Hepimize ailemizin bıraktığı bir şeyler var. Bu bazen han-hamam, yalı-kotra, bazen de sağlık sorunları oluyor!
Ailesinden mal mülk yerine iyi bir isim, güçlü bir güven, köklü bir kültür, etkili bir çevre ve sağlam bir genetik miras kalanlar en şanslılarımız. Genetik mirasımız bazen iyi bazen kötü olabiliyor. Önemli olan genetik mirasa uygun bir yaşam tarzı oluşturmak.
Anne ve babalarıyla birlikte gelen genç hastalarımın genetik mirasını yorumlarken çok zorlanırım. Karşımda kocaman göbeğiyle, hipertansiyonu, şeker hastalığı veya kolesterol sorunu bulunan bir anne veya baba varsa, çocuklarına metabolik problemlerini, neden kolay kilo aldığını ya da diğer sağlık sorunlarını açıklamakta güçlük çekerim. Bir yandan anne ve babanın yapacak pek bir şeyinin olmadığını bilirim. Bir yandan da "metabolik bozukluğu" olduğunu düşündüğüm genç hastamın "Anne veya babam bana bu mirası neden yükledi?" diye düşüneceğini anımsayıp üzülürüm.
MİRASINIZI AKILLI YÖNETİN!
Genetik mirasınızın kötü olması yani ailenizden sorunlu genler devralmanız mutlaka bazı hastalıklara yakalanacağınız anlamına gelmez. Hipertansiyonun, romatizmanın, şişmanlığın veya şeker hastalığının, kanserin ya da alzheimerin sık görüldüğü bir aileden de gelseniz uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeniz mümkündür. Genetik mirasınızı yönetim biçiminizle yani yaşam tarzınızla bu şansı siz oluşturursunuz. Sağlık mirasını "har vurup harman savuranlar" da, "büyütüp geliştirenler, güçlendirenler" de var. İkinciler daha akıllı! Kaliteli bir yaşam sürme ihtimalleri daha yüksek.
Cenk Eren ikinci gruba giriyor. Aile mirası çok iyi değil. Ama ailesinde uzun ve sağlıklı yaşayanların çokluğu ayrı bir şans ve o da mirasını iyileştirmeye çalışıyor. Cenk Eren’e aile mirası bakımından yüksek bir not veremiyorum: 7 Çünkü bu mirasın onu yavaş yavaş etkisi altına almaya başladığını düşünüyorum. Birinci nedeni kolesterolünün yüksekliği. Cenk Bey ne yapıp edip kolesterol problemini kontrol altında tutmalı. Beslenmesine özen göstermeli, egzersiz yapmalı. Bütün bunlara rağmen kolesterolü azalmıyorsa ilaç kullanmalı.
STRES SAVAR BİTKİLER
Cenk Eren’in ciddi bir stres mağduru olduğunu, yukarıdaki yakınmalarını okuyunca fark edeceksiniz. Kendisi de durumun farkında. Ama eksik çözümler peşinde. Stres yönetimi konusunda deneyimli bir psikologdan yardım almasında fayda var. Yoksa ne uykusunu düzenleyebilecek ne de kilosunu kontrol edebilecek. Cenk Bey’in stres yönetimi notu kötü: 6
Stres sorununa acil ve geçici çözümler arayanlara küçük bir kopyamız var: Eczanelerde bulanabilen bitkisel bir karışım bu. Melisa otu ve valeriyan bitkisi içeriyor. Geçici de olsa müthiş bir gevşeme, rahatlama ve biraz da hoşgörü sağlıyor.
