Paylaş
İlişkileriyle magazin gündemini meşgul eden iki çift var son günlerde. Biri Bensu Soral ve eşi Hakan Baş, diğeri de Şef Danilo Zanna ve Tuğçe Demirbilek...
İki çift de ayrılığın eşiğinde.
Yakındır bir imzayla yollarını ayırmaları.
Ama günümüzde o ayrılık imzasını atana kadar sosyal medyadan çok yol kat ediyor çiftler. Paylaşımlar yapılıyor, göndermeli fotoğraflar atılıyor, emoji’lerle ‘sen anladın’ falan denmek isteniyor...
Bakın mesela Bensu Soral yaptı benzer bir hareket.
Bir fotoğraf paylaşarak altına şu yazıyı yazdı:
“Sanat olmasaydı, gerçeğin çiğliği dünyayı dayanılmaz hale getirirdi.”
Hadi açalım bize göre kapalı ama eşi Hakan Baş’a göre hayli açık olan cümleyi:
◊ Eğer ilgi duyduğum, kafa dağıtacağım sanatsal aktiviteler olmasaydı...
◊ Eğer ben bu sanat dünyasının tam da göbeğinde olmasaydım...
◊ Eğer seni umursamamamı sağlayacak uğraşlarım olmasaydı...
◊ Bu basit hareketlerinle baş edemezdim demek istiyor Soral.
Yani kafasında evliliği çoktan bitirmiş.
Artık ne yaşattıysa Hakan Baş, tahammül edilemez bir noktaya gelmiş ilişkileri.
Danilo Zanna’nın eşi Tuğçe Demirbilek de benzer bir mesaj paylaştı.
O da “Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır” dedi.
Hadi bu cümleyi de açalım:
◊ Danilo gördüğünüz gibi biri değil...
◊ Kapalı kapılar ardında neler yaşanıyor bilemezsiniz...
◊ O sempatik tavırları sadece size...
◊ Ben bunca yıl tanıyamamışım eşimi demek istiyor.
Bensu’nun ‘gerçeğin çiğliği’, Tuğçe’nin ‘ikiyüzlülük’ iması aslında çok şey anlatıyor.
Ama anlayana...
Bırakın insanlar sevsin, sevilsin
Tarkan’la yaşadığı aşkla adını duyurmuştu Bilge Öztürk. Şimdilerde ise Bennu Gerede’nin 21 yaşındaki oğlu Daren Gerede Erkaya ile birlikte.
Bilge 43 yaşında,
Daren ise 21.
Aradaki yaş farkı, 22.
Bu iki ismin ilişkisi çok konuşulunca Bennu Gerede isyan edip “Kadın erkekten yaşça büyük olunca neden bu skandal oluyor?” dedi.
Skandal diyenlerin savunması şu:
◊ 21 yaşındaki bir erkek, daha çocuktur...
◊ Henüz hayatı okuyamamıştır, davranışlarını kontrol edemiyordur...
◊ Kadın hayat tecrübesiyle çocuğu avucunda oynatır...
E ama bunlar hep kafa yormadan verilen cevaplar...
◊ Çocuk belki yaşça olgun?
◊ Kadın belki yaşça çocuk ruhlu?
◊ Belki aynı yemeği sevip aynı müziklerde dans ediyorlar?
◊ Belki aynı filme gülüp, aynı diziye ağlıyorlar?
Bunları bilemeyiz.
Hadi şimdi, çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendimize bir batıralım. Birine öğüt vermeden önce...
◊ Kendi yaşadıklarımıza bir dönüp bakalım...
◊ Biz olsaydık aynı durumda, “Asla olamaz” deyip bir ilişkiyi reddeder miydik, bir soralım...
◊ Tabuları yıkamıyoruz, bir kabul edelim....
◊ Erkek olsaydı büyük olan, “E normal, çok gördük” diyecektik, bunu da unutmayalım...
Ne sanatsevermişiz meğer
◊ Sanat deyince gözleri parlamak...◊ Sanat deyince gözleri parlamak...◊ Sanat için dağları taşları aşarım felsefesiyle yaşamak...◊ Sanat hayatımda önemli bir yere sahiptir demek...Alkışlanacak hareket.İstanbul’dan hafta sonu Contemporary geçti.Ve Contemporary’ye sosyal medya kullanan herkes gitti. Neden herkes diyorum, çünkü gitmeyenler de paylaşımlar nedeniyle gitmiş kadar oldu.Öyle isimler gördüm ki, sanat deyince masadan kalkar, sergi deyince suratına bön bön bakar...Heykel desen tek bildiği Kadıköy’deki Alex heykelidir...Ama gel gör ki Contemporary’den sayısız paylaşım yaptılar.Sırf paylaşım yapmak... “Ben de oradaydım” demek için koştular sergiye. Ne sanatsever milletmişiz meğer!
Eğer ki..
.◊ Astrologsan, “Ne yaşadığın değil bununla nasıl başa çıkabildiğin önemli” kalıbıyla başlayan bir cümle kur...
◊ Yaşam koçuysan, “Çaresizseniz, çare sizsiniz” cümlesini sık sık kullan...
◊ Diyetisyensen, “Bu iş beyinde biter, midede değil” diyerek seansa başla...
◊ Psikologsan, “Mutluluğun anahtarı para değildir” sözünü motton yap, bir de gündüz kuşağı programında koltuk kap...
◊ Fenomensen, kitap çıkar ve “Para kazanmanın kolay yolları” diye bir bölüm yaz...
Sırtın yere gelmez...
Paylaş