Paylaş
Yanlarındaki erkeklerin görüntüsü yok imgelem dünyamda, ama kadınların var: Kabartılmış, file içine tıkılmış saçlar; omuzları vatkalı, belden büzgülü giysiler ve mantar ayakkabılar?
Orta Avrupa’dan Mersin’e gelip Filistin’e geçmek için gemi bekleyen Yahudi göçmenlerdi bunlar. Exodus filmindeki gibi kaçak gemiler miydi, yoksa posta gemileri mi, bilemem.
Ama yıllar sonra “Ve Leylaların evinde Polonyalılar!” diye bir dize olup şiirime girmişlerdir. Demek ki Leylaların evinde Polonyalılar varmış.
‘YAHUDİ’ KAVGASI
Mersin’de Filistin’deki Arap-Yahudi savaşının öyküleri yankılanırdı. Çok değilse bile Yahudiler vardı Mersin’de. Elbette bizim Bahçe Mahallesi’nin Fellahları! Bizim Araplarımız “Fellah” denmesine kızarlar ama kızsınlar. Yoksa “Etim Türkü” olduklarını söylerim.
Elbette bizimkileri, hemşerilerimizi, komşularımızın akrabalarını tutacaktım.
Gözüme bir Yahudi çocuk kestirmiştim, benim yaşımda. Karşılaşırsam pataklayacaktım. 11-12 yaşındaydım. Çocuğa Fabrikalar Caddesi’nin köşesinde rastladım. Üzerine yürüdüm. Çocuk pısmadı, karşı koydu. Toz toprağın içinde yuvarlanmaya başladık.
Derken kulağıma kocaman iki parmak yapıştı. İriyarı bir adam. Öteki iki parmağının arasında
Yahudi çocuğun kulağı vardı. Bizi şöyle bir silkeleyip,
“Ulan iki Yahudi kavga etmeye utanmıyor musunuz?” dedi.
O anda bir zonklama başladı kafamda: Demek benim Türk olduğum herhangi bir yerimde yazılı değildi. Demek Türk’ten başkası da olabilirmişim.
Bu hayatımın en önemli olayıdır, öğretmenim olmuştur!
BİZ, TÜRKÜZ
Bensiyon Pinto’nun “Anlatmasam Olmazdı” (Doğan Kitap) adlı anı kitabından söz edeceksem bunları anlatmasam olmazdı.
Bensiyon Pinto kim? Türk Musevi Cemaati Onursal Başkanı. Bensiyon Pinto, bir gün, cemaatin fiili başkanı iken bana telefon etti ve şöyle dedi:
“Özdemir, biliyor musun, gazetelerde Musevi ya da Yahudi kökenli işadamı Moiz Milka diye yazdıkları zaman tüylerim diken diken oluyor. Ermeni kökenli, Rum kökenli de diyorlar. Sana Türk kökenli Türk yazarı mı diyorlar? Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Senin adının önüne kökenle ilgili bir sıfat yapıştırılmıyorsa, bizlere de yapıştırılamaz. Biz yasalara göre her vatandaş gibi Türk’üz!”
ANLATMASAM OLMAZDI
Bensiyon Pinto 8 Ekim 1936’da İstanbul’da Fransız hastanesinde dünyaya gelmiş. Benden 38 gün büyük. Babası Binyamin Pinto İkinci Dünya Savaşı’nda ikinci askerliğini yapmış. Kitapta 1941 yılında çekilmiş bir fotoğrafı var.
“Anlatmasam Olmazdı” bir sunu cümlesiyle başlıyor: “İki nokta; açıklamalar, örneksemeler öncesi kullanılan noktalama işareti. Mademki alınyazısına ‘hayat’ diyoruz, mademki her hayat aynı zamanda bir yazı, mademki hayatımın en önemli, en seçilmiş ayrıntılarını anlatmaya başlıyorum. O zaman ilk bölümün adı bu olmalı.”
Bensiyon Pinto o iki noktadan (:) sonra 72 yıllık “dünya” serüvenini anlatıyor. Bu anlatıya yazınsal bir eda katan Tülay Gürler’in emeğine de dikkatinizi çekmek isterim!
Paylaş