Paylaş
Delicatessen’de, yan masamızdaydı.
Hani olur ya, birden laf lafı açar sohbet etmeye başlarsın.
Aslında o anlattı, ben dinledim demek daha doğru.
Çünkü o dertliydi. Aşk dertlisi. Ve öyle şeffaf anlattı ki olanı biteni.
Tüm kanadı kırıklığı ve zarafetiyle.
Meğer buralarda yaşamıyormuş.
Duru samimiyeti, içtenliğini sakınmaması, duygularını pata küte hiç tanımadığı birine döküvermesi bundanmış.
Uzun süredir Amerika’daymış.
İşi gücü, çocuğu filan hep oradaymış.
Ama İstanbul’a da geliyormuş sık sık.
İşte o gelmelerden birinde aşık olmuş.
Hem de ne aşk!
Bayağı sürüklenmiş aşık olduğu adamla.
Çok mutlu olmuş. Çok yükselmiş.
Onu tüm mallarına/hayatına ortak edecek kadar!
Adamın niyetini anladığında iş işten çoktan geçmiş.
Uzun lafın kısası: Epey parası gitmiş.
Şimdi bin tane davayla uğraşıyormuş.
Yetmezmiş gibi bir de duygusal kazıkla...
“Burada insanlar neden böyle? Neden yalan söylüyorlar? Neden kendilerini saklıyorlar?” diye billur gözlerini meraklı bir şekilde açarak peş peşe sorunca doğrusu verecek bir yanıt bulamadım.
İlk aklıma gelen teselli cümlesini de tahmin ettiniz:
“Keşke güvenmeseydin bu kadar, keşke”.
Taze taze bu hikayeyi dinleyince Sevgililer Günü öncesinde hemen yazmak istedim.
Sevgililer Günü’nde sevgilinizle güven testi/oyunu yapın derim.
“Bana güveniyor musun?” diye sorun.
Bir de: “Benim sana ne kadar güvendiğimi biliyor musun?”
Alternatif Sevgililer Günü önerileri
* Lüks bir şey yapın. Beraber bir spa’da masaj alın, gevşeyin. Mesela St. Regis Oteli’nin spa’sında, mesela Espace Prive Chenot D-Life’da. Ya da şehir dışında: Richmond Nua’da filan. Olmadı hamam da olur, hatta hamam daha ilginç olur. Ne öyle, spa mpa... Tarihi Cağaloğlu Hamamı çiftlere o güne özel paket yapmış, şerbet de ikram ediyormuş. Alternatifin dibi, daha ne olsun?
* Beraber bir biyoenerji seansına katılın. Böyle bin tane yer var. Hemen gidip kapalı olan çakraları açtırın. Hatta sevgilinizi kapalı çakralarından öpüp koklayın, açılmasına yardımcı olun. Bu da iyi fikir...
* Baş başa romantik yemek hiç yaratıcı değil. Kolaysa evde bir şey yapın! Elbette yemekle uğraşacak değilsiniz. Paraya kıyın, catering hizmeti alın. Mesela Tepebaşı’ndaki Gram’ı tavsiye ederim. Şahane ve de organik ürünlerle yemek yapıyorlar. Aşçıları eve geliyor, siz hiçbir şey yapmıyorsunuz. Sadece masaya oturup yiyor içiyorsunuz!
* İlla hediye mi alacaksınız? Bilet alın! Seyahat en güzel hediyedir. Tabii ki kendinize de alın bir tane bilet, atlayıp gidin en yakın zamanda. Ben olsam yakın yerlere, mesela Selanik’e, Montenegro’ya, Budapeşte’ye, Prag’a filan alırdım/giderdim.
İstanbul Popüler Mekan Top 10
(6-13 Şubat tarihleri arasında)
1. Mitte / Karaköy (1)
2. Klein / Harbiye (3)
3. Kilimanjaro / Bomonti (2)
4. Central / Nişantaşı (4)
5. Alexandra Cocktail Bar / Arnavutköy (-)
6. La Boom / Emirgan (5)
7. Any / Arnavutköy (9)
8. Grey / Nişantaşı (7)
9. Lucca / Bebek (-)
10. Escale / Kanyon (6)
Paylaş