Serdar Ortaç mutsuzluğu hangi filmi anımsattı

Dijital platformda dizi izler gibi peş peşe Serdar Ortaç’ın canlı yayınlarını izledim.

Haberin Devamı


Uzun zamandır böyle gerçek bir mutsuzluk görmedim.
Mesela aniden, “Kalp atınca ne oluyor, iyi bir şey mi o? Bilmiyorum ki?” diyor Ortaç.
Ya da kendi şarkısını söylerken (“İki sohbet aralı bizim mesafemiz”) birden durup “Bu nasıl söz lan?” diyerek yazdığı sözlere şaşırıyor.
Meğer canlı yayın yapan birçok insandan daha samimiymiş Serdar Ortaç. Fazlasıyla, hem de fazlasıyla olduğu gibi...
Bir de Yıldız Tilbe var tabii. Ama ona yarın geleceğiz!
Çünkü Yıldız Tilbe’nin kalorifer önünden yaptığı canlı yayınlar satır satır yazmak için ideal bir ilham kuyusu.
Tekrar dönelim Serdar Ortaç’a...
Onun canlı yayınlarındaki mutsuzluğunu gördüğüm günden beri aklıma düşen tek bir film var:
1995 yapımı Leaving Las Vegas.
Nicolas Cage bu filmdeki rolüyle Oscar kazanmıştı.
Serdar Ortaç’ın her şeyin farkında olan “Mutsuzsam mutsuzum, size ne?” enerjisi de o filmdeki Nicolas Cage gibi.
Hadi o kadar geçmişe gitmeyelim; Zeki Demirkubuz’un yakın geçmişteki herhangi bir filmine koy Serdar Ortaç’ın şu anki halini, asla yadırgamazsın.
O zaman Ortaç’ın hayranlarına seslendiği gibi bitirelim: Varol baba!

Haberin Devamı

Mücbir Sebepler patlaması

Kimisi bayılıyor kimisi “Bunun neresi komik?” diyor.
Aslında Bartu ve Melikşah’ın komik olma gibi bir çabaları yok.
En başından beri kafalarına göre takılıyorlar.
Sonunda Serdar Ortaç’ı yayına aldıkları gece seyirci rekoru kırdılar: 85 bin.
Bir de Yıldız Tilbe’yi alırlarsa yayına, o zaman seyret manzarayı...

Mağazaların kafası karışık

Pazartesi AVM’ler açılıyor ama bu AVM içindeki her mağazanın açıldığı anlamına gelmiyor.
Çünkü mağazalar arasında da kafalar karışık.
Birçok mağaza sahibiyle konuştum.
Kimisi “Biz açacağız, her şeyimiz hazır, her gün mağaza dezenfekte edilecek, müşterileri de randevulu alacağız” dedi.
Kimisi, “Her gün mağazayı dezenfekte etmenin maliyeti çok büyük.
Üstelik tek dükkânımız yok, bir sürü şube var. Bu maliyetin altından şu an kalkmak mümkün değil. Diğerleri nasıl kalkacak anlamıyorum?” diyerek kapıları hiç açmayacağını belirtti.
Bir başkası, “Sadece tek bir mağazayı açıp nasıl olacağını görmek istiyorum” diyerek “pilot mağaza” uygulamasına geçtiğini anlattı.
Duyduğum en ilginç şey ise şu oldu:
“Çalışanlar gelmek istemiyor. Bu yüzden çalışmak için gönüllü olan personele, ileride hasta olurlarsa mahkemeye vermesinler diye kâğıt imzalatan bile var.”
Bu kafa karışıklığı ve endişe ortamında AVM’lerin içi haftaya nasıl olacak hepimiz gibi ben de meraktayım doğrusu...

Haberin Devamı

Kuaföre gidecek misiniz

Kuaförler de açılıyor. Peki kuaföre hemen gidecek olanlardan mısınız?
Ben temkinli gruptanım.
Az biraz yamuk da olsa saçımı ucundan kestim, daha bir ay idare ederim diyorum.
Saçım başım çok fena diyenleri de anlıyorum.
Artık manikür pedikür yaptırmak istiyorum diyeni de...
Ama sanki biraz daha mı sabretseniz?
Geçtiğimiz günlerde bir tanıdık yerinde bir şey söyledi:
“Saçımı yaptırsam ne olacak, nasıl olsa bir süre daha kimse görmeyecek!”

Yazarın Tüm Yazıları