar kavurun.
Üzerine, soyup uzunlamasına dörde böldükten sonra tavla zarı formunda küp küp doğradığınız havuçları katın.
Uzun yeşil sap şeklindeki kerevizi yıkayıp tavla zarı formunda doğrayın.
İki su bardağı dolusu alarak tenceredeki havuçlara katın. Salçayı ilave edip sık sık karıştırarak 5 dakika daha kavurun.
(Domates kullanacaksanız soyup küp küp doğrayın.)
Önce sadece süs olsun diye koyulduklarını sanıp yememeyi düşündüm ama sonra çatalımı bir tanesine batırıp tattığımda yanıldığımı anladım. Mor, beyaz ve açık sarı renkteki çiçekler oldukça lezzetliydi ve salataya da çok yakışmışlardı doğrusu.
Bu ilk deneyimin beni bu kadar şaşırtmaması gerekirdi aslında. Çünkü biz Türkler zaten uzun yıllardır gül, portakal çiçeği ya da kabak çiçeği gibi çiçekleri mutfaklarımızda kullanıyorduk. Dolması yapılan kabak çiçeği yöresel olmaktan yeni çıksa da örneğin gül, güzel rengi ve kokusuyla yüzyıllardır mutfaklarımızda.
Aslında çiçeklerin besin olarak kullanılması dünya yemek tarihinde de çok eskilere dayanıyor.
Ortaçağ’da, hatta Antikçağ’da bile çeşitli bitkilerin ve ağaçların çiçekleri kullanılıyordu. Ancak yaygın olarak kullanımı 1990’lı yıllarda gerçekleşti ve artık marketlerde paketlenmiş olarak bile bulabiliyoruz.
Rengarenk bir görünümü olan bu çiçekler hem tatları, hem görünümleriyle salata ve yemekleri ilginç hale getiriyorlar. Aman dikkat, bazı çiçekler zehirli oldukları için yemeklere konulamıyor.
KÖRİLİ MISIRLI TAVUK ÇORBASI
Tavuk göğüs eti ya da butlar 8-9 su bardağı suyla haşlanır. Lezzet katması için suya bir adet soyulmuş soğan atılır. Tuz ve karabiber serpiştirilir.
Üzerine 1 su bardağı su eklenip kısık ateşte, kabak iyice yumuşayıncaya kadar haşlandıktan sonra ocaktan alınır.
Varsa suyu süzülüp ılık hale gelmesini beklenir. Ilık hale gelince çatalla ezilip bir neskafe fincanına doldurulur. Bu tatlı için 1 neskafe fincanı dolusu şekersiz balkabağı püresi kullanacağız.
Diğer taraftan, oda sıcaklığında bekleyen yumurta ve süt derin bir karıştırma kabına koyulur. Esmer toz şeker ve eritilip ılıtılmış yağ da eklenip çatal ya da tel çırpıcı yardımıyla 2-3 dakika kadar çırpılır. Üzerine püre halindeki balkabağı, vanilya, ceviz ve haşhaş ilave edilip tekrar karıştırılır.
Son olarak kabartma tozu, un ve diğer un karışımı aktarılıp çatal ya da tel çırpıcıyla karıştırılmaya devam edilir. Varsa 1 tatlı kaşığı toz ya da rendelenmiş muskat da ilave edilebilir.
Sonuçta kek hamurundan daha katı, neredeyse patates püresi kıvamında bir hamur elde edilir. Zaten mafin hamuru kek hamurundan daha katı olur.
Mafin kalıpları sıvıyağla iyice yağlanır. İçlerine ikişer yemek kaşığı dolusu hamur koyulur. (Ağızlarında kabarma payı bırakılmalı.) 12-13 adet mafin 5 dakika önceden 200 dereceye ve alt üst konumuna ayarlanmış fırında 25 dakika pişirilip çıkarılır. Ilık hale gelmesi beklenip kalıplardan çıkarıldıktan sonra servise sunulur.
