Paylaş
Bende kalan büyük fotoğraf şu:
Türkler’in bir bölümü, otoyollarda, toplu intihar için yarışıyorlardı. Şimdilik 101 ölü, yüzlerce yaralı.
Türkler’in diğer bir bölümü, 2 buçuk liralık köprüden bedava geçmek için, kilometreler boyu kuyruğa girmişler, durdukları yerde benzin yakıyorlardı.
Türkler’in bir başka bölümü de, elinde kör bıçak, sokaklarda zavallı hayvanları kovalıyorlardı.
***
Geçelim öbür fotoğraflara.
Bayramda beraber olduğum bütün insanlar, Cem Yılmaz’ın filmini konuşuyorlardı.
Kimi dudak büküp küçümsüyor, kimi hayranlığını anlatıyor, kimi de filmi görmediği halde ahkâm kesiyordu.
Mustafa filminde de böyle olmuştu.
Demek ki Can Dündar’a özel bir kasıt yok.
Ya ne var?
Bizde bol sinema otoritesi var.
***
Sadece sinema mı?
Herkesin birden uzman olduğu dallar çok:
Ekonomi...
Siyaset...
Futbol... vs.
Günde binlerce insan racon kesiyor. Hiçbirininki de diğerine uymuyor.
Şimdi bir de “yemek” çıktı.
Herkes mutfak profesörü. Herkes damak bilgini... Herkes yemek ustası.
Ne çok şey uyduruyorlar.
Acaba diyorum iştahsız biri olduğum için mi bunların hepsi bana acayip geliyor, yoksa televizyonlarda pişirilen o yemekler sahiden mi acayip?
***
Bayram’dan kalan bir not daha var.
CHP, bir İmam bulmuş, onu aday gösteriyor.
Harika.
Biz onlara âlim, bilgin ve de hukukçu Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ü 2002’de tavsiye ettik, kıymetini bilemediler. Zannettiler ki Öztürk, Yeni Cami İmamı’dır. Çünkü İmam arıyorlar.
Ayıp değil ya.
İşte buldular:
Sultanahmet Camii İmamı, şimdi CHP adayı.
NOT: Bu yazının ilk bölümüne beş dakikada bir müdahale ettim. Zira trafikte ölü sayısı beş dakikada bir arttı. Son bıraktığımda 101 idi. Gazete size ulaştığında kaç olur bilemem. Bu otoyollar, bu arabalar çok güzel ama acaba bize lâyık mı?
Paylaş