Paylaş
Instagram’ı keşfedince 12 yıllık işini bırakan ve tazminatını sermaye yapıp yollara çıkan Ahmet Erdem, Türkiye’nin cennet köşelerini dünyaya tanıttı, tanıtmaya da devam ediyor.
Karadeniz yaylalarının tesisleşmesindeki payına dert yanan Ahmet Erdem, “Kimsenin bilmediği cennet köşeleri gösterdik. Bazı yerlerin bozulmasında pay sahibiyiz, kabul ediyorum, ama bunun asıl sebebi biz değiliz. Oradaki insanların açgözlülüğü ve turizm sektörünü bilmemesiydi” diyor.
Hayallerinin peşinde koşan cesur bir fotoğraf tutkunu Ahmet Erdem’le hayat yolculuğunu ve başarılarını konuştuk, şunları anlattı:
FOTOĞRAFA TERSTEN BAŞLADIM
“1999 yılıydı, televizyon reklamları yapan bir ajansta çalışmaya başladım. 13 yıl ajansta her departmanla iş yaptım, Türkiye’nin önemli markalarının müşteri ilişkilerine baktım. İlk girdiğimde kreatif tarafım yoktu, ama kreatif ekiple uzun yıllar çalışınca kendimi geliştirdim. Fotoğraf konusunda da bilgim yoktu, ancak yine uzun yıllar fotoğrafçılarla çalışıp iş ürettim. 2006 yılında amatör olarak fotoğraflar çekmeye başladım. Dolayısıyla birçok insanın fotoğraf çekmeye başlayıp sonradan öğrendiği bakış açısını, estetik görüşü, kreatif düşünceyi ben önce öğrenip sonra fotoğraf çekerek tersten başlamış oldum.
BURADAKİ POTANSİYELİ GÖRDÜM
Borçlanmayı sevmem. Hayatımda ilk kez 2006 yılında bir fotoğraf makinesi için borçlandım ve bankadan kredi çektim. Gezmeye, fotoğraflar çekmeye başladım, ama her şey benim Instagram’ı keşfetmemle değişti. Facebook ve Twitter çok popülerdi, ama fotoğrafla ilgili bir uygulama yoktu. Fotoğrafın, sosyal medyada herkesi kapsayan bir ağı yoktu. Web siteleri vardı, ama etkili değillerdi. 2010 yılının sonunda Instagram ortaya çıktı. Daha en başında 2011 yılında Instagram’ı görünce buranın ciddi bir yer olacağını söyledim, ‘İşte bu’ dedim. Buradaki büyük potansiyeli gördüm.
GİT, GEZ, FOTOĞRAF ÇEK, ÜRET
Fotoğraf alanında kendime bir yol çizdim. 12-13 yıl kapalı ortamda çalışmıştım ve artık kapalı mekâna doydum. Instagram’a içerik üretmek istiyordum. 2012 yılında işten ayrıldım. Patronum Atlantis İletişim Hizmetleri’nin sahibi Muzaffer Çetinkaya, ayrılırken tazminatımı verdi. Hayallerimi biliyordu, babalık yaptı, ‘Git, gez, fotoğraf çek, üret’ dedi. Aldığım tazminatımla gezdim, yeni fotoğraflar çektim. Tazminatım, Instagram için sermayem oldu. Çünkü Instagram’da sermayeniz içerik. Türkiye’nin dört bir yanını gezdim. Yüzlerce içerik ürettim. İçerik varsa etkileşim var.
YÜZDE 40’A YAKINI YABANCI
2011-2014 arasında büyük kısmı yurt dışından çok fazla takipçim oldu. O dönemde Türkiye Instagram’ı keşfedememişti. Ben vardım, Mustafa Seven vardı... Az kişiydik. Türkiye’nin Instagram’ı keşfi 2015-2016 yıllarını buldu. Türkiye keşfettiğinde ben zaten çok yol almıştım. Bugün dünyanın her yerinden 852 bin takipçim var, yüzde 40’a yakını yabancı. Yüksek takipçim var çünkü Instagram’ı erken keşfettim. Buradaki potansiyeli görüp hayatımın akışını buraya göre şekillendirdim. Sosyal medya üzerinden ürettiğim içeriklerle insanlara ilham vermeye çalışıyorum. Aralık ayında baba olacağım. Hayalim ise bundan sonra çocuğum ve eşimle gezmek.
CENNET KÖŞELERİ GÖSTERDİK
Instagram’da etkili olmamla birlikte özellikle Türkiye’nin tanıtımına çok katkım olduğuna inanıyorum. Çok takipçili az kişiydik, ama Türkiye’nin cennet köşelerini gösterdik. Tüm dünyaya Kars’ı, Kayseri’yi, Amasra’yı tanıttım. Karadeniz çok zengin fotoğraf açısından. Karadeniz’de bizim traktörlerle giderek fotoğraf çektiğimiz yaylalara şimdi arabalarla gidirliyor. Çünkü artık tesisler var. Belki kızacak insanlar, ben de Kabul ediyorum, bazı yerlerin bozulmasında pay sahibiyiz. Az bilinen cennet köşeleri gösterdik. Bir anda bu kadar popüler oldular, çok ziyaretçi aldılar. Bu oraları bozdu, ama bunun asıl sebebi biz değiliz. Oradaki insanların açgözlülüğü ve turizm sektörünü bilmemesiydi.
10-15 AİLEYE GELİR KAPISI
Oraları koruyup kollayan değerli isimler yok mu? Var elbette. Artvin’de Macahel’de bir pansiyona yıllar önce gittim, o pansiyondan ve bölgeden fotoğraf paylaştım. Sahibi ile hâlâ görüşüyorum, ‘Senin yıllar önce paylaştığın fotoğraflarla 10-15 aileye bakıyoruz’ diye teşekkür ediyor. Aynı şekilde Karadeniz Balıklı Göl’de tesislerden hâlâ arayıp, sorup, teşekkür ederler. Sosyal medyada etkili isimler var, fotoğraflarıyla çok tanıtım yapıyorlar, ama destek yok. Kendi imkânlarımızla fotoğraflar çekiyoruz.
AMATÖR RUHLA ÇALIŞIYORUM
Fotoğrafa 2006 yılında amatör olarak başladım. 41 yaşındayım ve hâlâ amatör ruhla fotoğraf üretiyorum. Bugün yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın en önemli markaları ile çalışıyor, onların çekimlerini yapıyorum. Bazılarına her yıl düzenli içerik üretiyorum. Sosyal medya danışmanlıklarım, Samsung gibi markaların ambassadorlukları var. Elemanım. ‘Bir ofisim olsun’ hayalim olmadı. Tek başıma özgürce çalışıyorum. Örneğin, geçtiğimiz günlerde dünyanın en önemli otomobil markalarından birinin çekimlerini yaptım. Böyle bir işe 10-15 kişilik ekiple gidilir. Bense tüm noktalarda kendim varım. Gerekirse arabanın temizliğini bile yapıyorum. Nerede çekeceksem ben tespit ediyorum, drone ile çekilecekse ben çekiyorum, edit yapılacaksa ben yapıyorum. Zaman sınırım yok, tek başıma saatlerce ışık bekleyebiliyorum.”
Paylaş