Alarm seviyesi yükseltilmeli

Covid-19 ile ilgili rakamlar bizde de sürekli artış halinde.

Haberin Devamı

Her akşam önümüze konan o “turkuvaz tablo”, renginin aksine içimizi karartmaya devam ediyor. Bu nedenle adına ister “ikinci dalga”, ister “COVID-19 tsunamisi”, isterseniz de başka şeyler deyin, görünen köy kılavuz istemiyor. Durum net ve açık: Dünya genelinde olduğu gibi bizde de (eğer böyle giderse) vaka artışlarının devam edeceği anlaşılıyor. Hazırlıklı olmamız, halen uyguladığımız tedbirleri yeniden ve dikkatle gözden geçirmemiz, aksayan noktaları belirleyip süratle düzeltmemiz şart. Ayrıca haziran başında düşürdüğümüz “ALARM SEVİYESİ”ni bir üst kademeye çıkarıp, kış bastırmadan toplumu yeniden ve daha etkili şekilde bir çeşit “pandemi bilinçlenmesi” sürecine sokmamız da lazım. Ayrıca sürecin yalnızca toplumu bilinçlendirmeyle sınırlı kalmaması da mühim bir ayrıntı. Müesseselerin, özellikle de restoran ve kafelerin, yolcu taşıma sistemlerinin, bilhassa da toplu taşıma araçlarının yeniden ve nasıl kışa programlanacağına kafa patlatmak zorundayız. Benim ve herkesin ortak bir gözlemi var: RESTORAN VE KAFELERDE sosyal mesafe kuralına uyulmuyor. Ayrıca TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI adeta virüs kaynıyor. MESAFESİZ KALABALIKLAŞMA MESELESİ de mühim bir sorunumuz. Eğer önümüzdeki kışı daha rahat geçirmek, pandemi meselesini kontrol altında tutmak istiyorsak bu 3 soruna da acilen çözümler götürmek zorundayız.

Haberin Devamı

ÜZÜCÜ
BİTSİN BU VAHŞET

SAĞLIK çalışanlarımızın her biri sadece bugünümüzün değil, hayatımızın her anının görünmez kahramanlarıdır. Gece gündüz nöbet tutan, günün 24 saatini haftanın 7 günü ile çarparak gözünü kırpmadan görevinin başında olan o güzel ve mübarek insanlara yapılan saldırıları anlamak da tanımlamak da mümkün değildir. 10 yıla yakın bir süre dönemin en büyük hastanesinin, Ankara Numune Hastanesi’nin başhekimliği görevinde bulundum. 1999’un büyük depremini o hastanede 3 binin üzerinde sağlık çalışanıyla birlikte yaşadım. Deprem sürecinde gördüğüm manzaraları, izlediğim fedakârlıkları hiçbir zaman unutmadım, unutmayacağım. Pandemide, yani bugün de aynı durum söz konusu. Sağlık çalışanlarımız acil servislerde, yoğun bakımlarda, ameliyathanelerde, poliklinik ve kliniklerde, kısacası “derde deva aranan her yerde” kan ter içinde görevlerini yapmaya çalışıyor. Ama ne yazık ki bu durumda bile ahlaksız insanların vahşi saldırılarına maruz kalabiliyorlar. Saldırıları şiddetle kınıyor ve verilebilecek en büyük cezaların uygulanması talebimi kayda geçiriyorum.

Alarm seviyesi yükseltilmeli


NE YAPMALI
3 ACİL ÖNERİ

Haberin Devamı

DAHA önce de yazdığım 3 önerimi bugün bir kez daha tekrarlıyorum.

BİR: Hastanelerde güvenlik önlemleri süratle maksimuma çıkarılmalıdır.

İKİ: Salgında hayatını kaybeden her bir sağlık görevlisi, “sağlık şehidi” olarak kayda geçirilmeli ve tanımlanmalıdır.

ÜÇ: Pandemi mücadelesine katılan her sağlık görevlisine ek ücret ve izin hakları sağlanmalıdır.