GECE ATIŞTIRMANIZ VARSAKİLO KONTROLÜ ZORDUR
Cenk Bey’in doğrularından biri egzersiz çalışmaları. Yürüyüş, kros, dans iyi ve doğru seçimler. Egzersiz yönünden iyi bir puanı var: 9 Besin seçimi iyi ama beslenme alışkanlıkları kötü. Öğün atlayan, hızlı yemek yiyen, geceleri atıştırma alışkanlığını düzeltemeyen birinin kilosunu kontrol etmesi mümkün değil. Cenk Bey’de önemli yeme davranışı yanlışları var. Bu yanlışları bir an önce bırakması gerekiyor. Cenk Eren’in beslenme notu orta: 7
Cenk Bey alışkanlıklarını da gözden geçirmek zorunda. Günde bir paket sigara içen birinin damarlarını genç tutması, akciğer sağlığını koruyabilmesi mümkün değil. Özellikle kolesterol ve hipertansiyonu aile mirası olarak devralan ve halen kolesterolü yüksek seyreden, kilo ve stres sorunları bulunan birinin damarlarına bir de sigarayla işkence etmesi doğru değil. Cenk Bey’in yaşam tarzı alışkanlıklarının kötü olduğunun altını çizip notunu düşürüyorum: 6
Sevgili Cenk Eren’e sigarasız, stressiz, uykusu güzel, kilo kontrolü başarılı, beslenmesi düzenli, huzuru, hoşgörüsü bol bir yaşam yani daha iyi bir hayat diliyorum.
KOLESTEROL İLAÇLARININYAN ETKİSİ ABARTILIYOR
Türk halkında kolesterol ilaçlarına karşı ciddi bir direnç var. Halkımız kolesterolü azaltan statin grubu ilaçların yan etkilerini biraz abartıyor. Bana göre haksızlar! Doğrudur, kolesterol ilaçlarının çok nadir de olsa ciddi yan etkileri var. Örneğin, kas liflerinde önemli hasarlara yol açabiliyorlar. Karaciğer fonksiyonlarında bozulmaya neden olabiliyorlar. Ama her iki durumun da yüzde bir-ikiden fazla görülmediğini biliyoruz.
Bu ilaçların cinsel gücü azalttığını düşünenler var ama bu konuda yapılmış güvenilir bir çalışma yok. Bir kez daha hatırlatalım: Statinler saçları dökmüyor, hemoroit yapmıyor, gaza-şişkinliğe neden olmuyor, ciddi bir hormonal bozukluğa yol açmıyor! Ayrıca kolesterolü düşürmeleri yanında kemik yoğunluğunu artırdıklarını, alzheimeri geciktirebildiklerini, hatta kataraktı yavaşlatabildiğini gösteren çalışmalar da var.
Kolesterol azaltan ilaçlara başlamadan önce dikkat edilmesi gereken hususlar ilaç kullanımının gerçekten gerekip gerekmediği, hangi dozda ve ne süreyle kullanılacağı, etkinliğinin ve yan etkilerinin nasıl izleneceğidir. Yani bilinçli bir hasta ve bilgili bir doktorun işbirliği söz konusuysa herhangi bir sorunun olmadığını düşünebilirsiniz.
YAZ DAVETLERİNE DİKKAT!
Sağlıklı kiloda kalmak pek kolay değil. Hele dinlencesi bol, akşam yemekleri uzun, alkol, dondurma, meşrubat tüketimi yüksek yaz aylarında bu işi becermek daha da güç. Bu hafta çok iyi bildiğinizden şüphe etmediğimiz bazı önemli cümleleri tekrar etmenin faydalı olacağını düşündük. Bunların hepsini yaparsanız işiniz kolay, bir kısmını yaparsanız sorununuz daha azdır:
1. Öğle yemeklerini, akşam yemeklerinden daha kuvvetli ve güçlü hale getirin. Yağı az, kalorisi düşük, sebze ağırlıklı bir yiyecek planı oluşturun.
2. Kahvaltı yapmayı unutmayın ama fazla da abartmayın. Sucuklu-salamlı yumurta, tavada sosis, ev yapımı reçeli "bir başka yaz"a bırakın.
3. Meşrubat tüketiminizi kontrol altına alın. Dondurmanın sadece tadına bakın. Kolalı içeceklerin ve dondurmaların da diyet çeşitlerinin olduğunu unutmayın. Soğuk çay da iyi bir alternatif olabilir. Faydalanın!
