Riekerink iyi çalışmış ama...

Beşiktaş'ın nasıl oynayacağını, en azından neler yapmaya çalışacağını her ne kadar tahmin etsek de G.Saray'ın nasıl ve ne şekil oynayacağını kestiremediğimiz bir gerçekti.

Ama Riekerink ile beraber pas oyununa yönelen, topu yerde tutmaya çalışan, çabuk ve hızlı hareket etmeye çalışan bir G.Saray görmüştük...

Beşiktaş'a karşı nasıl oynanacağını, bizler Kasımpaşa, Akhisar ve Başakşehir maçlarında görmüştük ama Rikereink Beşiktaş'ın son oynadığı Fenerbahçe derbisini çok iyi izlemiş ve analiz etmiş.

65'E KADAR...

Bunu özellikle G.Saray yorulana kadar oynattığı futbolla anladık.

Orta alanda kurduğu baskı ile Beşiktaş'ın olgun atak düşüncesini ortadan kaldıran, kanatlara da kyduğu hızlı adamlarla da önlem alma düşüncesine bir de rakip kaleye hızlı gitmeyi planlamış.

Bütün bunların 60-65'e kadar tıkır tıkır işlediğini gördük.

Yüksek tempoda, agresif ve sert geçen mücadele bu dakikadan sonra Beşiktaş'ın kontrolüne geçti.

Aslında ikinci yarının başında özellikle Sosa'nın yakaladığı fırsatlar gol olsaydı, maç Beşiktaş için çok daha rahat geçebilirdi.

Şenol hocanın 0-0'a razı olmayan görüntüsünü yaptığı değişikliklerle de gördük.

Bu değişikliklerin neticesinde, orta alanda Donk'un kaybettiğ itopu iyi edeğerlendiren Beşiktaşlılar Gomez ile golü bularak şampiyonluk yarışında çok önemli bir maçtan 3 puanla ayrılmasını bildiler.

Beşiktaş böylece, kalan iki maçında da 'bir beraberlik kredisini' cebinde tuttu.

DONK GERÇEĞİ

G.Saray takımında beklentilere cevap veren bir çok futbolcu vardı ama Muslera'yı ayırmak lazım.

Gerçekten de maça iyi hazırlandığı zaman, ne kadar etkili bir performans ortaya koyduğunu dün de gördük.

F.Bahçe maçında gole izin vermeyen Muslera'nın dünkü golde ise yapacağı hiçbir şey yok.

Donk, Kasımpaşa'daki performansının ve özgüveninin G.Saray'da ne kadar geriye gittiğini, her ne kadar kaliteli futbolcu olsa da büyük takım futbolcusu olmanın zor olduğunu bizlere gösterdi.

MAÇIN ADAMI

G.Saray'da üzüldüğüm tek isim Fernando Muslera.