Paylaş
Yoksa, bir kaptan hiç kendi tayfalarına sorar mı "Yanımda mısınız, arkamda mısınız, benimle misiniz" diye?
Kimbilir ne üzüntüler geçirdi, kimbilir ne uykusuz geceler...
Sonunda dayanamadı, sordu:
- Yanımda mısınız?
Haklı.
***
Lakin "Hayır, yanında değiliz" diyen çıkar mı?
Çıkmaz.
Yanında değilse de bari susar, cevap vermez.
Ama herkes bilir ki, hemen hararetle cevap verip, vefa, minnet ve sadakat sergileyenler, zaten zanlı kişilerdi. Soru, aslında sırf onlara sorulmuştu:
- Beyefendi'nin yanında mısınız?
Bunu hissetmek istiyor.
***
Kemal Bey'e Bravo Kapitano deyip sonra da onu çıktığı yolda yalnız bırakanlar, kendi sicillerini de kirlettiler... Adaylığına baştan ve açıkça karşı çıkaydılar mesele yoktu. Ama yumurta kapıya geldikten sonra kıvırmak (üstelik kıvırmayı da becerememek) hiç hoş olmadı.
***
Tabii, Kemal Bey de şurada kusur yaptı:
"Kazanacak aday" olmadığını ona çok ima etmelerine rağmen işi pişkinliğe vurup aynı İsmet Paşa gibi duymazlığa geldi.
***
Neyse...
Sonunda vardığımız nokta şudur:
Kemal Bey, işi nihayet sağlam kazığa bağladı sayılır.
Bu saatten sonra ona gelecek olan her engelleme, artık kalleşliğe girer.
Paylaş