Paylaş
aynı selamı vermeyenlerle,
bir gülümseme için bir fayda uman yağdanlıklarla
ya da oturduğu self servis cafe’de kağıt bardağını masada bırakanlarla,
trafikte emniyet şeridinden gidenlerle,
kendi konforunu önceliklendirenlerle,
gün gelip yan masadaki arkadaşı terfi aldığında ona bağlı çalışmaktan erinenlerle,
mesela öğle yemeğinde masasını bir ana okulu çocuğuymuşcasına nostaljik(!) ve temizliğe muhtaç bırakanlarla,
herhangi bir sıraya önden girenlerle,
başkasının başarısını veya meziyetlerini küçümseyenlerle,
açık ve samimi olmayanlarla,
özellikle “iyi insan” ne demek bilmeyenlerle,
gözünü bilemem ama yüreğini hırs esir almışlarla, kıskanç ya da hasetlerle,
iş hayatında “önce ben” diyen ya da öncelikli olmayı umanlarla,
hatayı göze sokmada yüksek maharetli ama birlikte düzeltmekte ketum olanlarla,
köstek olanlar zaten devre dışı da destek olmayanlarla,
motive etmeyen
ve motive olmak için çokça hoşluk bekleyenlerle,
derdini ya da talebini dürüstçe söylemeyenlerle, Sevsin ya da sevmesin tüm canlılara saygı duymayanlarla,
sıcak bir tebessüm ile “merhaba” diyemeyenlerle,
kişisel kaliteyi bilmeyen, mutlu olmayan, mutlu etmeyen, işe yarasa da zararı tahmin edilemeyen,
kibarlığı, insanlığı ve huzuru elden kaçıranlarla
çalışmayın!
Etiketi, faydası ya da bünyeye etkisi aşikar olsa da
iyi bir tat bırakmaz…
ŞahapT.
Paylaş