Paylaş
Vaka sayıları 30 binlere, ölüm rakamları 200’lere takılmış gibi görünüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her gün ısrarla bıkıp usanmadan ve hâlâ yumuşak bir dille tekrarladığı “Tedbirlere uyulmalı, aşılarımızı tamamlamalıyız” uyarılarına rağmen durum da maalesef değişmiyor. Peki, neden? Nedenlerin çoğunu ben de siz de tahmin ediyoruz. Ama yine de “Farklı bir şeyler olabilir mi?” diye düşünerek salgının başından bu yana “sahada” ve “Bilim Kurulu”nda çalışan çok sayıda meslektaşımla görüştüm. Aldığım notları, daha doğrusu o uzmanların görüşlerini -ki çoğu zaten bilinen görüşler- sizinle de paylaşmak istedim. Merak ediyorsanız -ki edin, etmeliyiz- buyurun...
ÖNEMLİ
RAKAMLARI ÇİVİLEYEN YANLIŞLAR
İLK DÖRT
1. TOPLUMSAL HAREKETLİLİK ARTTI: İşe, okula, çarşıya, pazara dönüşler arttı. Bu zaten olması gereken bir durumdu, öyle de olmalıydı. Hareketlilik artınca bulaş da hızlandı.
2. “KANIKSAMA” VE “YOK SAYMA” YANLIŞI VAR: Uzayan her toplumsal sorunda olduğu gibi pandemide de “Biz ne yaparsak yapalım bu zaten böyle gidecek” ve “Olanlar zaten oldu, virüs bundan sonra bana ciddi bir zarar vermez” şeklindeki yanlış düşünceler de önemli bir sorun.
3. “BANA BİR ŞEY OLMAZCILAR” ÇOĞALDI: Dışarıda, özellikle ortak mekânlarda uyulması gereken ortak tedbirlere gerekli dikkati gösterenlerin sayıları hızla azalıyor. Maskeler önce çeneye inmişti, şimdilerde “kol/pazu bandı(!)” görevi üstleniyor. Düzenli dezenfektan kullananların, fiziksel mesafeye uyanların sayıları da düşüyor.
4. AŞILAMA HIZI VE SAYISI ÇOK DÜŞÜK: İlk günlerdeki o muazzam “aşı heyecanı” neredeyse dibe vurmuş durumda.
İKİNCİ DÖRT
1. OKULLARDAKİ ÖNLEMLER YETERLİ DEĞİL: Özellikle öğretmenlerdeki aşılama oranlarının yüzde 90’ların altında olması mühim bir tehdit.
2. DOZ GECİKİYOR: 2 doz Sinovac yaptıranların 3. dozları hâlâ yeterince yapılmadı. Bir doz Sinovac yaptıran ama ikinci dozu aradan neredeyse 8 ay geçmesine rağmen hâlâ yaptırmadığı bilinen milyonlarca “bağışıklığı kuşkulu” 60 yaş üzeri vatandaşımız var.
3. DELTA’NIN BULAŞICILIĞI ÇOK YÜKSEK: Şu kesin: Eğer salgın bir an önce kontrol altına alınmazsa bizde de başka ülkelerde de yeni ve muhtemelen Delta’dan daha tehlikeli varyantlar ortaya çıkabilecek. Hâkim virüs olduğu kesinleşen Delta varyantının bulaşıcılığı ise başlangıçtaki orijinal virüse oranla neredeyse 7-8 kat daha fazla. Bu sorun özellikle gençler ve çocuklar arasındaki bulaşı hızla arttırıyor. Vakaların neredeyse yarıdan fazlasının 30 yaş altında olmasının başlıca nedeni de zaten bu.
4. SALGIN YORGUNU OLDUK: Haklıyız! Salgın bizi sadece ekonomik ve sosyal yönden değil, ruh sağlığı bakımından da ciddi ölçüde örseledi. Neticede de bu gibi durumlarda her zaman yapıldığı gibi ya “Ne olacaksa olsun kardeşim, bıktım artık!” ya da “Bana şimdiye kadar bir şey olmadı, bundan sonra da bir şey olmaz” şeklinde yanlış düşünceler devreye girdi.
PEKİ ÇÖZÜM NE
ÇÖZÜM: YENİ BİR ‘MOTİVASYON RÜZGÂRI’DIR
KONUŞTUĞUM uzmanların ortak görüşü şu: Sadece halkımız değil, salgını yönetenler, salgınla mücadelede sahada görev yapan kahraman sağlıkçılar dahil hepimiz çok yorulduk. Ciddi ölçüde motivasyon kaybına uğradık. Ama sorun/salgın hâlâ tüm hızıyla sürüyor. Ve biliyoruz ki...
- Yeni bir kapanma asla olmamalı.
- Sosyal ve ekonomik çarklar dönmeye devam etmeli.
- Okullarımızda eğitim kesintisiz ve aralıksız sürmeli.
- Ve bütün bunların başarılabilmesi için toplumda yeniden ve farklı bir “motivasyon rüzgârı” oluşturulmalıdır.
AYIP DEĞİL Mİ
COVID-19 İLACI, MALİYETİNİN 40 KATINA MI SATILACAK
COVID-19’un tedavisi için Molnupiravir isimli ilacı üreten Merck ilaç firması “acil onay” için birkaç gün önce Amerikan Besin ve İlaç Dairesi’ne (FDA) müracaatını yaptı. Buraya kadarı iyi ve sevindirici. Etkinliği yüzde 50 de olsa ağız yoluyla kullanılan bir ilacın kazanımı muazzam bir gelişme. Ne var ki ilacın çok yüksek bir fiyatla satışa sunulacağını gösteren kaygı verici ve can sıkıcı haberler de internete çoktan düştü. O haberlere göre, üretici firma yaklaşık “17.74 dolara mal ettiği” bu ilacı “tedavi başına 700 dolar”dan satmayı planlıyormuş. Üzüldüm! Size de üzücü gelmedi mi?
Paylaş