BİLİYORSUNUZ, ABD Başkan Yardımcısı Cheney, Türkiye'ye geldi.
Ve dedi ki:
‘‘Irak'a harekát konusu kapanmıştır.’’
Ben size dememiş miydim, ‘‘Saddam daha nicelerini götürür de ona bir şeycikler olmaz’’ diye?
Başka bir şey dedi mi Cheney tam olarak bilmiyorum. Söylemiştim, yeminliyim, okumuyorum. Ama sağda solda konuşulanları mecburen duyuyor insan. Bunlardan çıkardığım neticeye göre başka bir şey dememiş.
Cumhurbaşkanı'yla görüşmüş, başka bir şey dememiş.
Başbakan'la görüşmüş başka bir şey dememiş.
Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı derken toplam 3 saat 25 dakika başka bir şey dememiş.
En son Türk basınına da bir şey demedi zaten.
***
‘‘E, niye geldi o zaman, bi telefon açsaydı da olurdu’’ diyeceksiniz.
Siz de bir tuhafsınız.
Telefonda karşılıklı 15 dakika susulur mu?
İnsan karşı karşıyayken susmayı birtakım jest ve mimiklerle süsleyebilir. Ne bileyim, göz kırpar, burnunu eller, çenesini sıvazlar, sağ bacağını indirip sol bacağını bindirir falan. 15 dakikanın nasıl geçtiği anlaşılmaz.
Hem telefondaki suskunluk yanlış anlamalara neden olabilir. Cheney telefonda 15 dakika sussaydı bizimkiler ne düşüneceklerdi?
‘‘Mr. Cheney çok önemli şeyler söyledi, ancak hatlar arızalandığından ses kesildi, duyamadık.’’
Ondan sonra gelsin ‘‘Ne demiş olabilir?’’ tahminleri. Tahminler uyarınca neler yapardık Allah bilir.
***
Cheney'in bir şey söylemediği görüşmelerde bizimkiler sessizliği bozacak birtakım sesler çıkarmışlar.
Misal Sezer, ‘‘Saddam'ın yerine alternatifiniz var mı?’’ diye sormuş.
Ben de olsam aynı soruyu sorardım. Öyle ya, Saddam gidince yerine seri tecavüzcü Uday gelecekse...
Ecevit'se kendi payına düşen 15 dakikalık sessizliği, ‘‘Irak'ın bölünmesini nasıl önleyeceksiniz?’’ sorusuyla bozmuş.
Cheney çenesinin altından sağ elini çekip yerine sol elini koymak suretiyle Ecevit'i aydınlatmıştır herhalde.
En son Kıvrıkoğlu'na hangi konularda sustuğunu ise bilen yok. Askere öyle ‘‘pat’’ diye soru sorma ádetimiz olmadığından... Ama Ecevit, eksik olmasın, duruma açıklık getirmiş:
‘‘Bilmem, öyle fazla bir ayrıntıya girdiklerini sanmıyorum.’’
Ben de sanmıyorum.
Zaten Cheney'in ‘‘İlla Kıvrıkoğlu'nu da isterim’’ diye tutturması, söyleyecek çok lafı olduğundan değildi ki. Ötekilerin ününü duyduğundan, ‘‘Biri dediğimi yanlış anlar, öteki doğru anlasa da inadından berikine aktarmaz’’ diye düşündüğündendi.
MIŞ-MUŞ
Lideri Tayyip Erdoğan'ı eleştiren AKP kurucularından Mehmet Gazioğlu, ihraç istemiyle disiplin kuruluna veriliyormuş.
İşte parti içi demokrasi budur. Liderini çekinmeden eleştireceksin. Tabii kendine yeni bir parti aramak şartıyla.
*
Bir koleksiyoncu, eşine ve kızına ‘‘Bir Tane Sultan Nuran’’ ve ‘‘Cihanda Bir Biricik Bir Tane’’ isimlerini vermiş.