Sayı mı, kalite mi? SEKS

Seksin sağlık ve yaşlanmayla ilişkisi modern tıbbın en az ilgi duyduğu alanlardan biriydi.

Biriydi diyorum, çünkü son yıllarda bu konuyu araştıran yüzlerce çalışma yapıldı. Araştırmalar düzenli seksin yararlı olduğunu gösteriyor. Seksin sağlık ve yaşlanma ile ilişkisini etkileyen üç önemli yanı var: Seks düzenli, kaliteli ve güvenli olduğu zaman sağlığa iyi geliyor, yaşam süresini uzatıyor. Kaliteli, güvenli ve düzenli seks yapanların daha sağlıklı ve uzun bir yaşamları var. Düzenli ve güvenli seks gençleştiriyor, güçlendiriyor. Fizyolojik yenilenme süreçlerini harekete geçiriyor. Siz bu bilgileri seksin yaşamı uzattığı şeklinde de değerlendirebilirsiniz.

DAHA SIK SEKS FAYDALI

Yanıtlanması zor sorulardan biri daha sık tekrarlanan seksin sağlık için iyi bir şey olup olmadığıdır. Seks sıklığındaki artışın ileri yaşlarda da cinsel açıdan aktif kalmayı sağladığı, fizyolojik yenilenme süreçlerini hızlandırdığı, iyilik hissi sağladığı, gevşettiği, rahatlattığı ve cinsler arası yakınlığı artırdığı kuşkusuzdur. Ama seksin sağladığı doyumu belirleyen temel etken, sıklığından çok düzenli ve kaliteli oluşudur. Her iki cinste de yeterli ruhsal doyumu sağlayan, duygusal temelleri olan bir ilişkinin sağlık yararı daha fazladır.

Başka insanların ne sıklıkta seks yaptıkları herkes için merak konusudur. Bu merak, bazen fıkralara konu olacak düzeyde abartılır. Seks sıklığı üzerine geliştirilen öyküler avcı fıkralarından fazladır. Daha sık seks yapmanın tavsiye edilir bir şey olduğu doğrudur. Seks sıklığı sağlıklı ve güçlü olmakla yakından ilgilidir. Sıklıkta etkili başka faktörler de var: Evli olup olmama (evli insanlar bekárlara göre daha sık seks yaparlar), rahat bir sosyal çevre içinde bulunup bulunmama, eğitim düzeyi, yapılan işin tipi ve yoğunluğu, mevcut sağlık sorunları, yaş gibi faktörler de etkilidir.

Araştırmalar, kaliteli ve güvenli seksin de en az sıklık kadar önemli olduğunu gösteriyor. Eğer güvenli, kaliteli ve sık seks yapan biriyseniz işiniz kolay, veriminiz yüksektir. Cinsel tatminleri düşük olanların damarları erkenden yaşlanıyor. Bağışıklık sistemleri daha zayıf. Psikosomatik hastalıklar ve diğer ruhsal kökenli sağlık sorunları çoğalıyor.

ERKEKLER SAYIYA KADINLAR KALİTEYE

Cinsel mutluluğun algılanmasında erkekler ve kadınlar arasında önemli farklar var. Cinsel mutluluğu erkekler ilişki sıklığında, kadınlar seks kalitesinde arıyorlar.

Erkekler cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı son derece kayıtsız. Seks güvenliğine önem vermiyorlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklara kadınlara oranla sık yakalanıyorlar. Erkeklerin yaşam sürelerinin daha kısa olmasında cinsel yolla bulaşan hastalıkların önemli bir rolü var.

DÜZENLİ SEKS YAPMAK KALBİ KORUYOR

Düzenli seks yapmak kalp-damar sistemine olumlu etki yapıyor. Eğer ciddi bir kalp probleminiz yoksa seks kalbi koruyor. Seks, kalple ilişkili sorunların iyileşmesini bile kolaylaştırıyor. Hipertansiyon ve kalp-damar hastalığı sorunu olanların tedavi altında oldukları sürece seks yapmalarına engel yok. Bu hastaların sertleşme sorununun tedavisinde kullanılan ilaçlara başlamadan önce doktorları ile konuşmaları gerekiyor.

