Bunun için bazı ölçütler kullanmamız gerekir.
Peki, bu ölçütleri nereden bulacağız? Çok kolay. Mesleğinde zirveye ulaşmış ve topluma katkıda bulunmuş kişilerin özelliklerini inceleyerek. Nedir bu insanların özellikleri?
GÜÇLÜ YANLAR
Bu insanların hemen hemen hepsi yaptığı işleri çok seviyor. Bu işleri yaparken, kendilerini kaybediyor.
Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimi sadece hükümete karşı değil, aynı zamanda Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete, demokrasiye ve halkın egemenliğine karşı yapıldı.
Bunu nereden biliyoruz? Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı ve halkın üstüne ateş açıldı. Bu kanlı bir terör olayıdır. Bunu hiçbir vicdanlı ve/veya sivil demokrasiye inanan insan kabul edemez.
Her zaman olduğu gibi ne yazık ki bu terör olayından da en çok çocuklar etkilendi. Çocukların korkuları arttı. Peki, bu çocukların korkuları nasıl giderilecek? Aileler ne yapmalı? Çocuklarına nasıl yaklaşmalı?
KORKU VE ENDİŞE
Son 100 yıldır da bilgi ve yaratıcılık çağında yaşıyor.
Yani, insanlık tarihinin %90’u avcılık ve toplayıcılıkla geçti. Doğal olarak da bu yaşam tarzına uyum sağlayan insan, bilgi çağında birçok sorun yaşıyor.
Çevre ile insan doğası örtüşmüyor. Bu da birçok çocuk yetiştirme sorununu ortaya çıkarıyor. Nasıl mı?
UYKU
Öğrenmenin yerini not,
Keşfetmenin yerini ödev,
Eğitimin yerini diploma,
Bilgeliğin yerini bilgi,
Acaba çocuklara karne hediyesi almak doğru mu?
ÖĞRENME ARAÇTIR
Çocuklara karne hediyesi vaat etmek birçok açıdan sakıncalı.
İlk olarak karne hediyesi çocuğa “Okulda başarılı olmak, kendi içinde değersizdir” mesajı verir.
Böylelikle çocuğun başarısı ve yaptıkları; ailenin çocukla ‘ilişkisinden’ daha önemli bir duruma gelmiş oluyor.
Bir çocuğun aileyle ilişkisi kötüyse, yani evde ilişki sorunu varsa; çocukta da birçok sorun ortaya çıkıyor.
Nasıl mı?
MÜKEMMELİYETÇİLİK
Baba kitap okumuyor ama çocuğunun okumasını istiyor. Ya da anne gazlı içecek içiyor ama çocuğunun içmesini istemiyor.
Her iki durumda da aile başarısız olacaktır.
Çünkü çocuk gördüğü davranışı kopyalar.
Bunun yanı sıra çocuk bir de ailedeki ‘tutumları’ kopyalar.
(Yazıya devam etmeden önce, geçen haftaki yazımı buradan okumanızı tavsiye ederim. http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ozgur-bolat_313/cocuklar-neden-mantiksiz-davranir_40105985)
Ama kritik bir soruyu yanıtlamadık. Peki, çocuk mesajını neden direkt söylemiyor da objeler üzerinden mesaj vermeye çalışıyor?
OTORİTER AİLE
Aileler çocuklarıyla genelde üç şekilde ilişki kuruyor. Kurulan ilişki tarzı da çocuğunun iletişim şeklini belirliyor. Bunlardan bir tanesi otoriter ilişki tarzı.
Otoriter aileler, çocuklarıyla kontrolcü bir ilişki tarzı kuruyor.
Evde çok katı kurullar koyuyor ve çocuk buna uymak zorunda kalıyor. Çocuğun istekleri ve ihtiyaçları göz ardı ediliyor.
Çocuk itiraz ederse de, fikri ve duygusu çok kabul görmüyor.
Bu evlerde genelde korku hakimdir ve çocuk ailesinin sevgisini kaybetmekten korkar.