Maç için havayolu totemi!

Tolgahan’ın totem çılgınlığı, bu cumartesi Kanal D’de izleyeceğiniz Cinemania programının çekimlerini yaparken ortaya çıktı.

Konuklarım Aşk Tutulması’nın başrol oyuncuları Fahriye Evcen ve Tolgahan Sayışman’dı.

Önce biraz filmden bahsettik.

Aşk Tutulması komedi yönü daha ağır basan ve keyifle izlenen bir romantik komedi. Üstelik içinde küfür kıyamet ya da açık sahneler barındırmadığı için çoluk çocuk, ailecek rahatlıkla izlenebiliyor.

Ama benim derdim başka, bir Beşiktaşlı olarak Aşk Tutulması’nı izlerken "hálá neden bir Beşiktaş filmi yok" diye hayıflanıp durdum. Koyu Beşiktaşlı yönetmenler Zeki Demirkubuz ya da Aydın Bulut’un harekete geçmesinin zamanı geldi artık. Beşiktaşımıza şöyle hikayesi sağlam, damar bir film yakışır diye düşünüyorum.

Neyse dönelim Cinemania’nın konuklarına.

Aşk Tutulması’nda Tolgahan’ın canlandırdığı Uğur’un takımının kazanması için totem yaptığı sahnelerde çok gülünüyor.

Sohbetimizde öğrendim ki totem merakı sadece canlandırdığı karakterde değil, Tolgahan’da da varmış.

Her maç için ayrı bir şey bulurmuş Tolgahan.

En son Elveda Rumeli’nin Makedonya’daki setinden Türkiye’ye dönerken totem yapmış, "MAT ile uçarsam yeneceğiz, THY olursa yeniliriz" demiş.

Prodüksiyon sanki ona inat (Beşiktaşlı ya da Galatasaraylı olabilirler mi acaba!) dönüş biletini THY’den alınca da dünyası başına yıkılmış.

Maç ne olmuş biliyor musunuz peki?

Fenerbahçe o hafta yenilmiş!

29 Ekim’de

film gibi şov

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı Boğaz kenarında kutlamak adet oldu.

Boğaz’ı gören parkları, evleri ya da otelleri dolduran İstanbullular, her yıl daha da güzelleşen muhteşem bir şov izliyorlar.

Bu yılki kutlamaların bir gece öncesinde yapılan provaları hayranlıkla ve gururla izledim.

İzlerken de müthiş bir ülkede yaşadığımızı ve çok şanslı olduğumuzu düşündüm.

Keşke 29 Ekim’lerdeki lazer, ışık ve havai fişek şovu bir filmde ya da dizide yer alabilse.

Rüya gibi görüntüler, "böyle güzellikler ancak filmlerde olur" sözünü fazlasıyla hak ediyor.

Devrim

Eskişehir’de

Eskişehir’i severim. Güler yüzlü, sıcak, modern insanları, Porsuk Çayı ve özellikle sinema-TV bölümünü takdir ettiğim Anadolu Üniversitesi’yle ayrı bir havası vardır bu şehrin.

Saydığım bu çekim merkezlerine şimdi bir yenisi daha eklendi.

Çoğumuzun şu anda vizyonda olan Devrim Arabaları filmiyle tanıdığı Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim, üretildiği şehirde, Eskişehir’de sergileniyor.

Yönetmen Tolga Örnek’in dediğine göre filmden sonra otomobili Tülomsaş bahçesindeki özel garajında ziyaret edenlerin sayısı artmış.

Eskişehir’e yolunuz düşerse gece gündüz demeden çalışan Türk mühendislerinin alın terinin ürünü olan Devrim’i mutlaka görün.