Yüzyüzeyken grubunun gitaristi Can Tunaboylu kız arkadaşını darp ettiği iddiasıyla gündeme gelmişti.Yüzyüzeyken grubunun gitaristi Can Tunaboylu kız arkadaşını darp ettiği iddiasıyla gündeme gelmişti.Hakim karşısına çıkmış beyefendi... Ve bilin bakalım ne demiş... “Mağdurum.”E tabii en kolay savunma yöntemi budur.Sonra bilin bakalım başka ne demiş: “Kız arkadaşım bana saldırdı, kafamı korurken ellerimi yeter diyerek yana açtım ve elim suratına çarptı.”E bir başka kolay savunma yöntemi de hep karşıdakini suçlamaktır. Bu beyefendi de öyle yapmış. ‘Elim çarptı’ diyerek kapatmaya çalışmış mevzuyu.Darp edildiğini söyleyen kız arkadaşı sinir krizi geçirmiş olabilir, kıskançlık çığlıkları atmış da olabilir. Ama kızın suratındaki o morluk elin çarpmasıyla olmaz, olamaz...Ama ben zaten hatasını kabul eden çok az insan tanıdım bu hayatta. Hele ki olay şiddetse hep suçlanan başkası oluyor.Ne olur, nasıl sonuçlanır bu iş bilmiyorum ama Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunu dinlemek artık içimden gelmiyor.
Önlem alınmazsa sonu kötü
Çıldırdık topluca...
Birinin babası ölüyor, TikTok’ta canlı yayın açıp gösteriyor.
Diğeri çıplak pozlar veriyor.
Bir başkası eşiyle saçma sapan konuşmalarını yayınlıyor.
Yolda yürüyorsun 2 genç önünde kendini yere atıyor bir bakıyorsun ellerinde telefon TikTok çekiyor.
Bir yasa teklifi hazırlanıyormuş. O teklifte başıboş sokak hayvanlarını uyutmak var.
Birçok kişinin mağdur olduğu bir durum bu, evet hak veriyorum.
Başıboş köpekler için bir çözüm yolu bulunmalı, evet katılıyorum.
Ama bu çözüm onları uyutmak olmamalı.
Belki barınaklar yaparız, daha güzel, daha büyük, daha rahat edecekleri barınaklar, yaşam alanları...
Ya da bir kısırlaştırma seferberliğine girişiriz belki.
Olmaz mı?
Hadi gelin o ortak nokta neyse hep birlikte bulalım...
Ödenen hesap 1 milyon 115 bin lira...
Adisyonu inceleyince fark ediyorsunuz ki çok kalabalık bir masa bu.
Yine de pahalı mı, evet.
Ama tek tek baktım yenen ve içilenlere. İnanın biraz zorlama olmuş gibi geldi bana...
Artık her yer cep yakıyor...
Hemen her yerde benzer fiyatlar karşımıza çıkıyor.
Sen Türkiye’nin en pahalı restoranlarından birine 20 kişi gidiyorsun, en pahalı içkilerden sipariş ediyorsun sonra gelen hesabı paylaşıyorsun...
Psikolog Buse Aydın adıyla biri var.
Kendisini ‘cinsel terapist’ olarak tanıtıp tavsiyeler veriyormuş sosyal medyasından...
Ama kıyafetlerine dikkat edin...
Mesleğe uygun olmayacak, terapi seanslarında giyilmeyecek garip kıyafetlerle veriyor o tavsiyeleri bu hanımefendi.
Hatta sosyal medya hesaplarından diplomasını filan da paylaşmış zamanında...
Hani hep diyoruz ya bir insanda ne yoksa ondan bahseder diye... Benzer bir olay olmuş.
Meğer sağlık alanında faaliyet gösterecek yetkisi yokmuş bu hanımefendinin.
Sonra da muhabirler oraya gittiğinde onları ‘azarlıyormuş’.
Tövbeeee...
Doğruysa bir yaşıma daha giriyorum ben.
Zaten bu işten hep şüphelenmiştim. Kim haber veriyor, nasıl oluyor bu işler diye düşünüyordum.
Hatta bu konudan şikâyet eden bir arkadaşımla uzun uzun konuştum geçen gün.
Eğer ki oyuncular haber vermiyorsa, havayollarından birileri uçuruyor bu haberleri.
Bu daha da tehlikeli...
Morgül de bu duruma içerlemiş “bu yasak Mert Demir’den geldi biliyorum çok üzüldüm” demiş.
E izin almamışsınız ki...
Tüm eleştirilere bir açıklama yaparak cevap vermiş Morgül.
Demiş ki “Yılmaz Morgül’ün ses aralığı müzikal anlamda en üst seviyede olduğu için siz benim bağırdığımı zannediyorsunuz.”
Hahahaha...
Bu tam şey değil mi ‘mütevazılıkta Yılmaz Morgül gibi ol.’
Takdiri, teşekkürü hep başkalarından almak lazım.
Bayhan’ı bilirsiniz. “Popstar” yarışmasıyla girmişti hayatımıza.
İşte o Bayhan, benim yıllar önce Tual grubundan dinlediğim “Tiryakinim” şarkısını cover’lamış.
İşin ilginç yanı, nasıl oldu inanın bilmiyorum, Spotify Global Viral listesinde birinci sıraya yükselmiş.
Bana biri bu işin mantığını anlatsın lütfen.
Oturmuyor kafamda. Para desen, yok olmaz. Bu iş parayla çözülebilecek bir mesele değil çünkü. E iyi de nasıl o zaman?
Bu kadar çok soru sormamın nedeni, bana göre Bayhan’ın yorumunun kötü olması.
Şarkıyı katletmesi.
E ama hapisten çıktıktan birkaç gün sonra dudak dolgusu yaptırmak, kuaförlere gitmek nedir yahu? İddia böyle...
Ve eğer o iddia gerçekse demek ki bazı insanlar gerçekten akıllanmıyor.
İnsanın da aklına olur olmadık sorular geliyor.
Baksanıza Dilan Polat bile ‘kendine hapishanede zarar verdi’ haberleri konuşuluyor birkaç gündür. İnsan öyle bir psikolojideyken dışarıya çıkmak için her yola başvurabilir...
Üzülerek söylüyorum numara bile yaparlar. O yüzden çok dikkat etmek gerekiyor.
Bu dalga dalga yayılırsa benzer ‘zarar verme’ haberlerini sık sık duyar hale geliriz.
Hadi seneye inşallah
Gülşen mi olur Edis mi? Yoksa Hadise mi Kenan Doğulu mu?