Mimiklerine kadar ezberlemiş Bergen’i

Bugünlerde Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde oynadığı “Bergen” filmini konuşuyoruz.
Fragmanı çıktı...
◊ “İnsanı derdinden sarsıyor” dedik.
Setten görüntüler geldi...
◊ “Son zamanların en iyi filmi geliyor” dedik.
Ve şimdi filmden en vurucu kare geldi...
Yeni afişi paylaşıldı filmin.
“Yıllar Affetmez” albümünün kapak fotoğrafını tekrar çekmişler.
◊ Dalgalı saçlarıyla kapattığı sağ gözü...
◊ Elini omzuna atışı...
◊ Yüzükleri, bileklikleri, küpeleri...
◊ Ve ‘meydan okurcasına’ attığı o bakış...
Farah Zeynep kusursuz şekilde benzemiş Bergen’e.
Fotoğrafçı Gökhan Çırak çok iyi yakalamış Farah’ın pozlarını.
Farah belli ki mimiklerine kadar ezberlemiş Bergen’i...
Dört dörtlük bir arka planı var bu filmin. Şimdiden hissettiriyor bu duyguyu.

İki fotoğraf arasındaki farkı bulun

Hani “İki fotoğraf arasındaki farkları bulun” oyunu var ya... Koyun Bergen ile Farah’ın fotoğrafını yan yana ve sorun arkadaşlarınıza.
“Kaç fark var” deyin.
Soruya maruz kalan kişi...
◊ Fotoğrafa bakıp soğuk terler dökecektir.
◊ Acaba şurası farklı mı yahu, bir yakından bakayım diyecektir.
◊ Fotoğrafları büyük bir ekranda yan yana koyup karşısında bağdaş kurup vakit geçirecektir.
◊ “Aman beeee!” deyip günün sonunda pes edecektir.
◊ Fark mark bulamayacaktır yani.

Şu ‘3 olmaz’ı daha fazla zorlamayın

Perşembe günü Kelebek’teki köşesinde çok ilginç bir yazı yazdı Cihan Şensözlü.
“Kadınların tek taş modası yerini erkeklere mi bırakıyor?” diye sordu.
Birçok erkeğin tektaş yüzük taktığını görmüş Cihan...
Üstelik öyle ufak taşlardan bahsetmiyoruz. Gösterişli, pahalı, metrelerce öteden kendini gösteren yüzükler söz konusu olan.
Ben henüz görmedim ama böyle bir modanın ayak seslerinin olduğunu duydum. Umarız o ayak sesleri hep uzaktan gelir kulağımıza, böylelikle biz de görmeyiz tektaş takan erkekleri.
3 olmaz var...
Ve biz son zamanlarda o 3 olmaz ile çok sık haşır neşir olmaya başladık.
◊ Erkekler için topuklu ayakkabı...
◊ Erkekler için tektaş yüzük...
◊ Erkekler için etek...
Bırakalım da kadınlara özel kalsın bazı şeyler.

Madem saçma neden üç kere evlendin?

Daha önce üç kez evlenen Tuna Kiremitçi, “Ben evlilik sevmiyorum, saçma sapan bir şey evlilik” diye bir açıklama yaptı.
Tabii açıklamasına “insan doğasına aykırı zaten evlilik” sözlerini de sıkıştırmış.
Zaten bu ‘insan doğasına aykırı’ savunması evlilik karşıtı olanların anayasasında ilk sıradadır.
Neyse...
◊ Evliliğe ‘saçma’ demek için...
◊ “Ben evlilik sevmiyorum” açıklamasını yapmak için...
◊ “Bu iş bana çok ters” diye konuşmak için...
Evlenmek şart evet.
Ama üç kez biraz fazla değil mi?
Üç kez deneyen dördü de denemez mi?
O yüzden şiir yazsın Tuna Kiremitçi, kitap yazsın, arada albüm çıkarıp şarkılar söylesin.
◊ Büyük keyif veriyor.
Ama evlilik ile ilgili konuşmasın.
◊ Gülesim geliyor.

Ünlü yapma challenge’ı

Merve Boluğur baştan sona ‘renkli bir karakter’.
Pandemiyle beraber onun farklı bir yüzünü gördük. Aykırı hareketler yaparken bile eğlendirecek malzeme mutlaka veriyor
Boluğur.
Son zamanlarda yeni bi deneme içinde...
“Ünsüz erkekleri ünlü yapma challenge’ı” yapıyor.
Mesela geçen haftalarda bir işletmeciyle görüntülendi.
Günün sonunda magazinciler o işletmeciyi sokakta yürürken görüntülemeye ve Merve Boluğur’u sormaya başladılar.
Şimdilerde de şarkıcı Emre Kaya ile fotoğrafları çıkıyor.
Bakın kısa süre sonra...
◊ “Biz sadece arkadaşız” diyecekler.
Kısa süre sonra;
◊ Bu işin kazananı Emre Kaya olacak.
Çok az bir zaman sonra;
◊ “Merve Hanım ile ilişkiniz ne alemde?” diye sorular sorulacak Emre’ye...
Fakat Merve’nin böyle işlere girmesine,
kendinden konuşturmak için başkalarına ve o başkalarını ünlü etmek için çaba sarf etmesine hiç gerek yok aslında.

Hande sildi

Hande Erçel 2-3 gün önce ilginç bir hamle yaptı...
Instagram hesabında Kerem Bürsin ile olan bir fotoğrafının altındaki yorumunu ve ‘Kerem Bürsin’ etiketini sildi.
Hayranları gölge gibi takip ediyorlar Hande ve Kerem’i...
O yüzden bu bulunması zor detayı bile anında fark ettiler.
O sildiği yorumda, Kerem Bürsin’in doğum gününü kutluyor ve ona olan aşkını anlatıyordu Hande.
1 sene önce paylaşılan bir fotoğrafı bulup, oradaki yorumu silmek hangi dönemin adeti?
“Oysa çok daha pratik bir yöntem var, fotoğrafı kaldır” diyecektim ki bu satırları yazarken fotoğrafı da kaldırdı...
Yani, bu hareketle ikili arasındaki her şey bitmiştir...