Paylaş
Önce Sağlık Bakanlığı’nın 100. kuruluş yıldönümü nedeniyle tebrik ettim. Sonra da hepimizi ilgilendiren birçok konuda bilgi edinme ve görüşlerinden istifade etme fırsatı buldum. Rahatlıkla diyebilirim ki görüşmeden çıkardığım sonuçlar, edindiğim intiba memnuniyet vericidir, sevindiricidir.
NET VE AÇIK OLARAK ÖĞRENDİM Kİ…
* Net ve açık olarak öğrendim ki çok değil, bir ay kadar sonra inşallah rahat bir nefes alabileceğiz. Daha güvende olacak, önümüzü daha iyi görebileceğiz.
* Net ve açık olarak fark ettim ki süreç yine dikkatle, akıllıca, bilimsel kurallara uygun ve tavizsiz yönetiliyor.
* Net ve açık olarak anladım ki doğru yoldayız, önümüz açıktır. Yeter ki sabretmeyi sürdürebilelim, yeter ki ‘temas, izolasyon, maske takmak’ kurallarına uymaya devam edelim.
* Çok daha önemlisi net ve açık olarak not ettim ki test sayısı azalmayacak hatta artacak.
Kısacası Sayın Bakan her zamanki gibi mütevazı, her zamanki gibi kibar ve alçakgönüllü ama konu süreci yönetme olunca müthiş çalışkan, konsantre ve dikkatli. Kısacası biraz daha sabırlı olmaya, ‘ihtiyatlı iyimserlik’ stratejisinden vazgeçmemeye ve süreci yönetenlere güvenmeye devam etmeliyiz.
SİZE 3 İYİ HABERİM VAR
1. SAĞLIK BAKANI DEDİ Kİ: TEST SAYISINI AZALTMAYACAĞIZ
GÖRÜŞMEDE öğrendiğim haberlerin içinde beni en çok sevindireni şu oldu: Test sayısı azalmayacak, artacak. Sadece virüsle hastalananların teşhisinde değil, sessiz taşıyıcıların yakalanıp izole edilmesinde de PCR testlerinden istifade edilecek. Bu bence en önemli, en sevindirici haberdir. Virüsün kökünü kurutmanın, onu sokaklardan da kovmanın en etkili yolu bu yöntemdir. Riskli yerlerde, mesela sanayi tesislerinde, organize sanayi sitelerinde, huzurevleri, maden ocakları ve benzeri yerlerde sessiz taşıyıcı taramalarının yapılması çok ama çok önemli bir ayrıntı. Kısacası Bakanımız net ve açık olarak belirtti ki “Test sayısında taviz yok!”
2. SAĞLIK BAKANI DEDİ Kİ: TEMKİNİ ELDEN BIRAKMAYACAĞIZ
SAYIN Bakan da farkında ki “Kalınlığını bilmediğimiz bir buz tabakasının üstündeyiz!” dedi. Önlemleri gevşetirken çok ama çok dikkatli olmak zorundayız. Anladığıma göre her önlemde “Dene, gör, karar ver!” stratejisi gündemde olacak. Gerektiğinde gevşetici tedbirler hızlandırılacak ya da sonlandırılacak. Bu strateji okullara dönüş, AVM’lerin açılması, sportif müsabakaların başlaması, belirli alanlarda ticari faaliyetlerin yeniden devreye girmesi dahil pek çok alanda tavizsiz uygulanacak.
3. SAĞLIK BAKANI DEDİ Kİ: VERİLERİ DİKKATLE İZLEYECEĞİZ
HEPİMİZİN gördüğü tablo şu: Özellikle son 10 günde tüm rakamlarda hızlıca bir iyileşme hali var.
Öyle ki ‘günlük yeni hasta/o gün iyileşen hasta sayısı’ oranı kapanmakla kalmadı, adeta kilitlendi. İyileşen hastaların toplam sayısı, yeni teşhis edilenlerin 2-3 katına yükseldi. Günlük yeni vaka rakamları 2 binlerin altına indi. Yeni hasta sayısı binin altına inince inşallah daha derin bir nefes alacağız. 500’ün altına indiğinde de “Yaşasın, mutlu sona yaklaşıyoruz” diye haykıracağız. 100’ün altı mı? Kesinlikle hayal değil. Onu da başaracağız. Ve işte o zaman süreci sıfırlamaya yaklaştığımızdan emin olup ‘sevinçle havaya fırlayacağız!’
ÖNEMLİ
BU BAŞARI 100. YILA YAKIŞTI
3 Mayıs 1920’de yeni Meclis (TBMM) en önemli kararlarından birini aldı, Sağlık Bakanlığı’nın kuruluşunu ilan etti. Kısacası bugün sağlıkta geçmiş ve geleceğimiz için önemli bir gün... Sağlık Bakanlığımızın kuruluşunun 100. yılı. O yüzyılın tamamında güzel ve başarılı işlere imza atıldı. COVID-19 pandemisindeki son başarı işte o birikim ve çabaların eseridir. Bu salgında da özellikle sahada mühim başarılar sağlandı.
BAŞARI ONLARIN
Mütevazı, kibar, takım çalışmasının değerini iyi bilen sağlık ordusu ve halkı aynı anda yönetme beceri ve başarısına sahip bir bakan ve bakanlık kadrosu, sakin ve dikkatli bir Bilim Kurulu ile o savaş için cephede (hastanelerde ve sahada) ter döken kahraman sağlıkçılarımızın ortak zaferidir. Ve inşallah o başarı hız kesmeden bu salgın sonlanana kadar da devam edecektir...
OKUR SORULARI
HASTALIĞI GEÇİRDİM BAĞIŞIKLIĞIM KESİN Mİ
ELİMİZDEKİ bilgiler hastalığı geçiren herkesin virüse karşı bağışıklık kazandığını gösteriyor. Bu bağışıklığın kesin teşhisi için de antikor testlerine bakmak lazım.
Antikor düzeyinin çok düşük olması pek mühim değil. Çünkü kazanılan bağışıklığın bir de hücresel tarafı var. Hücresel bağışıklık virüsün huyunu, suyunu öğrenen ve onu nasıl alt edeceğini hafızasına kaydeden T-Lenfositlerimiz tarafından gerçekleştiriliyor.
Peki ya o bağışıklığın garanti süresi ne? Süre net ve açık olarak bilinmiyor, ortalama 6 ay olması bekleniyor. Ama bu şimdilik sadece bir tahminden ibaret. O süre daha uzun veya daha kısa da olabilir.
FARK ETMEDEN HASTALIĞI GEÇİRMİŞ OLABİLİR MİYİM
HASTALIK herkeste ağır seyretmiyor. Hafif bir boğaz ağrısı, 1-2 günlük basit bir halsizlikle de atlatanlar var. Hatta virüsü kapan, belli bir süre bedeninde taşıyıp sonra ondan kurtulanların bile olması mümkün.
Bu gibi durumlarda kanda antikor düzeylerine bakmak en geçerli yol. Ama bilelim ki antikor testlerinin de çoğu yeterince güvenli değil. Eğer bu testleri yaptırmayı düşünürseniz ‘Eliza Testleri’ni tercih etmenizi öneririm.
Paylaş