Paylaş
O uzun, iyi ve güzel hayat sadece size özel mi olmalı, yoksa içinde başka hayatları, başka insanların güzelliklerini ve farklılıklarını da barındırmalı mı? Özetle sağlıklı ve keyifli bir hayat için emek vermenizin nedeni sadece bedavadan birkaç yıl kazanıp ömrünüzü uzatmakla sınırlı mı kalmalı? Eğer bu üç soruya verdiğiniz yanıt kuvvetli bir “hayır” ise lütfen geçenlerde Hürriyet Pazar’da yayınlanan “İyi ve uzun hayatın anayasası”na şu tavsiyeleri de ekleyin...
İLK 5
Çoğalın...
1- Size iyi gelen, iyilik hissi veren, rahatlık ve huzur duygunuzu güncelleyen keyifli insanlarla daha sık birlikte olun. Onlarla toplumsal faaliyetlerde, gönüllü organizasyonlarında görev alın.
2- Bağış yapın, bunun için gerekiyorsa imkanlarınızı zorlayın. Ekonominiz yeterli değilse tecrübelerinizi ve zamanınızı bağış için kullanın.
3- Yalnız kalmayın. Çoğalabildiğiniz kadar çoğalın. Çoğalmayı sadece “sayısal” bir durum gibi de algılamayın. Yalnızlık kaç tane arkadaşınız veya ne kadar sosyal bağlantınız olduğu ile ilişkili bir durum değildir. Yalnızlık duygusunun ölçüsünü belirleyen ilişkilerin sayısından çok ona verilen değer ve sizde oluşan algılardır.
4- Daha az oturun. Yürümeseniz bile daha çok ayakta durmaya çalışın. Oturmak, uzun süre hareketsiz kalma bazı sağlık problemleri (emboliler), muhtemel bazı hastalıkları (fazla kiloluluk, insülin direnci, hipertansiyon, diyabet) davet edebiliyor.
5- Daha az TV izleyin. Queensland Üniversitesi’nde (Avusturalya) yapılan bir çalışmaya bakılırsa 25 yaşından sonra TV karşısında geçirdiğiniz her bir saat ömrünüzü 22 dakika kısaltabilir.
İKİNCİ 5
Öğrenin...
1- Yemeğinizi mümkün olduğu kadar evde kendiniz pişirin. Tabii ki dışarıda da zaman zaman yemek gerekecektir, güvenli, bildik restoranları tercih edin. Evde pişirilen yemeklerin sağlığa katkıları daha fazla ve zararlı içerik bulundurma olasılıkları daha azdır.
2- Mümkünse yüksek rakımlı bir yerde yaşamayı tercih edin. Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışma, ABD’de deniz seviyesinden yüksek yerde yaşamanın daha uzun ömürlü olmaya yardımcı olabileceğini göstermiş.
3- Kahveyi abartmayın. Mayo Klinik tıp mecmuasında (Mayo Clinic Proceedings) yayınlanan bir çalışma günde ortalama dört fincandan fazla kahve içenlerin daha yüksek ölüm riski taşıdıklarını söylüyor.
4- Öğrenmeyi bırakmayın. Uzun süreli eğitim alanların ve öğrenme süresini uzatanların uzun yaşama şansları daha yüksek.
5- Şekerleme yapın. Özellikle 50-60’lı yaşlar sonrasında haftada 3-4 kez şekerleme yapanların daha uzun ve sağlıklı bir yaşamları var.
ÜÇÜNCÜ 5
Merdivenleri kullanın...
1- Omega-3 seviyenizi yüksek tutun. Harvard Halk Sağlığı Okulu’nun bir araştırması Omega-3 düzeyi yüksek olan yaşlıların, düşük olanlara göre 2 yıl kadar daha uzun yaşadıklarını göstermiş.
2- Merdivenleri sık kullanın. Cenevre Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, daha çok ve sık merdiven kullanmanın ölüm riskini azalttığını gösterdi.
