Paylaş
Yavaş yavaş ismini sektöre kazımaya çalışıyor.
‘Mahmut Tuncer’in kızı Gizem’ kalıbından kurtulmanın, yani kendi ismini yaratmanın derdinde.
Hafta sonu Posta Gazetesi’ndeki röportajını okudum.
- ‘Parasız adam gereksiz adam’ demiş.
- ‘Benden daha az kazanan biriyle olmaz’ demiş.
- ‘Besle besle nereye kadar’ demiş.
Nasıl yanlış cümleler seçmiş.
Nasıl linç yeme garantili sözler kullanmış.
Bazı sözler vardır ‘öyle’ olsa bile ‘öylece’ söylenmez.
“Çok kazanan kadın az kazanan erkek ile olur mu” sorusu ayrı bir tartışma konusu.
Günümüzde birçok erkeğin bu durumdan rahatsız olduğunu, ilişkiyi yürütmekte zorlandığını ve pes ettiğini biliyorum.
Keşke sadece o cümleyi kursaydı ve “benden daha az kazanan biriyle ilişkiyi yürütmek zor” deseydi Gizem.
“Parasız adam gereksiz adam” cümlesi ağır olmuş. Farkında olmadan “yanlışa düştü” aslında.
Çünkü babası Mahmut Tuncer’in geçmişini unuttu. O yüzden bu sözlere ilk tepki babasından gelmiştir.
Mahmut Tuncer, geçmişte yaşadıklarını tekrar hatırlatmıştır ve “Kızım... Annen çok zengindi. Benim de 5 kuruş param yoktu. Anneni bana vermek istemediler. Ben günlerce, aylarca kapısında yattım. Bak ne oldu sonunda“ diye kızmıştır muhtemelen.
Parasız adam yerine
- Sevgiden yoksun adam gereksiz adam...
- Kibir makinesi adam işe yaramaz adam...
- Gözü dışarıda adam tırı vırı adam...
- Seni ‘kolay lokma’ gören adam faso fiso adam...
- Tembel adam boş adam gibi cümleler kurulması daha bir ‘tatlı’ değil mi?
Aşkın ömrü
- “Aşkın ömrü 6 ay” diyeni duydum.
- “1 yıl, hatta 3 yıla kadar oluru var” diyenlerle konuştum.
Ama Hakkı Bulut gibi “Şimdiki aşklar 10 yılda hemen bitiyor” diyenini duymadım.
Bu kadar iyimser, bu kadar toz pembe bakanı görmedim.
58 yıldır evli Hakkı Bey...
Dile bile kolay değil, 58 yıl!
O yüzden ona 5 yılmış, 10 yılmış az geliyor tabii.
Ah Hakkı Bey...
Keşke dediğiniz gibi olsa.
Keşke aşklar 10 yılda ‘hemen’ bitse. Günümüzde 1 yılı görenler bir adım öne çıksın deseniz, öne çıkanların sayısının azlığına inanamazsınız.
Koç, terazi, oğlak, yengeç
Sivas, Kastamonu, Ordu, Giresun...
Astrolog Aygül Aydın hafta sonu yine bombayı bıraktı kucağımıza, “Koç, Terazi, Yengeç ve Oğlak burçları, kariyeriniz için kalkışa hazır olun” dedi.
Bu dört burç, İstanbul’da hatırı sayılır bir nüfusa sahip Sivas, Kastamonu, Ordu ve Giresunlular gibidir.
Lobileri güçlüdür, sesleri gürdür, beklentileri büyüktür.
Bu burçlara seslenip ‘hazır olun’ derseniz milyonları beklentiye sokarsınız.
Ama Aygül de boş konuşan bir astrolog değildir. Diğerlerine benzemez. O yüzden etrafınızda bu burçtan olanlar varsa ve bu güzel beklentiyi bilmiyorlarsa, verin mutlu haberi... Hazır olsunlar.
Zaten aksi olursa, kısa süre içinde seslerini duyururlar...
Hakan Meriçliler aradı...
Geçen hafta oyuncu Hakan Meriçliler’in giydiği ayakkabıyı görüp, “Bu topuklu ayakkabı gibi duruyor, hatta gibisi fazla, pek olmamış” yazmıştım.
Hakan Meriçliler’den mesaj aldım.
Önce, flamenko oynadığı şahane bir videosunu attı bana.
Sanki “Al işte sana cevap” der gibi vuruyordu topuğunu yere..
Sonra açıklamasını okudum.
Özetle, “Flamenko ayakkabıları iki türlüdür. Önü çivili olanla dans edersin, çivisiz olanla yürürsün. Bendeki çivisiz olan, yani yürümek için” diye tane tane anlatmış.
Hakan Meriçliler, “Aldın mı şimdi cevabını! Bir daha bilmeden konuşmazsın umarım” demedi AMA ben “aldım cevabımı”.
Gerçekten ‘kanattı’
“Şarkılar Bizi Söyler” programında “Kanasın” şarkısını okudu Kaan Sekban.
Sibel Can’dan dinlediğimiz, “Ne de güzel söylemiş” dediğimiz bir şarkıydı “Kanasın”...
İyi biliriz yani. Peki, Kaan Sekban kimdir...
-Komedyendir.
-Ara sıra mikserlik görevi de yapar.
İşte iyi bilinen şarkı ile iyi bilinmeyen komedyen yan yana gelince ne oldu dersiniz?
Bana hissettirdikleri şunlar oldu...
- “Kanadı” evet ama kulaklarım...
- “Sadece komedyenlik yapsa” dedirtti...
- “Bir daha şarkı okumaması için ne yapılabilir” diye düşündürdü...
- “Acaba sadece sağa sola su tabancasıyla sataşmaya devam mı etse” diye mırıldandırdı.
‘Alevciler’ isyanda
Instagram,‘hikayelere’ beğenme özelliğinin getirildiğini duyurdu. Yani tıpkı fotoğraf beğenir gibi hikaye beğenebileceğiz. Üstelik hikayesini beğendiğimiz kişi öyle ‘çat’ diye bildirim de almayacak.
Bu her hikayeye...
- Alev atanların...
- Alev çok klasik ‘balon’ atayım diyenlerin...
- Alkış emoji’siyle ‘DM’den yürüyenlerin sonudur.
Onlar şimdi isyana.
Ne yapıp edip ‘DM’den yürümenin yeni bir yolunu bulmanın peşinde. Aslında iyi de oldu. Zaten nafile bir çabaydı...
Ben bugüne kadar ilişkisi Instagram aleviyle başlayan kimseyi görmemiştim.
Paylaş