Özellikle kolesterol sorunu bulunan kişilerin neden sigara kullandığını anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Yaşam tarzı değerlendirmesi yaparken sigara içenleri hiç hoş görmüyoruz.
Kolesterol yüksekliği sorunu o kadar yaygın ki neredeyse her beş konuğumuzun dördü bunu çözmekle meşgul. Olcayto Ahmet Tuğsuz da bunlardan biri! Babasının da kalp sorunu yaşadığı dikkate alınırsa, Olcayto Bey’in genetik kökenli bir kolesterol yüksekliği sorunu var. Eğer kolesterol yüksekliğiniz yiyip içtiklerinizle değil de, vücudunuzun fazla kolesterol üretmesinden kaynaklanıyorsa işiniz biraz daha zor.
Böyle durumlarda büyük bir olasılıkla ilaç kullanmanız gerekeceğini hatırlatalım. Araştırmalar, vücudunuzdaki toplam kolesterol miktarının en fazla dörtte birinin yiyecek ve içecekten geldiğini gösteriyor. Kolesterolün önemli bir kısmını vücudunuz üretiyor. Kolesterol üretiminin yapıldığı başlıca organ karaciğer ama vücudun neredeyse bütün hücreleri kolesterol üretebiliyor.
Olcayto Ahmet Tuğsuz’un genetik mirasına ilişkin başka bir bilgi yok. Bu nedenle genetik miras notunu kalp hastalığı eğilimi şüphesi dışında yeteri kadar değerlendiremiyorum. Olcayto Bey’e şimdilik iyi bir not veriyorum: 7
BESLENME ALIŞKANLIĞI İYİ
Olcayto Ahmet Tuğsuz’un beslenme planı da fena değil. Yiyeceklerinin neredeyse tamamı sağlık fışkıran (!) besinlerden oluşuyor. Sıraladığı "sık tüketilen yiyecekler ve içecekler" listesini görünce aklıma sevgili gazeteci Mehmet Tezkan’ın birkaç ay önce yazdıkları geldi. Mehmet Bey köşeme konuk ettiğim kişilerin ne kadar sağlıklı beslendiğini okudukça hayretler içinde kaldığını yazıyordu. Onu en çok şaşırtan ise fazla kilolu olarak (!) tanınan sevgili Akrep Nalan’ın gönderdiği yiyecek-içecek listesiydi. Nalan Hanım’ın verdiği yiyecek listesi gerçekse günlük kalori tüketimi 800-1000 civarında olmalı ve kendisi iğne ipliğe dönmeliydi! Mehmet Bey konuklarımın biraz daha gerçekleri yazmasını rica ediyordu. Kim bilir? Belki de haklıydı! Olcayto Bey’in beslenme notu da iyi: 8
OLUMLU BAKIŞ AÇISI
Olcayto Ahmet Tuğsuz’un uzun süre bırakmadığı egzersiz alışkanlığından vazgeçmemesi sevindirici. Düzenli egzersiz alışkanlığı ve düşük stres düzeyinin sağlığını koruma ve güçlendirmede ona müthiş avantajlar sağlayacağından hiç kuşkusu olmasın. Kendine verdiği pozitif yaklaşım-optimist tutum notu da, huzurlu bir hayat değeri de zaten yüksek. Ahmet Bey’e egzersiz, stres yönetimi ve olumlu yaklaşımlarından toplu bir not veriyorum: 8
ZORUNLU HAREKETLERDESINIFTA KALDI
Ahmet Bey yukarıda topladığı notları maalesef sigara kullanması nedeniyle büyük ölçüde kaybetti. Buz pateni yarışmasından aklımda kalan deyimlerle (yanlış bir deyim kullanırsam beni affetsin) artistik hareketlerde kazandığı puanları zorunlu hareketlerde harcadı! Yaşam tarzı değerlendirmesi yaparken sigara içenleri hiç hoş görmüyoruz. Tuğsuz’a da kırmızı kart gösteriyoruz: 5
Özellikle kolesterol sorunu olan ve genetik mirasında kalp-damar hastalığı sorunu bulunan birinin neden sigara kullandığını anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Kendisine sağlıklı, huzurlu ve verimli bir yaşam diliyorum.
NASIL
Olcayto Ahmet Tuğsuz
Besteci vesöz yazarı
Sağlığımı bence mükemmel kelimesi iyi özetliyor. Sadece yüksek kolesterolden mustaribim. Babam da kalp hastalığından çekmişti. Kilomu belli sınırlarda korumayı başarıyorum. Öğünlerim düzenli. Ne gündüz ne gece abur cubur tıkınma adetim yok. Öyle sosyal ortamda yemeğin ölçüsünü kaçıranlardan da değilim. Hamur işlerini, tatlıları az yemeye gayret ediyorum. Zeytinyağlı yiyeceklere bayılıyorum. Hele zeytinyağlı enginar ve bakla yok mu? Kırmızı et yerine balığı yeğliyorum. Peynir, süt, yoğurt tüketiyorum. Meyveyi çok sevdiğim için sık sık yiyorum. Yemeklere hiç tuz ekmiyorum. Çayı ve kahveyi az içiyorum.