Düzenli ve kaliteli seks, stres ve gerginliği azaltıyor. Düzenli seks yapanlarda ruhsal sorunlar az görülüyor. Seksin uyku düzeni ve kalitesine de olumlu etkileri var. Seks sonrası uykunun dinlendirici ve yenileyici dönemleri daha sık ve daha uzundur.

ORTA YAŞLARDA CİNSEL DOYUM ARTIYOR

Oslo ve Bergen üniversiteleri (Norveç) ile Harvard Tıp Okulu’nun (Amerika) ortak yaptığı bir çalışmanın sonuçlarına göre kadında da, erkekte de orta yaşlarda seks kalitesi artıyor. Ellili yaşlarda erkeklerin otuz ve kırklı yaşlara göre daha tatmin edici bir seks yaşamları var. Buna karşılık erkekler yaşlandıkça daha fazla seksüel sorunla karşılaşıyor.

Cinsel güç azalması, orta yaş sonrasında erkeklerin en önemli korkusu haline geliyor. Bu korku o kadar belirgin ki, kadınların kolayca kabul ettiği hipertansiyon ve kolesterol ilaçlarını erkekler bu nedenle düzenli kullanmıyor.

Erkekler, zayıflama diyetlerinin bile cinsel güçlerini azaltacağı korkusu içindeler, kilo verme diyetlerine de pek yanaşmıyorlar. Orta yaş ve sonrası kadınlarda cinsel güç kaybı korkusu pek görülmüyor. Kadınlar, doğal biyolojik gerilemeyi olağan görüyor ve sükunetle karşılıyor.

Cinsellik, sağlıklı yaşam ve yaşlanmanın, kaliteli bir hayat oluşturmanın köşe taşlarından biridir.

Cinsellik-sağlık-yaşlanma ilişkisi hakkında daha çok araştırmaya ve öğrenmeye ihtiyacımız var.

NASIL YAŞIYORLAR?

VATAN ŞAŞMAZ
(Sunucu)

32 yaşındayım. 1.88 boyunda ve 85 kiloyum. Üç öğünden fazla sık sık ama az yemek yiyorum. Ara öğünleri bazen meyve, bazen tost yiyerek geçiştiriyorum. Et türlerinden en çok balık etini seviyorum. Haftada üç gün tüketiyorum. Kırmızı et de yiyorum. Sigara az kullanıyorum. Sadece özel gecelerde alkol alıyorum. Ara sıra vitamin takviyesi alıyorum. Günümün sekiz saatini uykuya ayırıyorum. Fırsat buldukça yüzüyorum. Haftada üç gün de tenis oynuyorum. Canlı yayın yapmak oldukça stresli bir iş. Ara sıra sağlığımı olumsuz etkilediği oluyor. Annem şeker hastası. Düzenli olarak bir ilaç kullanmıyorum.

PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU

Sevgili Vatan Şaşmaz, yaşam tarzı ve alışkanlıkları konusunda bir hayli dikkatli. Uykusu, egzersiz yoğunluğu, beslenme tarzı takdir edilecek düzeyde. Sigara bu güzelliği gölgeleyen en önemli olumsuz etken. Sık sık ve az miktarlarda besin tüketimi özellikle çalışan insanların düzenli beslenmeyle kilo yönetiminde başarılı olmaları için önemli bir etkendir. Bununla birlikte sık gıda tüketimini saat başı atıştırmak gibi de değerlendirmemek gerekiyor. Böyle bir beslenme tarzı, bedenin beslenme ritmine ve fizyolojik ihtiyaçlarına uygun görünmüyor. Öğün sayısı yüksek, atıştırmaları sık olanlarda kalori kontrolü zorlaşıyor, obezite riski artıyor.
Yazarın Tüm Yazıları