İlişkiniz ne kadar güvenli?

Bazı insanlar sık sık aşık olurken, kimisi aşık olmakta zorlanır.

Haberin Devamı

Bazıları için ise aşk çok doğal bir durumdur.

Acaba bunu belirleyen ne? Kimler daha sağlıklı ilişki yaşar?


ÇOCUKLARDA BAĞLANMA


1970’lerde ünlü araştırmacı Prof. Mary Ainsworth, Bowlby’nin Bağlanma Kuramı’nı test etmek için “Yabancı Durum” adını verdiği bir deney tasarlıyor.

Çocuk anneyle bir odada oynarken, odaya bir yabancı giriyor. Anne kısa bir süreliğine dışarıya çıkarak çocuğu yabancıyla baş başa bırakıyor. Anne tekrar içeriye girdiğinde çocuklar dört farklı tepki veriyor. Bunlar çok kısaca şöyle:

Haberin Devamı

Bazı çocuklar anne gidince ağlıyor. Ama anne gelince ağlamayı kesiyor, neşeleniyor ve oyuna devam ediyor. Kendini güvende hissediyor. Bunlar “güvenli” bağlananlar.

Bazı çocuklar annenin çıkmasına ve tekrar gelmesine kayıtsız kalıyor. Ama içten içe de gerilim yaşıyor. Bunlar “kaçıngan” bağlananlar.

Bazı çocuklar anne gidince ortalığı yıkıyor ama anne dönünce de sakinleşmiyor. Kendini güvende hissetmiyor. Bunlar da “kaygılı” bağlananlar.

Bazı çocuklar ise “karışık” yani hem kaçıngan hem de kaygılı bağlanma özelliği gösteriyor.

YETİŞKİNLERDE BAĞLANMA


Ainsworth’ın öğrencisi Mary Main, çocukken oluşan bağlanma türlerinin, ileriki yıllardaki ilişkileri de etkilediğini tespit ediyor.

Bu dört bağlanma şeklini yakınlık ve endişe açısından değerlendirip, ilişki türlerine uyarlayabiliriz.


KAYGILILAR (Yüksek Yakınlık ve Yüksek Endişe)


Kaygılı bağlanan kişiler çok sık aşık oluyor. Çünkü güvende hissetmek için bir ilişkiye ihtiyaç duyuyor. Sevgilisine hemen yakınlık göstermesine rağmen çok da endişeli oluyor. Neden?

Haberin Devamı

Terkedilmekten kaygılanıyor. İlgiye çok ihtiyaç duyuyor.

Sevgilisinin kendisine ilgisi olup olmadığını sürekli test ediyor. Hatta test etmek için kavga bile çıkartıyor. Küçük oyunlar oynuyor.

Sevgilisini sürekli arıyor. Telefonu açmazsa panik yapıyor.

Kaygılı bağlananların ilişkileri, hem kendileri hem de karşıdaki için çok yorucu oluyor.


KAÇINGANLAR (Düşük Yakınlık ve Düşük Endişe)


Kaçınganlar ilişkilerinde endişeli olmuyor. Kaygılılar gibi sürekli sevgilisini aramıyor. Ama sevgilisine yakınlık da gösteremiyor ve duygularını açmıyor. Neden?

Yakın olursa ve duygularını açarsa, reddedilmekten kaçınıyor. Hatta duygularını açmayı zayıflık olarak görüyor. Bir insanın tek başına güçlü olması gerektiğine inanıyor.

Haberin Devamı

Çoğu kaçıngan imkansız aşkları seçiyor. Çünkü en baştan olmayacak bir ilişkiye girerek, bağlanma ve yakınlık kurma ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Kaçınganlar da zordur. Güçlü duruşunu teyit etmek için, ilgi bekler ama sevgilisi çok yaklaşınca, duygularını keşfedecek diye kaçar. Bir değersizlik duyguları vardır.

İki kaçıngan beraber yapamaz. İkisi de karşıdan ilgi beklediği ve kendini açmadığı için güçlü ilişki kuramaz.

Kaçınganlar genelde kaygılıları seçer. Çünkü kaygılının ilgisi kaçınganı güçlü kılar.


KARIŞIK (Düşük Yakınlık ve Yüksek Endişe)


Karışık bağlanma gösteren kişiler, yüksek endişe ve düşük yakınlık gösterir. Bu kişiler hem kaçıngan hem de endişeli bağlananların özelliğine sahiptir.

Haberin Devamı

GÜVENLİ BAĞLANANLAR (Yüksek Yakınlık ve Düşük Endişe)

En ideali budur. Sevmekten ve sevilmekten korkmaz. İlişkisinde endişe yaşamaz. Sevgilisine oyunlar oynamaya ihtiyaç duymaz.

Değerli hisseder ve terk edilme korkusu yoktur.

Açık ve nettir. Oyun oynayan ve güven vermeyen kişilerden haz etmez.

İlişkilerinde son derece mutludur. Genelde kendisi gibi güvenli bağlananları seçer. Böyle ebeveynler mutlu çocuklar yetiştirir.


KENDİNİ TANIMAK


Sonuç olarak çocukların annesiyle ve babasıyla ilişkisi onların bağlanma şekillerini belirler. Bu da onların ilerideki ilişkilerini.

İlişkinizi bu çerçeveden analiz edip, geliştirebilirsiniz ama değişime karşıdaki kişiden değil kendinizden başlamalısınız.

Haberin Devamı

Evliyseniz, bu olmazsa olmazdır çünkü eşler arasındaki ilişki, çocuğunun gelecekteki ilişkisini etkileyecek.

www.twitter.com/ozgurbolat

www.facebook.com/bolatozgur

Yazarın Tüm Yazıları