Paylaş
Sadece ben değil, herkes Ramazan’dan bazı dersler çıkarır. Kimi açın halinden anladığını, kimi sahip olduklarının kıymetini bildiğini söyler. Kulların nefislerini terbiye ettiği bu mübarek ayda alınan bir ders daha vardır aslında. Ramazan, insana aşkının kıymetini bilmeyi de öğretir!
Sevgiliye az ilgi, sevgi ve sabır gösterilen bu ayda, sevgililer kazık mı kazık bir sınavdan geçer. Bu sınavı başarıyla verenler ilişkilerine daha da güçlenerek devam eder, sınıfta kalanlar ise ayrılığın eşiğine gelirler. Sonuçta Ramazan sevdiceğinin de kıymetini bilmeyi öğretir insana ama öğretene kadar da sabote eder aslında… Nasıl mı? İşte size bazı olası senaryolar:
Taraflardan ikisi de oruç tutuyorsa
Özellikle günlerin uzun olduğu yaz Ramazanlarında, iki taraf da oruç tutuyorsa çiftler her zamankinden daha da gergin oluyor. Hem sıcak hem açlık başlarına vuruyor ve işin acısı ilişkiden çıkıyor. Ya birbirlerine sabırları olmadığı ve kavga etmek istemedikleri için iletişimi azaltıyor ya da streslerini birbirilerine yansıtarak iyice geriliyorlar. İki durumda da birlikte geçirilen kaliteli zaman azalıyor. Çiftler yorgun ve gergin işten geliyor ve iftarı bekliyor. İftardan sonra da bir ağırlık çöküyor. Ne kimsenin konuşacak ne de koklaşacak hali yok. Genelde de gece televizyon karşısında uyuklayarak bitiyor.
Diyelim ki sahurda uyanıldı. Şimdi kim o saatte abdest alacak deyip kimse kimsenin kanına girmiyor. Sabah kalkıldığındaysa artık çok geç. Ne öpmek ne sevişmek mümkün değil o saatten sonra. Çift ne enerjisini atabildi, ne sevgisini paylaşabildi, ne de bir önceki günün kavgası için öpüşüp barışabildi. Ama kararlılar, akşam iftardan sonra buluşacaklar. Tabii onlar öyle sanıyor! Çünkü iftardan sonra yine TV karşısında uyuya kalacaklar…
Sonuç: Her zamankinden daha az iletişim, etkileşim ve yönetişim!
Taraflardan biri oruç tutuyor diğeri tutmuyorsa
Çiftlerden biri oruç tutuyor diğeri tutmuyorsa durum daha da vahim. Çünkü bu kez tüm yük oruç tutmayan kişinin omuzlarında. Oruç tutan, tutmayandan anlayışlı olmasını bekliyor.
Ne zaman bir kavga çıksa “Zaten orucum, üstüme gelmesen olmuyor mu” diye sıyrılıyor oruçlu. Tutmayan ise halden anlamaya, alttan almaya çalışıyor. Ama o da insan! Bir yere kadar dayanabiliyor sonra patlıyor. Neden? Çünkü onun da düzeni bozuluyor.
Öpmek istiyor, öpemiyor. Sevişmek istiyor, sevişemiyor. Hafta sonu oluyor. Dışarı çıkmak istiyor, çıkamıyor. Sevgilisiyle kahve içmeye gidemiyor, yemek yiyemiyor. Gezmeye gitseler hava sıcak. AVM’ye gitseler kimsenin enerjisi yok. Evde otursalar, sıkılıyorlar. “İftara kadar dayan” diyor oruçlu. Oruç tutmayan da dayanıyor. Ama iftardan sonra da oruçlu başlıyor uyuklamaya.
Sonuç: Yine paylaşılamayan sevgi, harcanamayan enerji, sudan sebepten edilmiş kavgalar…
Taraflardan ikisi de oruç tutmuyorsa
Çiftin oruç tutmaması ilişkilerinin Ramazan’dan etkilenmeyeceği anlamına gelmiyor. Onlar stresli olmasa çevrelerindekiler stresli. Havada bulaşıcı bir gerginlik. Akşam dışarı çıksalar iftardan önce yemeğe gitmekten çekiniyorlar. Bara gitmek zaten yok. Mum ışında yemek ayarlıyor erkek, masada şarap yok. Yolda el ele yürüyorlar, çevre her zamankinden daha sinirli kesiyor. Onlar da öpüşmeye çekiniyor.
Sonuç: Hem sevabından yararlanamayan hem tadını çıkaramayan bir çift.
Henüz çift olamamış aşıklar
Ramazan’da en zorunu daha flört aşamasındakiler yaşıyor. “Oruçtan ağzım kokuyor mu” düşüncesiyle yakınlaşmaya korkanlar, iftardan önce buluşup yapacak şey bulamayanlar, sonunda iftarda buluştukları için mutlu olacakken erken biten izinler… Tam aşkını dile getirecekken yeterince cesareti bulamayanlar, cesaretlenmek için de içki içemeyenler… İftar vakti aile vaktidir deyip evden izin koparamayanlar…
Sonuç: İlişkiye başlamak için bayram sonrasını bekleyenler…
Tüm bunlardan çıkacak sonuç ise aşk zor ama Ramazan’da daha da zor! Peki sonuçta beklediğine değer mi? Değer! Amaç nefsine hakim olmaksa bu da bir nefis meselesi işte… Aşkının ne kadar güçlü olduğunu gösterir sana. Yeterince güçlüyse de daha da güçlenir Ramazan’da.
Hadi Allah kabul etsin! Ha bir de Allah sevenleri ayırmasın!
Erkekgiller
Erkekgillerin oruç tripleri:
• Keşke sahura kalkıp, yiyecek bir şeyler hazırlayan bir kadın olsa hayatımda.
• İftarda çok yedim, şiştim, aslında göbekli değilim.
• Ne yesem gaz yapıyor.
• Bir çay demle de içelim.
• Oruç oruç ağzımı bozduracaksın!
• Ne yedik be!
• Nerede o eski ramazanlar!
• Iğdır’a mı taşınsak orada iftar bir saat önce oluyormuş!
• İftar o kadar da geç olmuyor, ya kutuplarda olsaydık!
• İftarda az yiyecen abi!
• İyi oldu ya trafik rahatladı!
• Ben hiç davul sesi duymadım. Her gece sahura kalktım hiç davul sesi duymadım. Beş kuruş vermem ben bu davulcuya açma boşuna kapıyı!
Yazarın son yazıları |
#22 Temmuz 2013 Seni seviyorum ama soyadımı daha çok seviyorum!
#18 Temmuz 2013 Yazlıkta kurulan dostlukların gücü adına!
#15 Temmuz 2013 Hepimiz “Biz biliriz, biz!”ciyiz!
#11 Temmuz 2013 Gezi’kler!
#8 Temmuz 2013 Bayan değil, bağyan hiç değil! Bildiğin kadın!
#1 Haziran 2013 Hayatımda gördüğüm en sağlıksız ilişki
#27 Haziran 2013 Bekar gidilen düğünlerden sağ çıkma kılavuzu
Paylaş