4. Yemekten önce bir bardak su içmeye ve her gün 8-10 bardak temiz su tüketmeye çalışın. Ara öğünlerde elmadan, şeftaliden, kayısıdan faydalanın. Üç-dört ceviz, beş-altı badem veya fındık yemeyi sürdürebilirsiniz.
5. Şeker tüketiminizi azaltın. Tatlandırıcılardan faydalanabilirsiniz ama günde en fazla 8-10 tane.
6. Alkolden uzak durun. Hoşlanıyorsanız sosyal düzeyde tutun. Düşük kalorili alkollü içecekleri tercih edin.
7. Sebze yemeklerine ağırlık verin. Özellikle zeytinyağlı sebze yemeklerini tercih edin.
8. Porsiyonlarınızı küçük tutmaya, akşam yemeğini erken saatlerde tamamlamaya, tatlıların sadece tadına bakmaya, incir, karpuz, muz gibi şeker oranı meyvelerden uzak durmaya, süt, yoğurt, peynirin yağsızını kullanmaya devam edin.
9.Kilo yönetimini sadece beslenme yönetimi gibi düşünmeyin. Egzersiz olmadan bu işi başarmak mümkün değil. Sabah erken veya ikindi-akşam saatlerinde 25-35 dakikalık kısa ama etkili yürüyüşler yapmayı ihmal etmeyin.
10. Yaz davetleri kilo yönetiminin başlıca düşmanlarıdır. Davete gitmeden bir saat evvel evinizde hafif bir şeyler yiyin. Davette salata, zeytinyağlı yemeyi tercih edin. Tatlı servisine teşekkür edin. Et seçeneklerinizi yağsız kısımlarından ve yanına sebze alarak kullanın.
NASIL YAŞIYORSUNUZ?
Cenk Eren (39)
Şarkıcı ve sunucu
Ailem bana nasıl bir sağlık mirası bıraktı hemen değerlendiremiyorum. Hipertansiyon, şişmanlık ve bunların yanı sıra romatizma da vardı aile bireylerinde. Ama bunlara karşın büyük bölümü 80 gibi ileri bir yaşta bile sağlıklı bir yaşam sürüyordu. En önemli sağlık sorunum yüksek kolesterol. Hastalık değil ama başka ufak sorunlarım var tabii: Kurtulamadığım bir yorgunluk, dikkat eksikliği ve en önemlisi uyku bozukluğu. Özellikle geceleri uykuya dalmakta zorluk çekiyorum. Sanıyorum bunların hepsi stres kaynaklı. Zaten stresle mücadelem de pek başarılı değil. Galiba kendime çok iyi bakamıyorum ve her zaman huzurlu ve pozitif olamıyorum. Arada sırada açık havada yürüyüş yapıyorum. Bazen koşuyorum. Yüzme ve dans ise zevk alarak yaptığım iki aktivite.
Kilomu kontrol etmeyi de bir türlü başaramıyorum. Bu yüzden sık sık diyete girmek zorunda kalıyorum. Maalesef öğün saatlerim düzenli değil ve de hızlı yemek yeme adetinden hiç kurtulamadım. Öğün arası, geceleri ve gün içinde sık sık atıştırıyorum. Hele sosyal ortama girince yiyecek tüketimim iyice artıyor. Özellikle yemediğim hiçbir yiyecek yok. Ama tatlıları az yemeye çalışıyorum. Kırmızı etin yerine beyaz et yiyorum. Etli dolmaya ve tavuk yemeklerine bayılıyorum. Meyveyi ve sebzeyi bol tüketiyorum. Zeytinyağı benim için vazgeçilmez bir ürün. Günde 3-4 fincan çay ya da kahve içiyorum. Vitamin kullanıyorum. Günde bir paket sigara içiyorum. Haftada sadece bir gün alkol alıyorum.