3- Egzersiz yaptığınız süreyi yavaş yavaş uzatmaya çalışın. Haftada 150 dakikadan daha uzun ılımlı egzersiz yapanlarda, egzersizden beklenen uzun ve sağlıklı yaşam desteği daha da net ve belirgin hale geliyor.
4- Ellerinizi iyice ve usulünce yıkamayı unutmayın. Mikrobik (bulaşıcı) hastalıklardan korunmanın en etkili yollarından biri “temiz eller” olduğu için bu çok önemli bir kişisel hijyen önlemi.
5- Bir iyi hayat ve yaşama sebebiniz olsun. Her sabaha o “güzel amaç” ile uyanın.
DÖRDÜNCÜ 5
Tadını çıkarın...
1- Emekliliğinizi erteleyin. Özellikle erkeklerde erken emeklilik çok ciddi bir “ömür kısaltıcı” faktör. Emeklilik erkeği yalnızlaştırıyor, depresyona girme olasılığını kolaylaştırıyor.
2- Hayatınızın tadını da çıkarın ama bunu “işin suyunu çıkarmadan” (!) yapın. Bir uzun ömür projesi yapmak yerine “keyifli, neşesi bol, tasası, kederi az” ve de “eğlenceli” bir iyi hayat planı yapın. Hayatınızın tadını çıkarın. Tatlı bir hayat her koşulda ve süresi ne olursa olsun tatsız ama uzun bir hayattan daha iyidir.
3- Daha az ilaç kullanın. Gereksiz ve bilgisiz ilaç kullanımı organ hasarlarına yol açıyor. Doğal destekleri ve vitamin gibi takviyeleri kullanırken de dikkatli ve bilgili olun.
4- Basit yaşayın. “Az çoktur, küçük güzeldir” deyip basit ve sıradan bir yaşam daha çok bedensel ve ruhsal sağlık veriyor, neticede ömür süresini de olumlu etkiliyor.
5- Yük taşımayı bırakıp bağışlayın. Bağışlamak rahatlatır, hafifletir. Kalıcı bir bağışlayıcılık ise bağışladığınız neyse onu unutmayı da gerektirir.
BEŞİNCİ 5
Kıyaslamayı bırakın
1- Sadece stresten değil depresyondan da korunmaya bakın. Depresyon da en az stres kadar önemli bir kötü hayat işareti.
2- Mükemmeliyetçi olmayın. Aşırı mükemmeliyetçilik de stres davet eden nedenlerden biri haline gelebiliyor.
3- Daha fazlasına odaklanmayın. Olanla yetinmeye bakın. Tabii ki daha fazla kazanmanın yollarını arayın ama bunu yaparken kendinizi gereğinden çok da hırpalamayın. “Az çoktur” her zaman iyi bir yoldur.
4- Sahip olduklarınızı başkasınınkilerle kıyaslamayın. Kıyaslama, kıskançlık, kaygı ve hırsın ayarını bozuyor.
5- Paranızı pahalı şeylere harcamayın, ekonomik yaşayın ve birikim yapın. Yaşlılığın o birikimlerle daha telaşsız geçeceğini unutmayın.
ALTINCI 5
Hayıflanmayın ve yaftalamayın
1- “Niye hep ben?” diye hayıflanmayı bırakıp işinize bakın.
2- Kimseyi yaftalamayın, ayıplamayın, aşağılamayın, iyi duygularda yoğunlaşmaya bakın.
3- Öfkenizi dışa vurmayın, öfkenizin esiri de olmayın. Öfke kontrolü çok önemli bir iyi hayat belirleyicisi. “Öfkeyle kalkan zararla oturur” en mühim atasözlerinden biri.
4- Kıskanmayın, mevcutlarınızı içten bir duyguyla kabullenmeye bakın. Kendinizi daha güçlüler ve daha zenginlerle kıyaslamayı bırakıp mutlu olmanın çok fazla güç ve zenginlik gerektirmediği tecrübesini kabullenin.
5- Minnet duyan biri olun. Size iyilik yapanları asla unutmayın. Onları daima koruyup kollayın.
Paylaş