OKUR SORUSU
FARK ETMEDEN KORONA GEÇİRMİŞ OLABİLİR MİYİM

MÜMKÜNDÜR! Çünkü COVID-19’un herkeste aynı şiddette seyretmediği, bazılarını hiç belirti vermeden hasta ederken diğerlerini aylarca yoğun bakımlara mahkûm edebileceği biliniyor. Ayrıca çoğumuz geçtiğimiz kış geçirdiğimiz nezle ya da griplerin aslında dört dörtlük bir koronavirüs enfeksiyonu olup olmadığını da net ve açık olarak bilmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, koronavirüs bulaşan vakaların yüzde 40 kadarında hastalık belirtisinin hiç oluşmadığını açıkladı. Diğer taraftan İngiliz Independent gazetesi başlıktaki soruya yanıt ararken konuştuğu uzmanlardan, “fark etmeden COVID-19 geçirmiş olabileceğinizi gösteren 7 işaret” sorusuna enteresan yanıtlar aldı. İşte o yanıtlar...

Haberin Devamı


AKLINIZDA OLSUN
FARK EDİLMEYEN COVID-19’UN 7 İŞARETİ

Uzmanlar, “daha önceden COVID-19 geçirip geçirmediğini merak edenlere” öncelikle şu 7 soruya yanıt aramalarını tavsiye ediyorlar:

SORU 1: KIŞ BAŞINDA AĞIR BİR GRİP GEÇİRDİNİZ Mİ?

2020’nin ilk aylarında her zamankinden daha ağır bir grip/soğuk algınlığı geçirdiyseniz dikkatli olun. Özellikle bu soğuk algınlığına baş ağrısı, uzun süreli ateş, şiddetli kas ağrıları, öksürük ve boğaz ağrısı da eklenmiş ise ihtimal daha da yükselecektir.

SORU 2: TAT VE KOKU KAYBI YAŞADINIZ MI?

Geçtiğimiz 9 ay içerisinde nedenini açıklayamadığınız tat ve koku kaybı yaşadıysanız bu da mühim bir işaret olabilir. Ama bilelim ki tat ve koku kaybını olağan nezle, grip, sinüzit enfeksiyonları hatta mevsimsel alerjilerde de yaşayabiliyoruz. Ama bazı COVID-19 enfeksiyonunda bu iki işaret tek belirti olabiliyor ve zamanla ikisi de kendiliğinden ortadan kalkıyor.

Haberin Devamı

SORU 3: SAÇLARINIZ DÖKÜLÜYOR MU?

Eğer bu yıl sebepsiz, anlamsız bir saç kaybı problemi ile karşı karşıyaysanız bunu da dikkate alın. Saç kaybı meselesi de COVID-19’u geçirdikten 2-3 ay sonra ortaya çıkabilen bir sorun. Nedeni de net ve açık olarak bilinmiyor.

SORU 4: SOLUNUM GÜÇLÜĞÜNÜZ VAR MI?

Zaman zaman yaşadığınız nefes darlığı işaretini de ciddiye almanızda fayda var. COVID-19 akciğerlere kolaylıkla ulaşabilen bir enfeksiyon ve COVID-19’lu kişilerde hastalık iyileştikten sonra da zaman zaman tekrarlayan nefes darlığı ile karşılaşılabiliyor.

SORU 5: GEÇMEYEN BİR ÖKSÜRÜĞÜNÜZ VARSA

Eğer grip ya da nezle zannettiğiniz bir 2020 yılı kış enfeksiyonunu takiben 2-3 ay sonra bile öksürükten şikâyetçi olduysanız bu işaretin de nezle/gripten değil koronadan kaynaklanmış olabileceğini düşünmenizde fayda var.

Haberin Devamı

SORU 6: HEP YORGUN MUSUNUZ?

Kendinizi çok yorgun hissediyorsanız ve yorgunluğunuz geçirdiğiniz bir ateşli solunum yolu enfeksiyonundan sonra ortaya çıkmışsa onu da bir kenara not edebilirsiniz. Hafif ya da orta şiddetli ama süreğen bir yorgunluk hali daha önce geçirilmiş ama fark edilmemiş bir COVID-19 enfeksiyonunun işareti olabilir.

SORU 7: HEPATİT, NEFRİT, MİYOKARDİT SORUNLARI YAŞADINIZ MI?

Farklı organlarda, farklı ve uzun sürebilen alışılmadık sorunların oluşması da önemli bir işaret. COVID-19 enfeksiyonu akciğerler dışında böbreklerde nefrit, karaciğerde hepatit, kalpte miyokardit, beyinde ensefalit gibi beklenmedik enfeksiyonlara yol açabiliyor. Bu gibi durumlarla karşılaşıldığında da akla daha önce geçirilmiş bir COVID-19 enfeksiyonunun gelmesinde fayda var.

(NOT: independent.com’dan yararlanılarak hazırlanmıştır)

Yazarın Tüm Yazıları