Paylaş
Kravatlı koca koca adamlar yine patlatacaklar demeçlerini. Kınayacaklar! Daha önceki Özgecan vakalarında yaptıkları gibi.
Vatandaşın can ve mal emniyetinden sorumlu olanlar yine kendilerini sorumlu görmeyecekler, göstermeyecekler. Beylik laflarla konuyu geçiştirecekler, normalleştirecekler, münferitleştirecekler! Daha önce yüzlerce kez yaptıkları gibi…
Köşe yazarları en duygusal tondan, en isyankar perdeden yazılar döşenecekler. Bakalım en vurucu yazıyı kim yazacak? Onlar da haftaya kalmaz, gündemle beraber başka yerlere savrulurlar.
Muhabirler 2011 yılında Şefika Etik vakasında olduğu gibi şöyle ön sayfaya basılacak çarpıcı bir fotoğraf kollayacaklar!
Yoksa unuttunuz mu sırtında bıçakla fotoğrafı ön sayfaya basılan rahmetli Şefika Hanımı? O şiddet pornografisini habercilik sayan o yayın yönetmenlerini? Doğru, çok cinayet, çok fotoğraf geçti üzerinden, insan unutuyor!
Tabii ki bazı aklı evveller olayda tahrik arayacak. Onlar bu tablonun olmazsa olmazı! Kim bilir kız ne yaptı deyip bu ülkenin ahlak bekçisi görünümündeki en aşağılık yüzünü gösterecekler.
Ahali ise zanlıları linç etmek için fırsat kollayacak. Muhtemelen linç zar zor önlenecek. Öfke geçince hayat kaldığı yerden devam edecek. Linççilerin içinden yeni suçlular çıkacak belki.
Sosyal medya köpürdükçe köpürecek. Sonra bir gün başka bir cinayetle Özgecan da soluklaşacak.
Üniversitelerin sosyoloji, antropoloji, sosyal psikoloji bölümleri yüksek sesle konuşacak mı bakalım? Şiddete karşı toplumsal bir seferberlik başlatmak için iktidara bir öneri paketi sunacaklar mı? Düşük ihtimal! Onlar daha önemli işlerle meşguller!
İstatistikler mi? Mutlaka değinen olacaktır. Şu şu kadar, bu bu kadar diye. Peki, kadınların maruz kaldığı şiddet vakaların beşte bir kayda geçiyor mudur? Onda biri? Cinsel tacizde, tecavüzde? Yüzde biri?
Mağdura kabahatli muamelesi çeken kültürel kodlar ne kadarına izin veriyorsa artık!
Evet, sorun sadece bizim ülkenin sorunu değil. Başka ülkelerde de kadınlar şiddete maruz kalıyor. Gelişmiş ülkelerde de tecavüzler yaşanıyor ne yazık ki.
Bu meseleler bu iktidardan çok önce de vardı. Muhtemelen bu iktidardan sonra da olacak. Ancak mevcut iktidarın kadınla barışık olmaması şiddeti cesaretlendiriyor, besliyor.
Bu şiddet ikliminin ana belirleyicilerinden birinin cinsellik olduğunu düşünüyorum. Eskiye göre yol almış olsak da hala cinsel düğümler ülkesiyiz. Üzerine konuşulması, yazılması bile ayıp neredeyse!
Ülke olarak cinsel açılım yapılmasının zamanı geldi de geçiyor. Ancak işe bakın ki böyle bir açılım bu heyetin fıtratına ters! Nasıl olacak peki?
En aza indirilmiş şiddet, sıfır tecavüz bugünkü dünya düzeninde ütopik hedefler olarak gözükse de buna yakınsama iradesini, kararlılığını top yekün göstermek her şeyden önemli.
Ekonomide orta gelir tuzağından falan bahsediliyor ya. Hani tıkanıyoruz anlamında. Orayı aşarız belki de siz bakın cinsel öfkenin tuzaklarında yığılıp kalmayalım.
Paylaş