Paylaş
Yeni binyılın en önemli trendlerinden biri de sağlıklı yaşam konsepti oldu ve buna uygun bir yaşam tarzı sayesinde sağlığı korumak ve hastalıklardan korunmak bir trend haline geldi. Zaten bu nedenle de koruyucu tıp kavramı bizde de inanılmaz hızla büyüdü, gelişti. Neticede farklı bir sağlık anlayışı, yeni bir yaşam biçimi oluştu. Hayat kalitesi kavramıyla birlikte yeni bir sağlık rotası oluştu. Bu yeni rotanın içinde genetik mirasa uygun yaşamak, fiziksel yönden güçlü bir aktivite organizasyonu yapmak, stresi yönetmede akılcı stratejiler geliştirmek dahil yeni pek çok şey var!
BÜTÜNLEYİCİ TIP
Sağlık uzmanları da hastalıklardan korunma veya onları iyileştirmenin temel belirleyicisinin ‘sağlığı izlemek ve planlamak’ ve iyi bir koruyucu sağlık hizmeti almaktan geçtiğinden eminler. Bunun için de damarları korumadan bağışıklık sistemini güçlendirmeye, kanser riskini yönetmeden kas ve iskelet sistemini daha dirençli hale getirmeye, kısacası neredeyse hücre, hatta gen düzeyine inerek her türlü biyolojik, metabolik, hormonal ya da enzimatik süreci tek tek izlemeye yarayacak testler ve yöntemler geliştirmeye çalışıyorlar. Zaten bu nedenle de ‘fonksiyonel tıp’ diye tanımlanan yeni bir kavram bile oluştu. Ayrıca geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden istifade etme konusunda da müthiş bir gelişme, artan bir heves var. Modern tıbbın bilimsel gücü, tamamlayıcı tıbbın geleneksel gücüyle birleştiğinde ortaya gerçekten de mükemmel bir tıp yaklaşımı çıkıyor, uzmanlar bu yaklaşımı ‘bütünleyici/integratif tıp’ olarak tanımlıyor.
Kısacası yeni binyılda hayat da sağlık da ciddi bir değişim içinde. ‘Her şey daha iyi bir hayat için!’ yaklaşımı pek bir kabul görüyor. Sağlığınızı koruyup güçlendirmek, onu daha bilinçli, akılcı, uzman bir gözle birlikte izlemek, kısacası işi şansa havale etmemek ve bunu başarmak adına neler yapmamız gerektiğini öğrenmemiz gerekiyor. Bunların başlıcalarını kısa başlıklarla yandaki kutularda özetlemeye çalıştım, umarım işinize yarar...
1-Doğru beslenin
Az yiyin, öz yiyin.
İhtiyacınız kadar yiyip için.
Yiyeceklerinizi çeşitlendirin.
Doğal ve tam yiyeceklere öncelik verin.
Tuz, şeker ve undan uzak durun.
Sıvı yağları (zeytinyağı hariç) azaltın, margarinlerden (sıvı margarinler dahil) uzak durun.
Hiçbir şeyi kızartarak ya da kömürde, alevde yakarak yemeyin.
Mikro besinlerden (vitamin, mineral, antioksidan) zengin yiyeceklere öncelik verin.
2-Uykuya önem verin
Uykunun süresi kadar kalitesi de önemli.
İyi bir uyku sağlığın ve uzun bir ömrün vazgeçilmezi.
Uyku kalitenizi bozan sorunları varsa tedavi ettirin (uyku apnesi, horlama, gece krampları, rahatsız ayak sendromu gibi).
3-Stresi törpüleyin
Yönetilemeyen stres her organı etkiler.
Ömür süresini belirleyen telomerleri bile kısaltır.
Diyabetten hipertansiyona, damar sertliğinden hafıza kaybına pek çok sorun stresle ilişkili.
Günlük hayatın kalitesini düşüren problemlerin de (yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı, uykusuzluk…) pek çoğu stresle doğrudan bağlantılı.
