Böyle eşine bağlı ve onu mutlu etmek için çaba harcayan erkeklerin hâlâ yaşadığını görmek iyi geldi.
Volkan ve Selma 1992 yılında evlenmişler.
Ama o zamanki maddi imkânsızlıklar nedeniyle bir düğün yapamamışlar.
İşte yıllar yıllar sonra Volkan, eşine verdiği sözü tutarak şahane bir düğün yaptı.
Selma’nın mutluluğu ve Selma’yı mutlu ettiği için Volkan’ın mutluluğu görmeye değerdi.
Yeni evlilere maşallahlar ve mutluluklar.
Hep böyle güzel kalsınlar.
Kediler ve sineklik
Biz de HAÇİKO olarak bugüne dek hayvan hakları projelerimizde desteklerini esirgemeyen Hepsiburada ekibi ile Dünya Köpekler Günü’ne özel bir proje yaptık.
Bu hafta sonu, 26-27 Ağustos tarihlerinde pet shop kategorisinde yapılan her 300 TL ve üzeri alışveriş için Hepsiburada’dan gelecek bağış, deprem ve yangın bölgelerindeki sokak canlarına mama olarak katkı sağlayacak.
Yine önümüzdeki ay sürpriz ve şahane bir projeyi duyuracağız.
Yangın demişken, HAÇİKO saha ekibimiz şu anda Çanakkale’de, yangından etkilenen insan ve hayvanlar için ellerinden geleni yapıyorlar.
Yanımızda bolca mama ve tıbbi malzeme ile oradayız. Destek isteyenler lütfen sosyal medyadan ya da web sitemizdeki destek hatlarından bize ulaşsınlar.
Hibrit çalışmaya hazır olalım
Reklamcılık içinde yaratıcılık barındırdığı için biraz yalnızlık, kendinle baş başa kalmayı gerektiriyor.
Tabii rahatlık, fresh görüntünün de etkisi var.
Neyse, benim at kuyruğu şu sıralar pek bir moda oldu.
Kadınlar Dünya Kupası finalinde at kuyrukları gollere eşlik ederken, kadın futbolcuları rahat ettiren kısa saç modeline alternatif olarak öne çıktı.
Bununla da kalmadı, iş kadınlarının seyahatlerdeki tercihi olmasının da etkisiyle dünyada feminizmin sembollerinden biri haline geldi.
At kuyruğunun tarihi eski Yunan’a kadar uzanıyor, 1960’larda Fransız film yıldızı Brigitte Bardot, 1990’larda da Janet Jackson ve Madonna bu tarzın öncüleri oldu.
Söylemezsem olmaz, meşhur “Barbie” filminde Margot Robbie yüksek at kuyruklu stiliyle akıma katkıda bulundu.
Yanlış duymadınız!
Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi, 56 il ve bölge odası, veteriner hekimlere karşı artan şiddete tepki vermek için 21 Ağustos’ta eylem yapacak.
Ve ne yazık ki hayvan sağlığı için yemin etmiş bu insanlar, hasta hayvanları terk edip evlerine gidecekler.
Bence bu resmen ve alenen insanlara kızıp masum hayvanlara zarar vermek!
Evet, sağlık sektörünün her alanında olduğu gibi veteriner hekimlik konusunda da şiddet giderek arttı.
Son 1 ay içinde İzmir’den sonra Ankara’da bir veteriner hekim saldırıya uğradı ve darp edildi.
Hayatını yaşatmaya ve şifa vermeye adamış insanlara karşı şiddetin savunulur, affedilir tarafı tabii ki yok.
Cumartesi sabahı aranjörüm ve orkestra şefim Cenk Kandıralı ile konsere gitmek üzere İstanbul’dan Çeşme’ye doğru yola çıktık.
Biraz yol aldıktan sonra ikinci mola yerinde arabayı kenara çektik. Bir aracın motoru açılmış, başında bir sürü adam, içeriden gelen miyavlama sesi. Kafamı çevirip ilgilenmemem imkânsız.
Bilir kişi edasıyla koştum arabanın başına.
Yavru kedi oraya kadar başka bir arabanın motorunda gelmiş.
Oradan çıkarmışlar.
Tam kurtuldu derken, işte bu ikinci arabanın motorunun içine atmış kendini.
İstasyondaki gençler büyük uğraşlar sonunda bu ikinci motordan da çıkardılar ufaklığı.
Türkiye’nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak üzere 2 yıl önce Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’yle başlayan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri bu yıl daha uzun zamana yayıldı ve çok daha kapsamlı hale getirildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın deneyimli ve alanında usta ekibi tarafından detaylı, özverili ve özenli bir çalışmayla ortaya konulan ve geçtiğimiz gün Nevşehir’de başlayan kültür maratonu Trabzon, Erzurum, Çanakkale, Gaziantep, Ankara, Konya, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Antalya olmak üzere 11 şehirde yapılacak.
Konserlerden sergilere, tiyatrodan opera ve bale gösterilerine, söyleşilerden atölyelere kadar yüzlerce değil, binlerce etkinlik halkla buluşmaya hazırlanıyor.
İlk durak, en sevdiğim destinasyonlardan biri olan Kapadokya.
Dünyada eşi benzeri bulunmayan Peribacaları ve rengarenk balonlarla adeta bir görsel şölenin yaşandığı Kapadokya’ya yolu düşenler, 9 gün boyunca birbirinden farklı deneyimler yaşamaya hazır olsun.
Güzel atlar ülkesinin fotoğrafları
Size ilk olarak Kapadokya Kültür Yolu Festivali’nin en dikkat çeken etkinliklerinden biri olan Fotomaraton’dan bahsedeceğim.
Erkeklerin Barbie’ye gitmek için farklı nedenleri olabilir.
Kız arkadaşlarını kırmamak için mecburiyet, Margot Robbie ya da Barbenheimer sendromu.
1959 yılında üretilen, yani şu anda tam 64 yaşında olan Barbie’nin kurmaca dünyasında geçen, pembe olduğu kadar siyahı da barındıran “Barbie” filmi artık kusursuz olamamaktan korkan Barbie’nin pembe dünyasını bırakıp kendini bulma hikâyesini anlatıyor. Kadınların bir kısmı bu filmi feminist söylemleri için sahiplenmiş durumda.
Bir kısım izleyici ise işin tamamen eğlencesine, pembesine odaklanmış.
Evet, çok az ülkede oldu, o ülkelerden biri de biziz. “Oppenheimer”, delicisine PR kampanyası yürütülen çerezlik yaz bombası “Barbie” filmini gişede geçti. “Hi Barbie”, “Hi Ken” diye ölüp biten sosyal medya fenomenleri bir yana, Christopher Nolan gibi bir ustaya saygı duyan sinemaseverler diğer yana demek ki.
Türkiye ile bir de İskandinav ülkelerinde gerçekleşmiş bu durum. Gerçekten ilginç bir ülkede yaşıyoruz ve gerçekten de iyi ki bu ülkede yaşıyoruz.
Çok sevdim bizi ben, şahaneyiz, şahane
İŞTE RAKAMLAR