Hatta kendi halinde web sitesi ve Instagram’ında takılıyordu diyebiliriz.
Ama aralık ayında dijital eserlerinden kazandığı toplam para 3.5 milyon doları bulunca işler tabii ki değişti.
Mike Winkelmann’dan bahsediyorum, namıdiğer Beeple’dan.
Şu anda herkesin konuştuğu bu ilginç adamın eserleri, geçen perşembe günü Christie’s müzayede evinde de açık artırmaya sunuldu.
12 Mart’ta sona erecek olan açık artırmanın heyecanı süredursun, Winkelmann’ın sanat dünyasının dengelerini sarsan ilham verici hikâyesine bir göz atma zamanı...
Mike Winkelmann
HER GÜN BİR BAŞKA ÇİZİM
Muhtemelen bu hafta sonu da öyle olacak. Herkes kendini dışarıya atacak.
Çünkü durum şu:
Depresyondayız!
Duygular karmakarışık.
Kendini her saat dışarı atma isteği de bu karmaşıklığın belirtilerinden.
Misal: Önceki gün Maçka Demokrasi Parkı’nın oradan yürüyorum.
Yazın bile böyle kalabalık görmemiştim parkta.
1. Alice’in beyaz tavşanı izleyip tuhaflıklarla dolu bir diyarın ortasına düşmesi gibi, Aleyna kariyerinin başından beri onu yalnız bırakmayan dev pembe ayısından yine vazgeçmemiş. Klip onunla açılıyor! Ama bu son galiba. Dev ayı videonun sonunda yok oluyor.
Mecazi sonuç: Aleyna global sulara açıldı ve artık bu diyarda tamamen kendi kanatlarıyla (kılavuz ayısız) uçacak diyebiliriz.
2.Şarkıyı sevdim. “Buralardan” değil, dibine kadar “oralardan” bir şarkı.
Şarkının matematiği, ritmi, ruhu, huyu, suyu Amerika ve İngiltere pazarına göre.
O pazarlar düşünülerek yapılmış, üretilmiş. Tek dezavantajı şu olabilir:
Bu tür şarkılardan oralarda çok var. Tutması, dolaşıma girmesi Aleyna’nın ışığına bağlı...
3. Şarkının sözlerinde Dua Lipa’nın da imzası var. Onun detayı ise aşağıda, bir sonraki yazıda...
“Bu şarkının bestecisinin kayıtlar sona erdikten sonra iznini geri çekmesi sonucu, bu sahnede ses kullanıla-mamaktadır”.
Bahsedilen şarkı, “Ben Sana Vurgunum”.
Bahsedilen besteci, Ali Kocatepe.
Belgeselde zaten o kayıt anlarını “sessiz” izliyorsunuz.
Teoman ve Nükhet Duru albüm için stüdyoya girip “Ben Sana Vurgunum”u söylemeye başlıyor, sonrası yok. Şarkıyı duyamıyorsunuz.
Meğer sadece bu kadarla kalmamış.
Meşhur
Reynmen mesela, 2019 yılında Ayşe Arman’a “abla” diyerek hitap ettiği röportajda şöyle diyordu:
“Medya, beni kendi kodlarıyla konumlandırmak istiyor...
Benim niyetim, kendi patronum olmak ve sosyal medyada eğlendiğim işi yapmak.”
Aynı içerik kuşağının bir başka popüler üyesi Berkcan Güven de bu mesafeden bahsetmiş.
Hakan Gence’yle yaptığı hafta sonu röportajından aktarayım:
“Tanımadığım birine röportaj vermek istemiyorum.
Bana bir şey katacağını düşünmüyorum.
Ama tek görünmek istemediğim yer var, o da televizyon.
Daha o zamanlar “gelecekte aşı pasaportuyla gezilecek” diye varsayımlarda bulunuluyordu.
O varsayımlar ete kemiğe bürünmeye başladı bile.
Amerika, koronavirüs aşı sertifikalarının dijital versiyonlarını üretme konusunu değerlendiriyor.
Danimarka, önümüzdeki 3 ay içinde vatandaşların aşı olduklarını göstermelerine izin veren bir dijital pasaport çıkaracağını söyledi.
Aşı pasaportu öneren sadece hükümetler değil.
Kâr amacı gütmeyen İsviçreli Commons Proje Vakfı, CommonPass adlı dijital bir sağlık pasaportunu test ediyor. Bu pasaporttaki QR kodunu göstererek sınırlardan geçiş yapılabilmesi için...
Etihad Havayolları ve Emirates ise aşı ya da test olunduğunu gösteren, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından geliştirilmiş dijital seyahat kartını kullanmaya başlayacağını açıkladı.
Çünkü her sezonu en 13-14 bölüm. Ayrıca dizi beş sezon.
Yetmedi, altıncısı da şu sıra başlıyormuş.
Neden “Outlander”a takılıp kaldım?
İzleyecek dizi bulamamaktan. Ya da her şeyi izleyip bitirmiş gibi hissetmekten...
Bir yandan Outlander her tadı barındıran bir yapım.
Restoranların “dünya mutfağı” dedikleri türden.
Kurul kanepeye, hem başka bir dünyaya ışınlan (18. yüzyıl İskoçyası) hem de birbirine fazlasıyla aşık iki karakterin bitmeyen maceralarıyla savrul dur.
Oysa dizi izleme potansiyelimin sonuna geldiğimi, artık çok sıkıldığımı filan düşünüyordum.
Çünkü ne varsa yine onda var.
İtalya’da olduğu halde buralardaki magazin kuraklığının yeşermesine sürekli katkıda bulunuyor.
Hatta öyle ki, hızına yetişmek mümkün olmuyor.
Daha dün spor spikeri Diletta ile sevgili olduğu kesinleşmişti.
Derken uçaklarda uçurulan evlilik teklifi geldi.
Allahtan İtalya’da Boğaz Köprüsü filan yok, köprüye lazerle “Benimle evlenir misin” yazdırabilirdi Can Yaman. İtalya ucuz kurtuldu.
Neyse işte, bu teklifin üzerinden de çok geçmedi, evlilik töreninin Sicilya’da yapılacağı söylendi.