LİTERATÜR Yayınları, Fakir Baykurt ve Talip Apaydın’ın ardından, aynı kuşaktan "Köy Enstitülü" Mahmut Makal’ın kitaplarının yeni baskılarını yayınlamaya başladı: Bizim Köy, Hayal ve Gerçek, Yeraltında Bir Anadolu, Deli Memedin Türküsü.
Mahmut Makal Kitaplığı’nın tamamlanması için yayınlanması gereken başka kitaplar da var: Bozkırdaki Kıvılcım, Köy Enstitüleri ve Ötesi, Kuru Sevda ve Memleketin Sahipleri.
Bizim Köy, 1951’de kurmaya başladığım kitaplığımın ilk kitabıdır.
Günümüz Türkiyesinin hallerinden hoşnut olmayanlar mutlaka okumalılar bu kitabı. Güney Amerikalılar, Eskimolar bile okudu.
* * *
Yayınlandığı zaman Köy Enstitüleri ve Ötesini okuyacak olanlar, 1950’den sonra Türkiye’de sahnelenen karşı devrimin boyutlarını görecekler. (14 Mayıs 1950 tarihinde Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi elbette karşı devrim değil, ama ya yaptıkları?)
Köy Enstitüleri’ni kapatıp imam hatipleri ülke sathına yaymak karşı devrim değilse nedir Allah aşkına? İnsanı budala yerine koymayın, koymasınlar!
Köy çocukları duvar ördükleri, işliklerde alet tuttukları elleriyle kalem, pergel, cetvel tutuyor, keman ve mandolin çalıyorlardı. Okudukları her şeyi anlıyorlar ve geleceği karşılamaya hazırlanıyorlardı. Yüzleri ve kafaları aydınlığa ve bilime dönüktü.
1950’den sonra bu çocukların kardeşlerini imam hatip okullarına tıktılar; anlamadıkları bir dilde Kuran ezberlettiler, geçmişi günümüze taşımak için onları yük beygiri olarak kullandılar.
* * *
İmam hatip okullarını kıyasıya eleştiren eski öğrencileri ve mezunları bol miktarda var. Fethullah okullarında hazırlanan fesatlar dizisini ihbar eden öğrenciler ve öğretmenler de çok. Peki Köy Enstitüleri aleyhinde konuşan ve yazan bir tek mezun ve öğretmen var mı? Ben bilmiyorum.
Ama kurulu düzenin temellerini sarsan bu okulların çok düşmanı vardı. Kendi çocuklarını kızlı-erkekli karma okullarda okutan elitler, bu okullarda kızlı-erkekli köy çocuklarının okumasını "komünistçilik" olarak ilan ediyorlardı. Öğrencilerin okullarını kendi elleriyle yapmalarını zorbalık, gaddarlık, angaryacılık sayıyorlardı.
Köy Enstitüleri’nin en yaman muhaliflerinden, Sovyetler Birliği’ni çok iyi bilen toprak ağası Kinyas Kartal, okulların kapatılmasından sonra, "Bunların komünist olmadığını elbette biliyorum ama iki mezunu altı ayda iki köyümü elimden aldı" demiştir. Bu sözü daha önce de söylemiş olabilir.
Kemal Tahir’in Köy Enstitüsü düşmanlığını anlamamışımdır: Köylü değildi, Köy Enstitüsü öğrencisi ya da öğretmeni olmamıştı. Ama bir kız öğrencisini taciz ettiği için okuldan uzaklaştırılan bir Köy Enstitüsü edebiyat öğretmenin anlattıklarına dayanarak Bozkırdaki Çekirdek’i yazmıştır. Utanç verici bir yazınsal deneyim!
* * *
Köy Enstitüleri artık açılamaz. Kapatılmasalardı gelişerek günümüzü yakalayacaklardı. Ülkeyi geleceğe taşıyacaklardı. Kaçan fırsatı öğrenmek için Mahmut Makal’ı okuyalım!