Fonksiyonel besinlere ilaç gözüyle bakmayın

Son yıllarda market raflarını ve ekranları adeta işgal eden "fonksiyonel besinler" yüksek kolesterolden tansiyona, osteoporozdan vücut direncini artırmaya kadar, pek çok konuda sağlığımızı güçlendiriyor. Ama bunlara asla "ilaç" gözüyle bakılmamalı, sadece "şifalı besin" olarak görülmeli. Bu konuda gıda şirketlerinin de tüketiciye doğru bilgi vermesi şart.

KARNIMIZI doyurmak ile başlayan beslenme yolculuğumuz, 1960’lı yıllarda ilk devrimini yaşadı. Endüstriyel beslenmenin getirdiği kolaylık ve ucuzluk sayesinde karnımızı doyurmak sürecini artık çoktan aşmıştık. Amaç, sadece doymak değil, aynı zamanda bu ihtiyacı sağlığımız zarar görmeden giderebilmekti. Temiz, kaliteli, hijyenik şartlarda üretilmiş, zararlı katkılar içermeyen yani sağlığımıza zarar vermeyen besinleri işte bu nedenle aramaya başladık. Karnımızı doyurup günlük enerji ihtiyacımızı karşılamanın yanında sağlığımıza zarar vermemeyi de amaçlıyorduk.

ÜÇÜNCÜ DALGA BESİNLER

1980’lere gelince bununla da yetinmemeye, sağlığımızı güçlendirecek, şu veya bu şekilde ona destek olacak yeni besin unsurları aramaya başladık. Bazı mikrobesin unsurlarının ciddi sağlık yararları olduğunu öğrenmiştik ve bunlardan daha çok yararlanmayı istiyorduk. Artık "üçüncü dalga" gelmişti. Bu dalganın ana oyuncuları "zenginleştirilmiş besinler"di. Sütümüze, meyve suyumuza, kahvaltı gevreğimize, ekmeğimize iyot, kalsiyum, C vitamini veya B vitaminleri eklemeye bu nedenle başladık. Ekmek veya tuzdaki iyotun guatr sorununu, süt veya meyve suyundaki ek kalsiyumun gelişme geriliği problemini çözmesini bekliyorduk. Üçüncü dalganın amacı, sağlığımızı kuvvetlendirmek, ona yiyeceklerle daha fazla güç vermekti.

1990’lı yıllar kendi trendini yarattı. Yeni trend "sağlığı geliştiren besinler" tüketmekti. Doymak, temiz, katkısız, güvenli, kaliteli gıda tüketmek, ek olarak yiyecekleri zenginleştirmek de yetmiyordu. Doğada mevcut bazı besin desteklerini yiyeceklere ekleyerek sağlığımızı geliştirmenin yollarını aramaya başladık. Bu neredeyse bir devrimdi ve devrimin oyuncuları "fonksiyonel gıdalar"dı. Bunlar bir yandan doğal olmaları, bir yandan da doğal bir besini neredeyse ilaç haline getirmeleri nedeniyle müthiş bir ilgi görmeye başladılar.

NEDEN İLGİ GÖRÜYORLAR

Bu ilginin birinci sebebi, ortalama yaşam süresinin uzaması sonucu diyabet, hipertansiyon, osteoporoz, kalp hastalığı, kanser, yüksek kolesterol ve bellek sorunu yaşayanların sayısındaki korkunç artıştır. Eğer bu artış sadece dengeli, yeterli ve çeşitli beslenme ile değil aynı zamanda akıllı besinlerle bir parça önlenebilirse bunun sağlık ekonomisi açısından müthiş bir değeri olacaktır.

Kolesterol yüksekliğini önlemeye yardımcı olabilen, bağışıklık sistemine destek vererek pek çok mikrobik hastalığı önleyebilen, kemik kırılganlığı artışı (osteoporoz) sorununu geciktirebilen ya da kan basıncının, kan şekerinin kontrolünü kolaylaştıran bir yiyeceğe sofrasında kim yer vermez? Hele bu ürün benzerleriyle aynı lezzette ve hatta aynı fiyatta ise!

Fonksiyonel veya işlevsel besinlere sağlığı geliştirdikleri için şifalı besinler de diyebilirsiniz. Bunlar, lezzete ve damak tadına müdahale etmeden sağlık katkısı temin eden yiyecek ve içeceklerdir. Bütün dünyada birer sağlık ürünü gibi pazarlanırlar. En çok rağbet görenleri yoğurt ve yoğurt içecekleri, ekmek, kahvaltı gevrekleri, meyve suyu ve meyve özünden yapılmış içeceklerden hazırlananlardır. Bu besinlerin ilaç olmamaları nedeniyle şifa kaynağı olsalar bile iddia ettikleri sağlık yararlarının iyi tanımlanması ve tüketiciye doğru anlatılması gerekmektedir.

TÜKETİCİYE DOĞRU BİLGİ

Şifalı besinlerin tanımlanmaları, etiketlenmeleri, reklam ve pazarlanmaları ile ilgili bazı sorunlar var. Bu ürünlerin hastalıkları önleyen veya tedavi eden özelliklere sahip mucize besinler gibi algılanmamaları gerekiyor. Bu besinlerin tüketiciye doğru anlatılması şart. Tüketicinin bilgilenme hakkına saygılı olmak ise aynanın diğer yüzü. Eğer bir taraftan doğru, dengeli ve çeşitli beslenirken diğer taraftan sağlığımızı iyileştirecek, güçlendirecek, hastalıklardan koruyacak bazı yararlar elde edebileceksek bu besinlerden yararlanmamızda fayda var. Şifalı besinlerin neler olduğuna ve sağlık yararlarına gelecek yazılarımızda değineceğiz.

ŞİFALI BESİNLERDE NELER VAR

Kolesterol kontrolüne yardımcı olan bitkisel stanol ve steroller

Damar sağlığını koruyan Omega-3 yağ asitleri

Kilo kontrolüne destek olabilen CLA

Bağışıklık sistemini güçlendiren probiyotik bakteriler veya prebiyotik besinler

Bellek gelişimini destekleyen DHA

Enerji desteği Koenzim Q10

Antioksidan destekleri: Yeşil çay polifenolleri veya piknogenol

Nar, üzüm suyu, üzüm çekirdeği yağı gibi doğal besinlerde bulunan flavanoller
Yazarın Tüm Yazıları