Rüştü Reçber

GERÇEK olan şuydu: Bu Beşiktaş için sezonun en zon maçıydı.

Öyle de başladı. Duran toptan gelen gole kadar bu zorluğu yaşayan futbolcular, 2. golden sonra da üzerlerinde olan bütün stresi ve zorluğu bir kenara bıraktıklarını, ilk yarının sonuna kadar olan oyunları da bizlere gösterdiler.

GÜNEŞ FELSEFESİ

Osmanlıspor’un nasıl bir ekip olduğu bilinci Beşiktaş’ı en çok zorlayan unsurdu. Osmanlı’nın 2-0’dan sonra yarattığı tehlikelerde gol bulamaması, Beşiktaşlı futbolcuları stresten uzak tuttu. Sosa ile, mükemmel bir vuruş yapan Quaresma’nın şutları gol olmasa da taraftarı gol olmuşçasına heyecanlandırdı.
Sezon boyunca Şenol Güneş oyun felsefesini uygulatmaya çalıştı. Birkaç maç hariç de bu düşüncenin futbolcular tarafından sahada uygulandığını gördük.

TÜM Türkiye'nin özellikle de F.Bahçelilerin beklediği bir derbiyi geride bıraktık.

Beşiktaş'ın nasıl oynayacağını, en azından neler yapmaya çalışacağını her ne kadar tahmin etsek de G.Saray'ın nasıl ve ne şekil oynayacağını kestiremediğimiz bir gerçekti.

 

Ama Riekerink ile beraber pas oyununa yönelen, topu yerde tutmaya çalışan, çabuk ve hızlı hareket etmeye çalışan bir G.Saray görmüştük...

 

Beşiktaş'a karşı nasıl oynanacağını, bizler Kasımpaşa, Akhisar ve Başakşehir maçlarında görmüştük ama Rikereink Beşiktaş'ın son oynadığı Fenerbahçe derbisini çok iyi izlemiş ve analiz etmiş.

 

65'E KADAR...

 

SİSTEMİ değiştirdikten sonra Fenerbahçe’de şunu gördük:

Daha rahat gol pozisyonuna giriyorlar ve biraz daha dikkatli olduklarında bol gol buluyorlar.

Dün de bu maçlardan birini oynadı Fenerbahçe. Aslında Kadıköy’deki maçlarındaki başlangıç stratejisinin dışında bir görüntü sergilediler. Bunun sebepleri, birinci olarak Fenerbahçe’nin sakin, kontrollü, kendinden emin ve ne istediğini bilen bir anlayışta olması, ikinci olarak da son haftalardaki gördüğümüz Antep’ten farklı bir Antep’in sahada olması.


POZİSYONLAR GELDİ

Sahaya giren, futbol sevmeyen kardeşim...

 Yaptığın hareket ne Volkan Bayarslan'a ne Trabzonsporlu futbolculara ne Trabzon halkına ne de Fenerbahçeli futbolcularaydı.

Yaptığın hareket ülkemiz futbolunun maalesef dünya futbolunda oluşturacağı yaradır. Ve görünen o ki bu yarayı sarmak zor olacak.

Maça gelecek olursak... Beşiktaş'ın 2 puan kaybetmesiyle şampiyonluk yarışında dengelerin değişmesi ile yarışa tekrar dahil olmak için kazanmak zorunda olduğu bir maça çıktı F.Bahçe..

F.Bahçe'nin G.Saray maçı ile başlayan kadro ve oyun şekli dün de sahadaydı. Trabzon ise beklentilerimizin dışında ofansif bir takımla sahadaydı. Hami hocanın cesareti olarak düşünülebilecek bu noktada bence atlanılan taraf şuydu: Maç kondisyonundan uzak, 5-6 futbolcu ile sahaya çıkarsan bu kadro ile 90 dakikayı bitiremezsin. Bırakalım 90 dakikayı ilk 30 dakika sonunda yürüyen bir Trabzon vardı.

AVANTAJ FENERBAHÇE
Aradaki puan farkının 3'e inmesi ve Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin fikstürlerine bakarsak iki hafta önce dediğim gibi, yarış son haftaya kadar devam edecek.

Bu yarış içerisinde görünen o ki, Fenerbahçe takımı avantajlı.

'Neden' diye sorarsanız... Rakibinin oynayacağı zorlu maçlar ve kendisinin oynayacağı nispeten kolay maçlar.

BEŞİKTAŞ'ın 2 puan kaybetmesiyle şampiyonluk yarışında dengelerin değişmesi ve yarışa tekrar dahil olmak için kazanmak zorunda olduğu bir maça çıktı Fenerbahçe..

Fenerbahçe'nin Galatasaray maçı ile başlayan kadro ve oyun şekli dün de sahadaydı. Trabzonspor ise beklentilerimizin dışında ofansif bir takımla sahadaydı.


Hami hocanın cesareti olarak düşünülebilecek bu noktada bence atlanılan taraf şuydu:


Maç kondisyonundan uzak 5-6 futbolcu ile sahaya çıkarsan bu kadro ile 90 dakikayı bitiremezsin. Bırakalım 90 dakikayı ilk 30 dakika sonunda yürüyen bir Trabzon takımı gördük.

Güzel bir hava, harika bir zemin ve muhteşem bir taraftar... Hani derler ya 'tam bir Avrupai maç ortamı', gerçekten de öyleydi.

Hem Konya taraftarı hem de her iki takım o kadar iyi hazırlanmış ki, bizlere 70 dakika boyunca, temposu yüksek ve heyecanın dorukta olduğu bir maç izlettiler. '70 dakika' diyorum çünkü Konya'daki son 20 dakika ortaya çıkan yorgunluk maçın temposunun düşmesine neden oldu.
Diyeceksiniz ki, “Pozisyon sayısı az”...


KALiTENiN ÜRÜNÜ

Son 4 maçında kaybettiği 9 puanla şampiyonluk yarışının uzağında kalan Adana Demirspor ile, yine play-off potası içinde olan Balıkesir ile zor geçen ama futbol keyfi olarak tatmin eden bir maç izlettiler.

İlk 20 dakikası ev sahibinin üstünlüğü ama pozisyonsuz geçen maçta Demirspor bu dakikadan sonra dengeyi kurarak maça ortak olmaya başladı.
Enteresandır ki hakemin verdiği su molasından sonra sanki iki takım deposunu fullemiş araba gibi bizlere tansiyonu yüksek bir maç izlettiler.


Özellikle Demirspor Tiago’nun önderliğinde birçok hücum organizasyonunda pozisyonlar yakaladı.

HER iki takım açısından da stres seviyesinin yüksek olduğu bir maç oynandı.

Bu karşılaşmada kalite ile beraber sakinlik kazandı...

 

Maçın nasıl oynanacağı aslında maç öncesinde belliydi. Beşiktaş topa sahip olarak rakip kalede oynayacak, Sivas ise rakibi geride karşılayıp Aatif ve Burhan gibi etkili silahlarıyla gol arayacaktı.

 

Beşiktaş’ın sahada düşündüklerini yapamamasında en önemli etken, yüksek mücadeleli takım savunmasını ortaya koya Sivas’tı...

 

Beşiktaş’ın en büyük silahı olan kanat organizasyonları özellikle ilk yarıda etkisiz hale gelmesi, orta sahadaki defans arkasına atılan topların istenilen seviyede olmayışı Beşiktaş açısından etkili geçen ama pozisyon olarak kısır bir ilk yarı izlememize neden oldu.