2017’de 4 mevsime 4 öneri

Bugün yılın ilk günü. Yeni bir yıla baÅŸlarken yapacaklarınızı düşünmek için ideal zaman. Planlarınız arasına dünyanın ilginç köşelerinden en az birini görmeyi de ekleyin. Geriye ayrıcalıklı deneyimler bırakacak ve hayat boyu hem anlatmaktan hem hatırlamaktan keyif alacağınız seyahatler için öyle çok alternatif var ki… Hepsini bu sayfaya sığdırmak mümkün olmadığından 4 mevsime 4 öneri seçtim; içlerinden hangisinin hayaliniz olacağını seçmek size kalmış…Â

Haberin Devamı

KIÅž BÄ°TMEDEN BUZ OTELDE KALIN

Stockholm’den 90 dakikalık bir uçuşla Jukkasjarvi’ye varıp, oradan kar otomobilleri ya da kızaklarla gideceğiniz Buz Otel’de geçireceğiniz zamanı başka bir tatille kıyaslamak mümkün değil. 1990’dan beri her yıl kasım ayında inşa edilen otel için 4 bin ton buz kullanılıyor. İlkbaharda eriyen otel Torne Nehri’ne  karışıyor. Her yıl yeniden yapıldığı için tasarımı da değişiyor. Bu da yapacağınız tatili biricik kılan özellik. Otelde yataktan bardağa kadar her şey buzdan. Donmamanın tek yolu ise özel giysiler! O yüzden daha adımınızı attığınızda uzay mekiğine girermiş gibi kalın bir paltoyla sarmalıyorlar. Özel uyku tulumlarına girip, rengeyiği postu serilmiş yatakta uyuyorsunuz. Gündüzleri donmuş gölde balık tutup Lapland köylerini gezebilirsiniz. Aklınızda bulunsun, banyo ve tuvaletler otel erimesin diye dışarıda. Otelde sinema salonu, tiyatro salonu, balayı dairesi ve kilise var. Ve eğer ocak ayı içinde giderseniz meşhur kuzey ışıklarını izlemenin eşsiz keyfini yaşayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Ä°LKBAHARDA KANGURU DÃœNYASINA ZÄ°YARET

Burada ilkbahar olsa da Tazmanya’da sizi sonbahar karşılayacak. Topraklarının 30 bin kilometrekaresi koruma altına alınan tam bir doğa harikasının sonbahar renklerine büründüğü hallere bayılacaksınız. Bass Geçidi’yle Avustralya’dan ayrılan Tazmanya’nın toplam büyüklüğü 70 bin kilometrekare. Güneyinde Antarktika’ya, batısında ise Afrika’ya kadar hiçbir kara parçası yok. Başkent Hobart, tarihi binaları, renkli ufak dükkânları ve lokantalarıyla keyifli adreslerden biri. Kült çizgi film karakterlerinden Tazmanya Canavarı’nı bilmeyen yoktur. Tamamen hayal ürünü olduğunu zannedenler varsa yanılıyor çünkü gerçek. Sadece çizgi sinemadaki haline pek benzemiyor o kadar. Gerçeği; domuzun ufağı gibi görünen, stres altında kötü bir koku yayan, kemikleri çatır çutur parçalayan, simsiyah bir hayvan... Hem Tazmanya Canavarı’nı hem de kanguru ve koala başta olmak üzere birçok hayvanı Bonorong Vahşi Doğa Parkı’nda görebilirsiniz.

YAZA ST. PETERSBURG’DA BEYAZ GECELERLE GİRİN

Haberin Devamı

Şehirde, 25 Mayıs - 16 Temmuz arasındaki yaklaşık iki aylık süre boyunca ‘Beyaz Geceler’ yaşanıyor. Gündüz süresi 20 saate kadar çıkıyor; beyaz geceler adı da buradan geliyor. Haziran ayına plan yaparsanız, Beyaz Geceler Festivali’ni kaçırmayın. Aziz Isaac’a adanan meydan şehrin merkezi. Göreceğiniz en önemli yapı ise aynı adı taşıyan katedral. Yapımı tam 40 yıl sürmüş. Kubbesinde 100 kilo altın kullanılan katedralde her biri 114 ton ağırlığa sahip 48 sütun bulunuyor. Dünyanın en büyük müzelerinden biri de St. Petersburg’da yer alıyor; Ermitaj. Beş binadan oluşan komplekste 3 milyondan fazla eser var. Her eseri incelemeye 1 dakika ayırsanız bile müzenin tamamını gezmek için 10 yıldan fazla zamana ihtiyacınız var. 74 kilometrelik Neva Nehri’nin 30 kilometresi şehirden geçiyor. Manzarasının tadını çıkarmak için nehrin ikiye ayrıldığı Vasilevsky Adası’nı tercih edebilirsiniz. Sanki bir masal kitabından fırlamış gibi duran 5 kubbeli Sıçramış  Kanlar (Yeniden Diriliş) Kilisesi’nin yapımında yüzlerce metrekare mozaik kullanılmış; uzun süre incelemek isteyeceksiniz. Bir de St. Petersburg’a gitmişken mutlaka opera ve bale programlarına göz atın ve bence en az birini izlemeden dönmeyin.

Haberin Devamı

SONBAHARDA YENİ ZELANDA’DA TREKKİNG

Bizde sonbahar yaşanırken yeşil cennet Yeni Zelanda ilkbaharı karşılıyor. Trekking için en güzel zamanlar... Yeni Zelanda, iki büyük kara parçası Kuzey ve Güney adası ile arada kalan yüzlerce küçük adadan oluşuyor. Büyük adaların yüzölçümü, İngiltere kadar! Dünyanın en fazla yağış alan bölgelerinden olan Yeni Zelanda çok uzak bir alternatif belki ama kesinlikle kat ettiğiniz yola değecek bir coğrafya çıkacak karşınıza. Rahatlıkla söyleyebilirim ki; Norveç, Şili ve Alaska’ya giderken geçilen Inside Passage’dakilerden çok daha güzel fiyortları var. 20 bin yıl önce buzulların erimesiyle oluşan 14 fiyorda dünyanın dört bir yanından trekking yapmak için geliyorlar. Fiordland adı verilen Milli Park içindeki en geniş fiyort Dusky, en popüler olansa Milford. Milford Fiyordu’nda yer alan Bowen Şelaleleri tek kelimeyle muhteşem. Ülkenin toplam alanının yüzde 5’ini oluşturan fiyortlar, UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası listesinde yer alıyor. Ülkenin en yağışlı bölgesi olan fiyortları doyasıya izlemek için lüks yolcu gemilerinden birine atlayıp tura da çıkabilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları