Oya Berberoğlu: Tayyip Erdoğan merakı

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

MHP'nin giderek güçlenmesi, merkez sağa gözünü dikmesi doğal olarak ANAP ile DYP'yi korkutuyor. MHP'nin Hükümet'ten çıkarılmasına kadar giden komplo teorileri de kulislerde dolaşıyor.

Tayyip Erdoğan merakına gelirsek.

Bazı aktörlerle de gündeme gelmeye çalışıyor merkez sağın mevcut partileri. Artık can simidi olarak mı görüyorlar dersiniz? Bir dönemler basına da yansımıştı. ANAP'ın Tayyip Erdoğan'a kancayı taktığı, saflarına katmak istediği.

Dün de Tansu Çiller'in Erdoğan'a ‘‘gel beraber çalışalım’’ teklif gönderdiği duyuldu.

Recep Tayyip Erdoğan, ömür boyu siyasi yasaklı biliyorsunuz.

Erdoğan'ın malum teklife yönelik tavrını öğrenmek istemiştim. Aradım ama New York'taymış. İrtibat kuramadım. Cumartesi günü dönecek ve aynı gün Trabzon'daki yayla şenliklerine katılacakmış.

Tayyip Bey’yi tanıyanlar, ilk tanışanlar, bir aurasının (etkiyeyici hava) olduğunu söylüyorlar. Lider potansiyelinin yüksekliği hep anlatılır. Ben hiç yüz yüze gelmediğim için bu konuda bir şey diyemeyeceğim. Erdoğan, Çiller'in teklifine ne diyecek acaba? Olumlu yanıt vereceğini sanmıyorum.

Erdoğan'ın hedefini de not edelim diyorum.

Erdoğan'ın gözü başbakanlıkta. Geçen 26 Haziran'da Kahramanmaraş Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek'i ziyaret etmişti. Başkan, Erdoğan'ın oturduğu koltuğun, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın parti kurma çalışmaları sırasında, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de siyasi yasaklı olduğu zamanda bu koltuğa oturduğunu, sonra önlerinin çok açıldığını söyleyince, Tayyip Bey oldukça keyiflenmiş. Aynen şöyle demiş: ‘‘Sizi ve bu koltuğu unutmayacağım. Eğer dediğiniz manada ise yakında benim de siyaset yasağım kalkacak ve başbakan olarak Kahramanmaraş'a geleceğim...’’

Türk siyasetinde neler olur, bir gün için bile tahmin yürütmek imkansız. Bekleyip göreceğiz...

Çarpımları bile barajı aşamaz

DPT eski Müsteşarı ANAP eski Milletvekili, Demirel Ailesi'nin damadı İlhan Kesici, siyasette yeni oluşum çabasında ya. Kesici'nin de Erdoğan'la sık sık biraraya geldiği konuşuluyordu. Marmaris'te tatilde olan Kesici'ye sordum.

- Doğru mu?

- Bazı yerlerde karşılaşıyoruz. Ama kastettiğin manada hiç görüşmedik. Siyaset de konuşmadık.

- Siz de yeni oluşum platformunuza davet edecek misiniz Tayyip Bey'i.

- Henüz erken işler onlar.

- Çiller'in ANAP'a yaptığı teklife ne diyorsunuz?

- Onu ilgili taraflar değerlendirsin.

- DYP, ANAP'la beraber seçime girip yüzde 35'i bulmak istiyormuş.

- ANAP'la DYP'nin toplamı yüzde 10'u geçer mi acaba? İki partinin şimdiki oylarının çarpımı bile barajı aşamaz!

- Çok iddialı konuştunuz. Çarpımı aşar elbette...

- Nasıl aşarmış? Hatırla. ANAP geçen seçimde yüzde 13 aldı. Oysa o zamanki anketlerde yüzde 25 gösteriliyordu. Şimdiki anketlerde yüzde 7 görünüyorsa yukarıdaki göstergelere göre gerçek durumu 3'tür. DYP de öyle. 3'le 3'ü çarptığın zaman 9 eder... Çarpımları bile barajı aşamaz.

- Merkez sağı toparlama girişimi. Hata mı ediyorlar?

-Çalışsınlar bir mahsuru yok da onlar derlenip toparlanmaktan çıkmış durumdalar. Sonuç olmaz.

- Siz mi kurtaracaksınız, toparlayacaksınız.

- Biz düzeltiriz, derleriz toparlarız., kurtarırız diyoruz. İddiamız var. ANAP'tan DYP'den ayrı bir toparlanma bizimki.

- Bu bizimin diğer aktörlerini de bir anlayabilsek, görsek diyorum. Henüz start da vermediniz.

- Zamanı gelince göreceksiniz. Biz kendimizi start vermiş sayıyoruz. Sadece davul çalmıyoruz.

Enflasyonun düşmesini

sorun edenler de var!

Daha düne kadar ekonomideki yüksek enflasyona bağlı sorunları tartışırdık...

Meğer yeni ekonomik program sayesinde düşüşe geçen enflasyon yüzünden bu kez de ‘‘Düşük oranlı enflasyona geçiş’’ (Disinflation) sorunları başgöstermiş. Ne güzel!

Özel sektörün Avrupa Birliği çatı örgütü İKV ile Akbank Teftiş Heyeti'nden yetişen denetçilerin kurduğu Akdenet, düşen enflasyonun bankacılık kesimine etkilerini konu alan bilimsel bir yarışmla düzenledi. Yarışmayı Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı'ndan Dr. Şenol Babuşçu, Oğuz Köksal, Zeynep Yazıcı ve Arzu Ünsün'den oluşan bir ekip kazandı. Çalışmalarını okuyunca şunu anladım:

1) Enflasyonla birlikte faizler de düşünce sadece mevduat toplayıp bu parayı devlete ödünç veren bankaların işi zor.

2) Bankalar Hazine'ye para satmak yerine müşterilerine hizmet vererek para kazanmak zorunda kalacak...

Bu yüzden bazı bankalar sisteme veda edecek, diğerleri birleşip, sermayelerini güçlendirip, daha sağlam mali bünyeyle hizmet yarışına başlayacak.

Ben, enflasyon nedeniyle bankaların karşılaşacağı bu sorunları çok sevdim vallahi!

Yazarın Tüm Yazıları