Paylaş
Geçen yaz, özellikle de Şeker/Ramazan Bayramı haftasında, Mykonos’ta neredeyse adım başı Türk vardı.
Bu yaz da öyle olacak gibi.
Çünkü Mykonos’un rahatlığı, eğlencesi, yeme-içmesi çok seviliyor. Bir de “bize göre daha ucuz” meselesi var tabii.
O da hesaba katılıyor.
Gerçi euro geçen yazdan sonra aldı başını gitti, bize göre ucuz kısmı artık biraz tartışmalı.
Yine de bu çılgın adaya gitmeden duramayan var.
Bu durumdan en zararlı çıkanlar ise bizimkiler:
Bodrum ve Çeşme!
Şimdilik onları bir kenara bırakalım ve Mykonos planı yapanlara gelsin güneşli tavsiyeler:
1- Adada kaldığınız süre boyunca normal hayat ritminizi unutun! Çünkü adanın kendine has ritmi bir süre sonra bünyenizi esir alıyor.
Şöyle ki: Adada hayat öğleden sonra 14.00 gibi başlıyor.
Bu saatten önce uyanıp plaja giden neredeyse pek yok gibi. Öğle yemeğine 16.00’dan sonra oturuluyor.
Bulunduğunuz plajda bir akşamüstü partisi varsa illa ki ona dahil olunuyor ve 21.00 gibi plajdan çıkılabiliyor.
Bu işin bir de gece ayağı var. Biraz dinlenip bu kez köye yemeğe iniyorsunuz. Sohbetti, şuydu buydu derken akşam yemeği 01.00 gibi bitiyor. Zaten gece eğlencesi de ancak o saatten sonra başlıyor ve sabaha kadar kop kop...
2- Remezzo... Mykonos’un hem yenisi hem eskisi. 60’ların sonunda hizmete giren, bir dönem jet set’in uğrak noktası olan Remezzo bu sezon yeniden açıldı. Şimdilerde oranın barında, restoranında olmak/takılmak moda.
3- “Ben dıptıs dıptıs plaj partisi istemem” diyorsanız işte size iki adet salaş plaj: Ftelia ve Panormos. Kafanıza göre sakin takılın oralarda.
4- Bir de Elia var. Büyük bir plaj. Denizi nefis.
5- Köy içinde iyi restoran mı arıyorsunuz? Yunan mutfağı ağırlıklı Avra’ya gidin. Nautilus’da ıstakozlu spagetti yiyin ve sahibesi Irina’ya selam söyleyin. Meşhur Katrin’e bir gece uğrayın. Interni’nin barında sosyalleşin.
6- Köy dışındaki meşhur restoran ise Kiki’s. Ama söyleyeyim: Bazen çok sıra bekleniyor. Çünkü masa sayısı az. Sabırsız Türk damarınız dayanmayabilir beklemeye...
7- Plaj partisi için adresler belli: JackieO’nun havuz başı partileri muhteşem, “Bize her gün plaj partisi” cümlesini benimsemiş Kalua’nınkiler de öyle. Nammos ise malum, artık temmuz-ağustos aylarında Türk ve Arap işgalinde.
Unutmadan, 4 Temmuz’da Nammos’da Anjelique partisi var.
5 Temmuz’da ise Kalua’da Lucca partisi...
8- Günbatımı izlemeden bu adadan gidilmez. En iyi seyir terası ise Cavo Tagoo. Bir de köy içindeki Kastro.
Penceresine oturup günbatımına doyun.
9- Cavo Paradiso bir Mykonos klasiği. Genelde ünlü DJ’ler geliyor ve sabaha kadar eğlence sürüyor. Ama çok kalabalık ve yaş ortalaması 20’lerde...
10- Köy içindeki Rock’n Roll adlı bar ise son tavsiye...
Galata etrafındaki bir acayip çay bahçesi
Kir tutmuş beyaz plastik sandalyelerine, çok da iyi olmayan çaylarına rağmen çay bahçesi denilen şey aslında güzeldir, nostaljiktir, romantiktir.
Ve fakat Galata Kulesi’nin etrafına çay bahçesi yapılması tuhaftır, olmamış bir karardır.
Kule etrafında oturup alkol içenlere karşı yapılmış bir tavır gibi durmaktadır.
Onu da bırakın, Galata Kulesi gibi şehrin simgesi olmuş bir tarihi eserin yanına çay bahçesi değil hiçbir şey yapılmasa, orası öylece bomboş ve sakin kalsa olmaz mıydı?
Ne çay ne alkol içilsin kule etrafındaki o küçük meydanda, çok mu zor? İlla kapışılmak zorunda mı?
Galiba öyle. Çünkü yarın (cumartesi) çay bahçesi uygulaması bir piknikle protesto edilecek.
Bakalım çay bahçesi-piknik karşılaşmasının sonucu ne olacak?
Birtakım magazinel bilmeceler
Şu günlerde iki magazinel vıdı vıdı çeneleri yoruyor.
Çünkü bir türlü işin içinden çıkılamıyor.
Bu gidişle çıkılamayacak da gibi...
* Gülben Ergen, spiker Erhan Çelik’le evleniyor mu yoksa evlendi ve hatta boşanmak üzere mi? Biri söylesin.
* Burcu Esmersoy, Arda Turan’la sadece arkadaş mı yoksa flört mü ediyor? Birileri söylesin...
Paylaş