Komşunun balkonundaki çamaşırlar

KADINA, çocuğa, hayvana şiddet gündemdeki yerini korurken, büyük kentlerde oturanların komşularına verdiği “rahatsızlık” akıl almaz boyutlara ulaştı. Okurum N.A’nın yazdıkları inanılmaz. Önce N.A’nın bana gönderdiği e-posta: “Ankara’da beş katlı TOKİ evlerinde oturuyorum. Üst kattaki komşularımız, bizi hem çok rahatsız ediyorlar hem de çamaşırları serince bazen üstüne işiyorlar. En son çamaşırların üstüne tükürmüşler. Balkonda naylon yakıyorlar. Kaç kere uyarmamıza rağmen hep aynı. Rahat bir uyku uyuyamıyoruz. Hukuken biz ne yapabiliriz?”

GECE HALI SİLKELENİR Mİ?

İzmir’den yazan Z.C de komşusundan şikâyetçi. Ondan gelen e-posta da şöyle:

“Üç katlı bir evde en üst katta oturuyoruz. Evimizin önünde sürekli komşu çocukları oyun oynuyor fazla sesli olmakla beraber bir saatleri yok. ‘Akşam 23.00’te silkelemeyin yasak’ dedik. Çatıya çıkıp battaniye-perde silkeliyorlar. Bizim yasal haklarımız neler?”

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (KMK) 18’inci maddesine göre komşunuzu rahatsız etmeniz “kanunen” yasak; çamaşıra işemek-tükürmek gibi eylemler, halı-battaniye vb silkelemek TCK’ya göre suç. Kanuna göre kat malikleri, özellikle birbirlerini rahatsız etmemek, haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüler. Bu yükümlülükler kiracılar için de aynen geçerli.

NELER RAHATSIZLIK VERİR

Rahatsızlık ise “soyut” bir kavram olmakla birlikte Yargıtay uygulamalarıyla bu konuda getirilen bazı kriterler var. Örneğin, “Belli bir seviyenin üzerine çıkan ses ve gürültünün, ısı, soğuk veya kokunun, kat maliklerinin can ve mal güvenliğini tehdit eden veya örf, adet ve ahlak kurallarına aykırı tutum ve davranışların rahatsızlık verici” olduğu kabul ediliyor. Bu kriterlere göre çamaşırlara işemek-tükürmek, gece yarısı halı, perde, battaniye vb silkelemek de “rahatsız edici” ve kanuna göre yasak. Hiç uygar olmayan böyle komşu davranışlarının örf, adet, ahlak kurallarına aykırı ve hoşgörülemez oldukları da çok açık.

MAHKEMEYE BAŞVURUN

Bu açıklamalar ışığında, iki okuruma önerim önce belediye zabıtasına şikâyet edip, “emre aykırı davranıştan” komşularına idari para cezası verilmesini sağlamaları. Bu yıl için cezası 259 lira. Komşularınız para cezasına rağmen “rahatsızlık” vermeyi sürdürürse; bizzat ya da avukatınız kanalıyla yargıya gidin. Sulh hukuk mahkemesine başvurarak; komşularınızın “çamaşırlarınıza işemesini-tükürmesini”, “naylon yakmasını” ve “battaniye-perde” silkelemesini tedbir kararıyla durdurun.

SAVCILIĞA ŞİKÂYET EDİN

Savcılığa da şikayet edin. Çünkü TCK’nın 123. maddesine göre “Kişilerin huzur ve sükununu bozmak” (cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis), TCK’nın 151. maddesine göre “Mala zarar vermek” (cezası 4 aydan 3 yıla kadar hapis) suç. Okurum N.A çamaşırlarına işeyen üst kat komşusuna ayrıca maddi-manevi tazminat davası da açabilir.

Keşke “komşuluk hukuku” devreye girse ve hiç bu tip sorunlar yaşanmasa...

MİRAS DAVASI: ÖNCE AYM SONRA AİHM

OKURUM E.B, “75 yaşındaki annemin on yıldır süren miras davası Yargıtay’da bozuldu. Karar düzeltme talebi reddedilince icra takibi başladı. Babasından kalan 2 milyon liradan fazla miras elinden gitti. Gücünün yetmeyeceği bu parayı ödetmeye çalışıyorlar. Öylesine üzgünüm ki anneme bir şey olacak diye korkuyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmak için illa Anayasa Mahkemesi’ne gitmek zorunda mıyız?” diye sormuş. Tek kelime ile yanıtım maalesef evet. Önce AYM’ye gitmek zorundasınız. AİHM, bu tip başvuruları “iç hukuk yolları tüketilmediği” gerekçesiyle usulden “incelemeksizin” geri çeviriyor.