Hipotiroidinin farklı yüzleri var

Tiroid bezi metabolizmamızın orkestra şefidir. O hızlanınca hızlanır, o yavaşlayınca yavaşlarız. 
Ne var ki en sık arıza yapan organlarımızın başında da yine o gelir. Arızaya geçişi ise bazen aşırı (hipertiroidi), bazen de yetersiz hormon üretimi (hipotiroidi) ile neticelenir. 
En sık görüleni “tiroid tembelliği” yani “hipotiroidi”dir. 
Farklı nedenleri olsa da hipotiroidinin belirtileri pek değişmez. 
Ne var ki ortaya çıkabilecek belirtilerin sayısı da saymakla bitmez. 
Bazen “işin uzmanı” hekimlerin bile aklına zor gelebilecek bir belirti uzun süre hastalığın ilk ve tek işareti olabilir. 
Kısacası “hipotiroidi” her kılığa girebilen bir orta oyuncusu gibidir. Hipotiroidi hastalarında ortaya çıkabilecek sayısız belirtinin ilk 20’sini yandaki kutuda sıraladım.
Eğer bu belirtilerden 2 veya daha fazlası sizde de varsa vakit kaybetmeden gidip bir “Hs-TSH” testi yaptırın. 
Rakam 3’ten yüksek çıkarsa işin uzmanı bir hekimden yardım isteyin. 

KESİP SAKLAYIN

Hipotiroidide ilk 20 işaret

1- Yorgunluk hissi
2- Kilo alma ve kilo vermede zorlanma 
3- Ciltte kuruluk
4- Saç dökülmesi, kuru ve kırık saçlar
5- Kabızlık
6- Uyku hali, eğilimi
7- Tırnaklarda kolay kırılma
8- Kas ağrıları
9- Cinsel istekte azalma
10- Çocuk sahibi olamama, sık düşük yapma
11- Yüzde, ayaklarda şişme
12- Boğuk ses
13- Kolay üşüme
14- Nabız sayısında azalma
15- Çocuklarda gelişme geriliği sorunu
16- Depresyon eğilimi
17- Terlemede azalma
18- Konuşmada yavaşlama
19- Bellekte zayıflama
20- Kolesterol seviyelerinde yükselme

BİR SORU

Osteoporoz neden patladı?

Yeni bin yılın öne çıkan sağlık sorunlarından biri de kemik erimesi (osteoporoz) sorunudur. 
Anlaşılan o ki önümüzdeki yıllarda problem daha da büyüyecek. Mevcut istatistikler 50 yaşı geçen kadınların en az yarısında, erkeklerin dörtte birinde kemik erimesinin varlığını gösteriyor, rakamlar daha da yükselecek. 
Osteoporozun 60 yaş sonrası kemik kırıklarının, özellikle de kalça ve el-ayak bileği kırıklarının birinci nedeni olduğunu bilirsek bu kötü gidişin sadece hayat kalitesi bakımından değil, sağlık ekonomisi için de önemli olduğu daha iyi anlarız. 
Peki, ne oldu da patladı bu sorun? 
Öyle ya 60’lıklar, 70’likler, 80’likler eskiden de vardı ve onların kemikleri bizimkiler gibi kof değil, taş gibiydi...

OKUR SORUSU

Egzersizle tedavi edilebilir hastalıkları hangileri?

- Egzersiz yapanlarda kanser olasılığı azalır. Düzenli egzersiz özellikle kalın bağırsak, prostat, meme ve rahim kanserlerinden koruyor.
- Düzenli egzersiz yapanların Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları yarı yarıya azalıyor.
- Düzenli egzersiz depresyondan korunmayı kolaylaştırdığı gibi depresyon tedavisini de destekliyor. 
- Düzenli egzersiz yapanlarda şeker hastalığı ihtimali daha düşüktür. Diğer taraftan egzersiz hastalığın kontrolünü de kolaylaştırıyor.
- Düzenli egzersiz yapanlarda koroner kalp hastalığı riski de ciddi oranlarda düşüyor. Koroner hastalığı olanlardaysa düzenli egzersiz çalışmaları yaşam süresini uzattığı gibi hayat kalitesini de yükseltiyor. 
- Düzenli egzersizin osteoporozu önlediği ya da yavaşlattığı da net ve açık olarak gösterilmiş. 
- Kronik romatizmal hastalıklardan korunmada da egzersiz işe yarıyor. 
- Egzersiz yapanlarda hipertansiyon daha seyrek görülüyor, yüksek kan basıncı daha kolay düşürülüyor.

OKUR SORUSU

Prostat bezi neden büyür?

Prostat hastalıkları özellikle de prostat büyümeleri yaşı ilerleyen erkeklerin en sık karşılaştığı sorunlardan biridir. 50 yaş üstündeki her iki erkekten biri prostat büyümesi ya da kanseri sorunu yaşar. Peki, neden büyür bu prostat bezi? Büyüme önlenemez mi? Prostat bezinin yaş ilerledikçe büyümesinin nedeni şu: Testosteron yani erkeklik hormonunun en çok yoğunlaştığı dokulardan biri de prostat dokusudur. Testosteron bu dokuda dihidrotestosterona dönüşüyor. Dihidrotestosteron (DHT) arttıkça prostat bezi büyümeye ve erkek tipi saç dökülmesi sorunu devreye girmeye başlıyor. Yaş ilerledikçe testosteronun azalması dihidrotestosteron miktarının artmasına sebep oluyor. Neticede prostat hücrelerinin sayısı artıyor ve prostat bezi giderek büyümeye başlıyor. Zaten böyle olduğu için de bezi küçültmek hedeflendiğinde DHT’nin üretiminin azaltılması hedefleniyor. 

Hangi et daha sağlıklı?

- Suda kısık ateşte, tencerede uzun sürede kaynatılarak ya da buharda veya fırında pişirilen etler, yağda kızartılan etlerden daha sağlıklı. 
- Yumuşak etler, sert etlerden daha lezzetli ve sağlıklı.
- Kötü beslenen ve çok hareket eden hayvanların etleri lezzetsiz ve kalitesiz oluyor.
- Düşük ısıda uzun süre ve yavaş yavaş pişirilen etler daha sağlıklı ve lezzetli. 
Güvenli pişirme için etin iç ısısının 75 dereceye ulaşması zorunlu. Bununla birlikte çok yüksek ısılar etten su, mineral, vitamin ve lezzet kaybına yol açıyor. 
- Sebzelerle birlikte tüketilen etler daha faydalı, daha az zararlı. 
- Eti yoğurtla birlikte tüketmek fayda olasılığını artırır. 
- Dinlendirilmiş etler taze etlerden daha lezzetli ve sağlıklı. 
- Olgunlaşmış hayvanların etleri küçük, yavru ve genç hayvanların etlerinden daha sağlıklı ve lezzetlidir.