Paylaş
- CHP’nin Sarıgül diye bir sorunu yok.
Ve ekliyor:
- CHP’nin “demokratikleşememek” ve “halk’a inememek” gibi bir sorunu var.
Çok doğru.
Zaten Sarıgül “halk’a çıkarak” CHP’yi aştı.
Şimdi ne olacak?
İhracı kesinleşirse, kim kaybedecek?
Böyle kritik bir seçim devresine Sarıgülsüz girmek, en hayati maça santrforsuz çıkmaya benzer.
Tasvip eden tek insana rastlamadım.
*
Mustafa Sarıgül’ü bu memlekette, solcu seviyor, sağcı seviyor, Alevi, Sünni, Ermeni, Rum, Yahudi, Kürt, Türk, dinci, dinsiz, Fenerbahçeli, Galatasaraylı herkes seviyor.
Toplumsal uzlaşmanın mihenk taşı o...
Durduğu yer, iç barışın tampon bölgesi...
İnsanların kendini kardeş hissettiği bir huzur limanı.
Yoksa, Şişli’den yüzde 70 küsur oy nasıl alınır?
*
Gözden kaçan bir nüans var, dikkat.
Sarıgül “en iyi Başbakan ben olurum” dememiştir.
Demiştir ki:
- Partimi iktidara taşırım.
Bu nokta mühim.
Baykal belki de “en iyi Başbakan” olabilecek vasıftadır ama partisini iktidara taşıyamadıktan sonra ne yapayım? Önce seçim kazanacaksın ki Başbakan olasın.
Sen hem sürekli seçim kaybediyorsun, hem de memleket senin istediğin gibi yönetilsin istiyorsun. Nerde görülmüş?
*
Kaldı ki, Baykal’ın “magazin” diye nitelediği türden bir insan değil Sarıgül... Fazla tevazudan gelen bu izlenim, aslında bizim milletin “içimizden biri” özlemine çok uygun bir portre...
Miting meydanlarında yeni ve sımsıcak bir Karaoğlan adayı... Ayrıca da Baykal’ın öcü olarak gördüğü Erdoğan’ı frenleyebilecek tek isim.
Sen, böyle birini yanına alıp Türkiye’yi gezeceğine, şimdi ihraç yolu açıldı diye seviniyor musun?
Ben işte buna üzülüyorum.
Partili falan değilim ama CHP uzmanıyım. Niye bir türlü seçim kazanamadığını çok iyi biliyorum. Yâni mesele sadece Sarıgül’den ibaret değil.
Arıza çook derinde.
Paylaş