Malzeme listesi
1 neskafe fincanı dolusu kabak püresi (yaklaşık 150 gr balkabağı yeterli)
Hepimizin etrafında, aileden, akrabalardan, tanıdıklarından birileri ya bu hastalıktan muzdarip ya da hastalığın etkiledikleri arasında. Ama Alzheimer hakkında bildiklerimiz, hastalığın yaygınlığıyla kıyaslanamayacak kadar kısıtlı. Hastalık hakkında yanlış bildiklerimizi de eklersek, Alzheimer hakkında pek de bilinçli olduğumuz söylenemez.
İşte Türkiye Alzheimer Derneği ve EKS Mutfak Akademisi işbirliği ile düzenlenen “Sağlıklı ve Lezzetli Mönü Yarışması” da hem bu hastalıkla ilgili toplumsal bilinci artırmayı, hem de beslenmenin Alzheimer üzerindeki etkisini vurgulamayı amaçlıyor. Benim de jüri üyeleri arasında yer aldığım yarışmaya 28 Şubat’a kadar katılabilir, siz de mönülerinizi paylaşabilirsiniz.
Dereceye girecek olan ilk üç mönüye çeşitli miktarlarda verilecek para ödüllerinin yanı sıra ilk elliye giren mönülerde oluşan yemek kitabı da Alzheimer Derneği’ne ve hasta yakınlarına destek olmak amacıyla yayınlanacak.
Yarışmayla ilgili detaylı bilgi almak ve katılım formunu edinmek için http://www.alzheimerdernegi.org.tr adresine girebilirsiniz.
Tavuklu elmalı salata
Tavuk göğüs eti 1 adet bütün soğanla birlikte su bardağı suyla iyice haşlanır. Haşlanmış tavuk etleri tencereden süzülerek çıkarılır. Soğuması beklenip keskin bir bıçakla tavla zarı formunda doğranır. Üzerine incecik kıyılmış dereotu da eklenip iyice karıştırılır.
Salatanın sosunun hazırlanması için; mayonez ve yoğurt derin bir kapta karıştırılır. Tavuğun haşlama suyundan 1 su bardağı kadar katılıp tuz ve birazcık da karabiber eklenir ve çatalla çırpılır. Dövülmüş sarımsaklar ilave edilip iyice karıştırılır ve bir kenarda bekletilir. Elmalar soyup ayıklandıktan sonra tavla zarı formunda doğranır. Elma ve tavuk etleri mayonezli sosun içine aktarılır.
Büyük parçalara ayrılmış kuzu eti tencereye koyulur ve tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılarak 7-8 dakika kadar kavrulur.
Üzerine incecik doğranmış soğanlar eklenip 7-8 dakika daha karıştırılarak kavrulur. İri halkalar halinde doğranmış biberler de eklenir.
Bir gece önceden ıslatılan nohutlar yıkanıp tencereye aktarılır. (Konserve nohut kullanılacaksa, birbirine sürtülerek kabukları çıkarıldıktan sonra etin üzerine aktarılır.)
Yaklaşık 6-8 su bardağı sıcak su da tencereye boşaltılıp tuz ve karabiber serpilir. Tencerenin kapağı kapatılıp orta ısılı ateşte etler iyice yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Diğer taraftan yoğurt derin bir kaba aktarılıp yumurta ve un eklenir. Tel çırpacak ya da çatal yardımıyla çırpılarak pürüzsüz hale getirilir.
Tenceredeki et suyundan 1 kepçe kadar alınıp yoğurtlu sosun içine katılır ve sos ılık hale getirilir. Ilık hale gelen sos karıştırılarak kaynamakta olan nohutlu etin üzerine aktarılır.
Ocağın altı hafifçe kısılıp, yemek 15-20 dakika daha pişirilir. Ocaktan alınıp üzerine kuru nane serpilir. Ilık olarak da servise sunulabilir.
Malzeme listesi