Bir dönem çok sevilmişti, o yüzden hızlı ‘düşüşü’ sevenini de sevmeyenini de üzdü.
Şimdilerde geri dönmüş Arda.
Sosyal medyada ve televizyonda karşımıza çıkmaya başladı tekrar.
Birileri ‘eski sevgilin Yıldız Asyalı’dan bahset, bizim toplumda acıklı aşk hikayeleri iş yapar’ diye tavsiye vermiş galiba.
Önce Yıldız ile ilgili açıklamalar yaptı sonra da Yıldız’ın sahnesine gitti ve onu keman çalarken dinledi.
Öğlenleri çaya kahveye uğranılan meşhur avlusunun yanında bambaşka bir cevher barındırıyormuş... O cevherin adı ‘Aqua Restoran’.
“Nerede yemek yesem, e yemek yerken canlı müzik de dinlesem” diyenler için Aqua...
Geçenlerde Ferhat Göçer’in sahnesine gittim.
‘Çiğ köfteci’ gibi her köşe başında türeyen canlı müzik mekanlarına tepki gösteren bir isim Ferhat Göçer. O yüzden onu çok sık dinleme şansımız olmuyor. Four Seasons’taki Aqua tam onluk bir mekan olmuş.
Sıkışmadan, omuz omuza durmadan, elin kolun etrafa çarpmadan rahatça yemeğinizi yiyip müzik dinleyebiliyorsunuz mekanda.
Erkekler için kartların yeniden dağıtıldığı, kuralların koyulduğu bir hafta oldu. Hülya Avşar başlattı, sonra birçok kadın pazartesiden cumaya kadar erkeklerde aradığı özellikleri sıraladı. Meğer ne çok dert varmış, ne çok istenmeyen hareketler yapıyormuşuz biz erkekler.Peki günümüz kadınları ne istiyor? Hafta boyunca konuşulanlardan anladık ki;
◊ Instagram’ı olmasın.
◊ Instagram’ı varsa çok sık fotoğraf paylaşmasın.
◊ Parasız asla olmasın.◊ Tanımadığı kadınları sosyal medya hesabından takip etmesin.Aksi gibi bu maddelere uymak günümüzde zor.Hele Instagram’sızlık...
O en beteri. Ben günümüzde bu ‘gereklilikleri’ karşılayacak erkek tanımıyorum. ‘Instagram kullanmıyorum’ diyenlerin neredeyse hepsinin ‘fake’ bir hesabı var. Gizli gizli bakıyor, gizli gizli fotoğraf beğeniyor ve çaktırmadan takip ediyor.O yüzden bırakın erkekleri kategorize etmeyi.Böyle zor şeyler istemeyin bizden.
Alın size ‘kabak tadı’
Sosyal medyasında, mavi tik yani onaylanmış hesabı olanlar günah keçisi mi?
İlki, “Parasız adam gereksiz adam” çıkışı.
Diğeri de, “Instagram’dan tanımadığını takip eden erkek sapıktır” çıkışı.
İlki hakkında görüşümü yazmıştım.
Bu düşünce, en yanlış bu sözlerle dile getirilebilirdi.
“Parasız adam” değil de “Tembel adam” diye kurulmalıydı cümle.
İkinci maddeye ise ‘ama’sız, ‘fakat’sız karşı çıkıyorum.
Instagram’dan birini takip etmenin sapıklıkla nasıl bir alakası olabilir?
O akıllara kazınan şarkıları seslendirecek isimler bir bir açıklandı.
En çok dikkat çekeni, en tartışma yaratanı Gülşen oldu.
Çünkü Gülşen o albümde ‘Sen Affetsen Ben Affetmem’ şarkısını okuyacak.
Deniyor ki...
◊ Gülşen doğru isim mi?
◊ O şarkıya Gülşen’in sesi yeter mi?
◊ O şarkının havası başkadır daha arabesk biri mi okusaydı?
Yavaş yavaş ismini sektöre kazımaya çalışıyor.
‘Mahmut Tuncer’in kızı Gizem’ kalıbından kurtulmanın, yani kendi ismini yaratmanın derdinde.
Hafta sonu Posta Gazetesi’ndeki röportajını okudum.
- ‘Parasız adam gereksiz adam’ demiş.
- ‘Benden daha az kazanan biriyle olmaz’ demiş.
- ‘Besle besle nereye kadar’ demiş.
Nasıl yanlış cümleler seçmiş.
Bugünlerde Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde oynadığı “Bergen” filmini konuşuyoruz.
Fragmanı çıktı...
◊ “İnsanı derdinden sarsıyor” dedik.
Setten görüntüler geldi...
◊ “Son zamanların en iyi filmi geliyor” dedik.
Ve şimdi filmden en vurucu kare geldi...
Ve şarkı aralarında kendisi hakkında konuşanlara bir kez daha ‘mesaj’ gönderdi.
Üstelik o mesaj bu sefer Orhan Gencebay’a gitti...
Orhan Gencebay’ı hedefe koyan olay, yaptığı son açıklama.
Sahne kıyafetleriyle ilgili sorulan soruya, “Edepli ve akıllı olmak lazım. İnsan kendine yakışanı yapmalı” diye cevap vermişti.
Birçok kişiden eleştiri aldı Gencebay...
Hatta, Hülya Avşar’ın kalçasına dokunduğu, yıllar önceki bir görüntüsü tekrar gündem oldu.
◊ Hani edep lazımdı Orhan Baba...