Paylaş
Alkolün zararları saymakla bitmez. Her şeyden önce karaciğeri yorar.
Bazen yormakla da kalmaz, hasta eder. Özellikle gençlerde ve genelde hemen herkeste tansiyonu yükseltir. Akşamları fazla tüketildiğinde uyku kalitesini bozar.
Başta boğaz ve karaciğer olmak üzere her türlü organ ve dokuda kanser riskini artırır.
Kan-yağ dengesini altüst edip trigliserid seviyelerini yükseltir.
Şeker hastalarında kan şekeri ayarını altüst eder. Bir başka zararı da size “çaktırmadan” kilo aldırması, üstelik bir de “göbekten” yağlandırmasıdır.
“Sağlığınıza iyi gelebileceği” tavsiyesi ile her akşam yudumladığınız iki kadeh kırmızı şarabın size yılda fazladan 72 bin kalori kazandırdığını, bunun da neredeyse 10 kilo ilave yağ depolamakla eş anlamlı olduğunu asla unutmayın.
Üstelik yemekle birlikte tükettiğinizde alkol metabolik sisteminize hızla karışıp kan şeker seviyelerinize tavan yaptırır. Neticede yemekle aldığınız diğer kalorilerin yağ olarak depolanmasına sebep olur.
Özeti şudur: Alkol şişmanlatır!
İYİ BİLGİ
Her kalori aynı değil
Tıpta yanılgılar hep vardır. Doğrular da yanıla yanıla bulunur.
20 yıl öncesine kadar hepimizin düştüğü ortak yanılgılardan biri de her kaloriyi aynı kefeye koymaktı. “Kalori kaloridir, her kalori eşittir” diye biliyorduk, zira bize öyle öğretilmişti.
Ne zaman ki “insülin direnci” ve “düşük glisemik indeks modeli beslenme” gibi kavramlar gündeme geldi, ne zaman ki “insülinle yağlanma” arasındaki ilişki bugünkü kadar netleşti, işte o zaman anladık ve kabul ettik ki “bütün kaloriler eşit değildir!”
Bir başka deyişle “baklavadaki, kurabiyedeki ya da beyaz ekmekteki 300 kaloriyle bademdeki, fındıktaki, cevizdeki ya da ıspanaktaki, kabaktaki 300 kalori aynı değildir”.
Daha önce de yazdım, bir kez daha hatırlatayım: Ne kadar yediğiniz önemlidir ama ne yediğiniz de en az onun kadar önemlidir.
Hatta bazen ne yediğiniz, ne kadar yediğinizin önüne bile geçmektedir. Bedeninize giren her kalorinin kaynağını araştırın.
OKUR SORUSU
Mitokondrilerin sağlığı neden önemli?
Kronik hastalıkların çoğu mitokondrilerimizin sağlığının bozulmasıyla doğrudan bağlantılıdır.
Pek çok kas hastalığı gibi insülin direnci dahil birçok metabolik bozukluk mitokondrilerin gücü ve sağlamlıkları ile doğrudan ilişkilidir.
İşte bu nedenle mitokondri sağlığına dikkat etmek, mitokondri desteklerini akıllıca kullanmak son derece önemli bir konu haline geldi.
Mitokondrilerin en çok hoşlandığı şeylerin başında aerobik egzersizler var.
Bunu daha az şeker, un, nişasta tüketmek, insülin üretimini minimize edip kan insülin seviyelerini olabildiğince düşürmek izliyor.
Ayrıca kaliteli yağ ve protein alımını optimal seviyede tutmak da mühim.
AKLINIZDA OLSUN
Bitkilerde de iyi proteinler var
Protein dendi mi aklınıza sadece yumurta, kırmızı et, tavuk, balık ve süt ürünleri gelmesin. Son derece kaliteli aminoasitler içeren güçlü protein yapısına sahip bitkisel protein kaynakları da var. Mesela baklagiller! Mesela mercimek ve börülce. Mesela maş ve kuru fasulye. Tümü neredeyse “protein şampiyonu” bitkisel besinler.
Atıştırmalık olarak kullandığımız ve “kuruyemiş” olarak tanımladığımız yağlı tohumlar da güçlü protein kaynaklarıdır.
Özellikle badem, fındık, ceviz protein dolu birer atıştırmalıktır. Bu listeye kabak ve ayçiçeği çekirdeğini de ekleyebilirsiniz. Benim favori bitkisel protein kaynağıma gelince: Bezelye proteini!
HİPERTANSİYON
Hastalık mı belirti mi?
Hipertansiyon bir hastalık değil, bir belirtidir ve damarlarınızı etkileyen büyük ve küçük kan basıncı değerlerinin, fizyolojik limitlerin üstüne çıkmasıdır.
Hepimizin kan basıncında gün içinde yükselme ve düşmeler olabilir.
Ölçüm yaptığınızda, kan basıncınız sadece o anda damarlarınızı etkileyen sistolik ve diastolik basınç değerlerini gösterir.
Ve belirttiğim gibi bu değerlerin gün içinde oynaması normaldir. Örneğin, uyuduğunuzda kan basıncınız da düşer, çünkü vücut pozisyonunuz kan basıncını etkileyen faktörlerden biridir ve yatar pozisyondaki tansiyon değerleriniz ayaktakinden daha farklıdır. Uyandıktan hemen sonra ise genelde en yüksek değerlerdedir.
Yiyip içtikleriniz, aç ya da tok olmanız, mesanenizin dolu ya da boş olması kan basıncınızı etkiler.
Kimileri de kahve ve çayda bulunan kafeinden, sigaranın içindeki nikotinden etkilenir ve bu maddeler tansiyonu yükseltebilir.
BİR UYARI
Gizli hipertansiyona dikkat
Doktor ofisleri, poliklinikler ya da hastanelerde ölçülen kan basıncı değerleri her zaman gerçeği yansıtmayabilir.
“Beyaz önlük hipertansiyon” olarak tanımlanan bu problemi yaşayan hastaların kan basınçları normal yaşamlarında tamamen kabul edilebilir sınırlar içindedir.
Fakat hastanede olmanın yarattığı stres ve endişe yüzünden tansiyonları bir anda fırlayıverir. Evde, işyerinde ölçüldüğünde kan basınçları yüksek çıkan bu kişilerin de klinik ya da doktor ofislerinde yapılan ölçümlerinde tansiyon değerlerinin normal sınırlar içinde olduğu gözlenir.
Her iki duruma da biz gizli hipertansiyon diyoruz. Böyle bir problemi olan kişilerin ciddi bir değerlendirmeden geçmelerinde fayda var.
Paylaş