Paylaş
DENEYİM
2013 yazının bir numaralı unutulmazı Gezi’ydi...
31 Mayıs gecesinden itibaren gözümüz kulağımız sokaktaydı. Özellikle parkın yaklaşık 10 gün süren o ütopik dayanışma hali görenlerin/bizzat yaşayanların belleğine inanılmaz bir deneyim olarak kazındı.
STAR
Yazın kuşkusuz tek starı Mabel Matiz’di. Kendi albümünden iki şarkısı ve bir de Sultan Süleyman yorumu en çok dinlenenler arasında yer aldı. Sesi, küpeleri, giyim tarzıyla dikkat çeken Bay Matiz; kafalardaki neşeli yazlık şarkı kategorisini de yıkıp geçmiş oldu.
SEYAHAT
Orta hallisi de jet set’i de Yunan Adaları’na, ama en çok Mykonos’a gitti bu yaz. “Daha ucuz” gerekçesinin yanı sıra “daha eğlenceli” oluşunun da etkisi kaçınılmazdı bu Yunan adası modasında.
BODRUM
Bodrum Türkbükü’nün tek yıldızı Türkçe pop mabedi Sess oldu. Onun dışında Yalıkavak Marina’nın şatafatlı hali konuşuldu ve ayrıca Palma Beach’te 90’lıların katıldığı akşamüstü partileri... Torba-Güvercinlik hattı üzerindeki Bodrum’la alakasız yapılaşmalara ise bir yenisi daha katıldı bu yaz: Uzaktan bir çöl sarayını andıran Golden Savoy.
ALAÇATI
Alaçatı’da bu sezon parlayan restoran yerli Noma diye etiketlenebilecek, menüsü sürprizli Alancha oldu.
Konuşulan mekanı ise Alavya içindeki Fogo.
Kah kurşunlanmasıyla kah milyarderlerin eğlencesiyle dile düştü Fogo...
AÇIKHAVA KONSERİ
Neredeyse gece yarısına dek uzayan süresi, şimdiye kadar pek söylenmemiş şarkılarla iyileşen repertuvarı, kabare neşesi ve farklı kitleleri buluşturması (“Sahura gidiyorum Sezen” diye bağıranı da vardı, yanı başımızda öpüşüp koklaşan lezbiyen çifti de) nedeniyle Aksu’nun Açıkhava konserleri bünyeyi serinleten unsurlardan biriydi yaz içinde.
İSTANBUL
Cumartesiden başlayıp pazar akşamına kadar kesintisiz süren partileriyle Kilyos hattındaki Suma Beach, hafta sonu en çok kaçılan deniz kenarı adresiydi.
Mama Shelter’ın terası ise Beyoğlu’nun orta yerinde tepeden esen rüzgara teslim olmak isteyenin sığınağı.
Karaköy’ün en uğrak mekanı Bej ve Karaköy Lokantası olurken şef Civan Er’in Yeni Lokanta’sı da radara takılan en yeni tat/yeni dokuydu...
Ve ayrıca: Gidemeyenler yazın en isyankar, en hüzünlü ve aynı zamanda en pahalı prodüksiyonlu konserini, yani Roger Waters’ı kaçırdıklarına gerçekten üzülmeliler. Başka türlü bir şeydi.
Hepimizi griye boyamak istiyorlar
Tek renk olalım, tek tip düşünelim; aklımıza başka renkler/seçenekler gelmesin istiyorlar.
Bu yüzden işte Fındıklı-Kabataş sahil yolunda gelip geçenleri gülümseten, ayılıp bayılarak önünde fotoğraf çektirmesine neden olan, gökkuşağının tüm renklerine boyanmış merdivenleri bir gece ansızın griye boyadılar.
Belediye diyor ki:
“Biz boyamadık, kimin boyadığını araştırıyoruz.”
Yani grinin faili bu yazı yazılırken şimdilik meçhul.
64 yaşındaki Hüseyin Çetinel’in onca basamağı dört gecede boyadığı düşünülürse, bir gecede yapılan bu gri operasyonun hayli organize olduğu bir gerçek...
Griden kim sorumlu olsun, tuhaf olan şu:
Renklerin üstünü örtmekte bu kadar azimli olunması...
Nasıl bir kafa(sızlık) bu acaba?
Haftanın kazananı
MURAT BOZ... Ankara’daki konserine metroyla gitmesi, “Ben metroya binmem” kaprisi yapmaması ve doğal hali nedeniyle...
Haftanın kaybedeni
KENAN İMİRZALIOĞLU... Usta’nın Hikâyesi belgeselinin tanıtım filminde söylediği, “Başbakan arayınca utandım, ders çıkardım” demesinin bile yetmesi, karizmatik rollere can vermiş ünlü oyuncunun bu utangaç haline kimselerin bir mana verememesi nedeniyle...
Paylaş