Paylaş
NEDEN HBA1C DEĞERİ BU KADAR ÖNEMLİ?
HbA1c, bir kan şekeri ölçümü değildir. Kan şekeri düzeyi ile koşut olarak eritrositlerde (alyuvar) oluşan bir tür proteinin ölçümüdür. Eritrositlerin ortalama yaşam süresi 120 gün olduğu için HbA1c yaklaşık 8-12 haftalık ortalama şeker düzeyi hakkında bilgi verir.
Açlık kan şekeri ile o ana ait şeker düzeyi öğrenilir; HbA1c ile yaklaşık üç aylık şeker düzeyi hakkında bilgi sahibi olunur.
Şeker hastalığının izleminde “altın standart”lardan biri olan HbA1c normal kişilerde yüzde 6.0’nın altında hatta yüzde 5.0 civarındadır.
ÇOK SU İÇERSEM TANSİYONUM YÜKSELİR Mİ?
Su ile kan basıncı arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bedenimizin neredeyse yarısı sudur. Damarlarımızı dolduran sıvı yani kan da önemli oranda su içerir.
Kan basıncını, kalbin pompaladığı kan miktarı ile bu kanın içinde dolaştığı damarların çeperindeki direnç belirler. Yeterince su tüketilmediğinde, böbrekler bu durumu uyarı olarak algılar, beyne haber verir. Beyin, damarların çeperini daraltarak, onları büzüştürerek önlem almaya çalışır. Damar çeperindeki basınç artacağından kan basıncı olumsuz yönde etkilenir.
Yeterince su tüketmek, tansiyonu yükseltmediği gibi normal sınırlarda kalmasına da yardımcı olur.
SEKS BAŞ AĞRISI YAPAR MI?
Migren ataklarıyla cinsel yaşamın da ilişkisi olabiliyor. Bazı migrenlilerde tıpkı stres, gürültü, ışık gibi cinsel ilişki migren atağını tetikleyebiliyor. Ayrıca migren nöbetleri esnasında kadınlar cinsel ilişkiden de uzaklaşıyor. Ancak bunun tam tersi durumlar da var. Bazı migrenlerde cinsel ilişki ve orgazm baş ağrısını ortadan kaldırabiliyor. Temel olarak şu noktayı akılda tutmak lazım: Kadınlarda migren hormonal durumla yakın ilişki gösterebiliyor. Çoğu kadında hamilelik döneminde ataklar kayboluyor. Yine çoğu kadında adet dönemlerinde çok şiddetli ağrı atakları ortaya çıkabiliyor.
CA 15–3 YÜKSEKLİĞİ MEME KANSERİNE İŞARET EDER Mİ
Meme kanseri, kadınların sağlık konusunda en çok kaygılandıkları konulardan biri, belki de birincisi.
Haksız da sayılmazlar, çünkü kadınlarda sık görülen kanserlerin başına meme kanseri geliyor.
Erken teşhis için rutin muayeneler, mamografi ve ultrasonografi taramaları en sık başvurulan yöntemler.
Kanserli meme dokusunun CA 15-3 isimli proteini normalden daha fazla ürettiği biliniyor. Bu nedenle CA 15-3 proteini meme kanserinde sık kullanılan serum işaretlerinden biri.
Ama bu testi tarama amacıyla kullanmak pek doğru değil. Çünkü CA 15-3 düzeyi meme kanseri hastalarının ortalama yüzde 30’unda yüksek bulunuyor.
Ayrıca meme kanseri dışında bazı kanserlerde de (örneğin yumurtalık kanseri, karaciğer, akciğer kanseri) hatta kanserle ilişkisiz bazı hastalıklarda da (siroz, tüberküloz) yükselebiliyor.
Daha da önemlisi memesinde hiçbir şekilde kanser veya başka bir hastalık bulunmayan kadınların yüzde 2’sinde ve meme kanseri harici meme hastalığı olanların yüzde 10’unda bu test CA 15-3 düzeyi yüksek ölçülebiliyor. Bu nedenle tek başına değerlendirilmemesi gerekiyor. Kafa karışıklığına yol açabiliyor.
KAVİTASYON ETKİLİ Mİ?
Kavitasyon, fazla yağların azaltılması amacıyla kullanılıyor. Özellikle karın, göbek, kalça gibi bölgelerde biriken yağları ultrason dalgaları ile parçalayıp eritme ve o bölgelerdeki yağ birikimini azaltma iddiasında olan bu yöntem “presso terapi” ile birlikte uygulanırsa daha da etkili olabiliyor.
Ne var ki düzenli bir beslenme ve aktivite programı ile birlikte uygulanmadığı zaman arzulanan düzeyde olmuyor. Bu uygulamadan maksimum verim almak isteniyorsa mutlaka “kişiye ve soruna özel bir diyet ve egzersiz planı”na yardımcı olarak kullanılması, tek başına uygulandığında sonuç almanın mümkün olmadığının da bilinmesi gerekiyor. Önemli bir nokta da şu: Etkili bir sonuç arzulanıyorsa uygulamanın 6–8 seans sürdürülmesi şart!
Paylaş