belki de çok insani bir duygu ile eşleşiyor.
Umut !
Yani olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit…
Kendi öz hayalleri, çevresel örneklerin oluşturduğu ekosistem etkisi ve heves, ailevi sorumluluklar,
belki biraz imrenmeler,
hafif kıskançlıklar, ihtiyaçların artma eğilimine karşı tedbir ve öngörü,
deneyimlenmenin verdiği içsel talep artışı,
Çocuğunuzun geleceğinden işinizin gelişimine, kurumlardaki konumunuzdan kişilerdeki algınıza,
kendinizi ifade edişinizden aslen nasıl algılandığınıza
veya yöneticinize, sevgilinize,
yan masadaki eşleniğinize, müşterinize
vs vs.
bir çok noktada kilidi açan ya da iki tur daha sıkılaştıran nokta… İletişim!
Duygu, düşünce veya bilgilerin
akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
Hep beraber bu işi biz yaparız…
Biz yapamazsak kimse yapamaz.
İşinizle meşgul olun! Takıma çalışın, takım için çalışın.
Takım çalışması yapın!
Alkıııışşşşşş… Halen insanların gaz ile takım olacağına inanan yöneticimsilere sıkı bir alkış göndermezsek olmaz.
Eğer herkesin rengini kendi içinde değerli görmezsen,
hepsinin özelliklerini kullanma alanını örselemeden ve
eşitçe oluşturmazsan,
Böyle bir öz geçmişi daha önce hiç görmedim(?) gerçekten. Heyecanıma ver ne olur, bizdeki boşluğu vs
düşününce hızla sana ulaşmak istedim.
Hadi “evet” de…
Bütün gradelerim, kıdemlerim, sosyal haklarım emrine amade. Onay evrakını CEO bizzat kendi imzaladı!
Kariyer planını ellerimle yazacağım, eminim 360 derece değerlendirmelerde ekipte bayılacak sana.
Sen, yöneticin ve ekip gerçek bir aile olur
pembe panjurlu plazanızda geçinir gidersiniz. Fena mı olur ?
Gör bak her ay elimde bir buket bordro ile geleceğim sana, çok bir şey değil biliyorum ama faturalarını falan ödersin işte…
Su soğuk ama girince alışıyorsun !
Mobbing, Türkçe karşılığı bezdiri olan toplum içinde çokça karşılaşılan sosyal kabadayılık.
TDK’ya göre iş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme.
Ya da bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması.
Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir.
Özünde mevcut gücün ya da pozisyonun kötüye kullanılarak;
sistematik olarak psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, aşağılama, tehdit gibi şekillerde tecelli eden duygusal bir saldırı…
Normalde bu kadar kitabi tanımı ya da alıntıyı art arda
proaktifliği çoğunlukla hazır cevaplıkla ve ortada her konu hakkında varlık göstermeye çalışmakla
karıştıran sevgili beyaz yakalımıza selamlarımızı iletiyoruz.
Proaktif olmayın samimi olun!
En azından proaktif olma konusunda ilk adımı atar, üst yönetiminiz bu konudan
moda olsun diye bahsederken siz
kaliteden ödün vermezsiniz.
Proaktif olmak; durumsal hallerde, değişime yönelik ve içsel motivasyonla başlatılan davranışlardan öte değildir.
yaygın kullanımının karşılığına bakarsak kendi zamanına göre ileriyi öngörebilen, ilerici-modern çizgiler taşıyan,
kelime kökenine göre Latince "futur" & "futura",
bazen filozofça ve illaki geleceğe yönelik,
peki iş hayatı insanına göre?
Yıllardır klasikleşen -100 kişiye sorduk- anketlerinden yapsak eminim 100’e yakın farklı cevap almamız mümkün.
Sosyoekonomik farklılıklara göre havalı bir ofis tanımı da çıkabilir tamamen esnek çalışma halleri de…
Ya da birden fazla diplomanın önemi ile
Bazı iş tanımlarının ortadan kalkacağı öngörüsü ile de
aynı selamı vermeyenlerle,
bir gülümseme için bir fayda uman yağdanlıklarla
ya da oturduğu self servis cafe’de kağıt bardağını masada bırakanlarla,
trafikte emniyet şeridinden gidenlerle,
kendi konforunu önceliklendirenlerle,
gün gelip yan masadaki arkadaşı terfi aldığında ona bağlı çalışmaktan erinenlerle,
mesela öğle yemeğinde masasını bir ana okulu çocuğuymuşcasına nostaljik(!) ve temizliğe muhtaç bırakanlarla,
herhangi bir sıraya önden girenlerle,