Evde hiç sigara içmem. Ama gece eğlenmek ve yemek için bir yere çıkarsam 10 tane sigarillo içerim. Yine evde alkolü ağzıma koymam. Ama gece çıkarsam kadeh üzerine kadeh içiveriyorum. Herhangi bir besin desteği almıyorum, hiçbir ilaç kullanmıyorum. Yıllarca spor salonunda aerobik yaptım ve hafif ağırlık çalıştım. Bu alışkanlığı üç yıl önce bıraktım. Şimdi ise neredeyse yağmura çamura bakmadan her gün açık havada yürüyüş yapıyorum. Zaten çok hareketli geçen günlerim de vücudumu dinç tutmamı sağlıyor. Bu zamana kadar stresle alakalı bir sorun yaşadığımı hatırlamıyorum. Zaten her zaman huzurlu ve pozitif yapıda bir kişiyim. Uyku kalitem gayet iyi.
BİR ÖNERİ
SİGARA CİLDİNİZİ HIZLI YAŞLANDIRIYOR
Cildiniz sadece genetik mirasınızda yazanlardan etkilenmiyor. Genetik mirasınız yalnızca içsel yaşlanmanıza karar veriyor. Cilt yaşlanmasını etkileyen başlıca faktör çevresel yaşlanmadır. Uzmanlar cilt yaşlanmasının yüzde 20 içsel yaşlanma, yüzde 80 çevresel yaşlanmaya bağlı olduğunu belirtiyor. Çevresel yaşlanmanın iki büyük oyuncusu var: Güneş ve sigara. Bunlara egzoz dumanlarını, endüstriyel gazları, ozon hasarlarını da ekleyebilirsiniz. Cilt ürünlerini alırken sadece kırışıklık giderici olanlara odaklanmayın. Bu ürünlerin içinde yeşil çay özütleri, üzüm çekirdeği ekstrelerini, kahverengi deniz yosunu veya fumarik asit, ellajik asit gibi nar özlü antioksidanların bulunup bulunmadığını da araştırın. Gözlemlerimiz özellikle peptit yapıları içeren ürünlerin yukarıda sayılan doğal antioksidanlarla -özellikle yeşil çay özütleriyle- birlikte bulunduğu cilt ürünlerinin çevresel yaşlanmayla daha kolay mücadele ettiği yönündedir. Peptitleri içeren cilt kremlerini seçerken de dikkatli olun. Bu ürünlerin üçlü, dörtlü peptit kombinasyonlarını ihtiva eden eczane ürünlerini tercih edin. Yaşlanma geciktirici cilt ürünlerini seçerken eczacınızın söylediklerine kulak verin.
HATIRLATMA
Sağlıklı ve kaliteli bir hayatın ipuçlarını anlattığımız Yaşasın Hayat programını pazar günü Kanal D’de saat 13.00’te izleyebilirsiniz. Bu hafta Güven Hokna ve Nükhet Duru’nun katılımıyla, yaşlanma, dış etkenlerin yaşlanmaya etkileri ve iyi yaşlanmanın ipuçlarını tartışacağız.
BİR SORU / BİR CEVAP
CEVİZ KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR MÜ?
Bazı yiyecek ve içecekler "ilaç" gibidir. Özellikle yağlı tohumların (ceviz, yer fıstığı, badem ve fındık) yüksek kalorili olmaları bir yana bırakılırsa sağlık yararları saymakla bitmez. Bunlardan biri var ki son yıllarda en çok konuşulan besinlerin başında geliyor: Ceviz! Zengin bir bitkisel Omega-3 deposu olmanın ötesinde, ceviz güçlü bir vitamin ve mineral deposu. Bu mucize besine ait bilgileri size yeniden hatırlatmak istiyoruz.
Ceviz bilinen en güçlü bitkisel Omega-3 kaynaklarından biridir. Yapısında bulunan Alfa-Linoleik-Asit (ALA) vücuda girdiğinde süratle diğer Omega-3’lere (EPA ve DHY’ya) dönüşmektedir. Eğer her gün bir miktar ceviz tüketiyor, haftada bir-iki kez de balık yiyorsanız Omega-3 eksikliğiyle pek karşılaşmazsınız. Omega-3 yağlarının damarları koruduğunu, kalp krizi ve inme olasılığını azalttığını, belleği güçlendirdiğini, çocuklarda zihinsel fonksiyonları desteklediğini, depresyonu önleyebildiğini, görme yeteneğini koruyup güçlendirdiğini ve eklemlere faydalı olduğunu biliyoruz.
ARA ÖĞÜNLERDE YİYİN
Hemen hatırlatalım; cevizin bir porsiyonu yaklaşık 30-35 gramdır. Bu miktar vücudunuza ortalama 150-200 kalori civarında bir enerji kazandırır. 30 gram ceviz 3-4 adet tam cevize eşittir. Eğer ceviz tüketimini abartmaz ve günlük beslenmenizin bir parçası haline getirirseniz, sağlığınızın daha iyi olacağından kuşkunuz olmasın. Cevizin özellikle ara öğünler için iyi bir seçenek olduğunu düşünüyoruz.
"Ceviz kolesterolü düşürür mü?" sorusunu "Bu değerli besin kolesterol kontrolüne yardımcı olur" diye yanıtlayabilirsiniz. Ceviz, ihtiva ettiği bitkisel steroller ile kolesterolü azaltmaya yardımcı olur. Bunun için günde yaklaşık 30-40 gram ceviz yeterlidir. Ancak, kolesterol ile mücadelenizi sadece cevizle yürütemezsiniz! Bitkisel steroller dışında, ceviz bitkisel Omega-3 yağları, polifenolleri ve zengin posa içeriğiyle de kolesterol mücadelenize güç katar.