Strese karşı sünger değil, teflon olmaya çalışın.
Stresli ortamlardan uzaklaşın.
Stres savar bazı alışkanlıklar edinip sık sık tekrarlayın: Egzersiz yapmak, arkadaşlarla toplantılar, kısa tatiller, gevşeme terapileri.
4-Belleği takviye edin
Bellek azalması ya da kaybı gençleri bile tehdit ediyor.
Ömür süresinin uzaması bunama problemini ön plana çıkarıyor.
Alzheimer’den herkes korkuyor.
5-Eğer daha sağlam bir belleğe sahip olmak istiyorsanız...
Düzenli egzersiz yapın.
İyi uyuyun.
Alkol ve sigaradan uzak durun.
Belleği bozan ilaçları kullanmayın.
Entelektüel kapasitenizi geliştirin.
Doğal bellek desteklerinden istifade edin.
6-Damar yaşlanmasına izin vermeyin
Damar yaşlanması yeni bin yılın en önemli problemi.
Yaşlanmayı geciktirmek için sadece kolesterolü, şekeri, tansiyonu izlemek, düzenli egzersiz yapıp kilo almamak yeterli olmuyor, damar yaşlanmasını dikkatle izlemek ve doğal desteklerden de istifade etmek gerekiyor. Özellikle Omega-3, CoQ10, d vitamini destekleri damarları güçlendiriyor.
7-Kan basıncınızı takip edin
Hangi yaşta olursanız olun tansiyonunuzu izleyin.
En ufak bir kuşkuda doktorunuzdan yardım isteyin.
Korunmak için tuzu azaltın, potasyumu arttırın, magnezyumdan zengin yiyeceklerle beslenin, uykunuza, stres seviyenize ve kilonuza dikkat edin.
Kahve ve sigaradan uzak durun, alkolü azaltın.
8-Hareket edin
İnsan bedeni hareket etmek özellikle de ‘yürümek’ üzere ayarlanmış bir makine.
‘İşleyen demir ışıldar’ deyimi en çok da bedenimiz için geçerli.
Aktif, hareketli bir hayat düzeni oluşturulmalı.
Bu düzene süreklilik ve devamlılık kazandırılmalı.
Yürümek en ucuz, en etkili ve kalıcı aktivite.
Günlük adım sayınızı dikkatle izleyin, 5 binin altına düşmeyin, 7 bin 500’ü geçmeyi hedefleyin.
Direnç-güç egzersizleri, kısa koşular, kaotik-interval çalışmalar, germe egzersizleri gibi çalışmalar elde edeceğiniz faydayı daha da arttıracaktır.
9-Bunlara dikkat edin
Ağız ve diş bakımınızı ihmal etmeyin.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirin.
Koruyucu aşılarınızı (hepatit, zona, zatürree) yaptırın.
Çevrenizdeki elektromanyetik yükü azaltın.
Sadece gerekli olduğunda ilaç kullanın.
Çevre kirliliğine karşı uyanık olun.
Sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin.
10-Sağlığınızı izleyin
Kilonuzu takip edin.
BKİ’nizi (Beden Kitle İndeksi) izleyin.
Kan şekerinizi,
Kan yağlarınızı,
Hormonlarınızı,
Vitamin ihtiyacınızı öğrenin.
Tansiyonunuzu öğrenin.
Kanser taramalarını ihmal etmeyin.
Cilt düşmanı besinler
Daha genç, daha dinç, daha ipeksi bir cilde sahip olmak istiyorsanız onun sadece dostlarını değil, düşmanlarını da bilmek zorundasınız. Bilinen en ünlü ve en tehlikeli cilt düşmanı besinlere gelince…
1. Şeker
Çünkü iltihap yapıyor
2. Un ve nişasta
Çünkü erken yaşlandırıyor
3. Tuz
Çünkü şişiriyor
4. İşlenmiş et
Çünkü yapıyı bozuyor
5. Hazır soslar
Çünkü toksik etkili
6. Alkol
Çünkü zehirliyor
Paylaş